ŞENAY KÖŞDERE
Rusya - Türkiye ilişkilerin gerilmesiyle birlikte, ‘Rusya gazı keser mi’ sorusu Türkiye gündemine bomba gibi düştü. 2 haftadır konu enine boyuna tartışılıyor. Gazın kesilmesi çok düşük bir olasılık olarak değerlendirilse de acil önlemler alınmaya başladı bile. Önce Katar’la sıvılaştırılmış doğalgaz alımına ilişkin imzalar atıldı. Ardından kardeş ülke Azerbeycan’la TANAP’ın planlanandan erken tamamlanması için mutabakata varıldı. Enerji piyasası hareketlenince gözler, Azerbeycan Devlet Petrol Şirketi Socar’a çevrildi. Socar Türkiye CEO’su Kenan Yavuz’la enerji piyasasındaki gelişmeleri ve TANAP’ı konuştuk…
Son günlerin popüler sorusu ‘Rusya gazı keser mi’. Sizce keser mi?
DOĞALGAZ KRİZİ ÇIKMAZ
Rusya bu gazı bize vermezse, verecek başka pazarı yok mu?
Yine de TANAP bu anlamda Türkiye’nin elini güçlendiriyor diyebilir miyiz?
Ortadoğu’daki çalkantılarda, Türkiye’nin de son dönemde iç ve dış tehditlere eskiye göre çok daha fazla maruz kalmasında enerjinin rolü nedir?
Siyasi ve politik olayların hiçbirini enerjiden bağımsız düşünemeyiz. 19. yüzyıldan bu yana bu bölgedeki bütün politik karmaşaların nedeni enerjidir zaten. Bu dönemde Türkiye’yi çok daha içine alan şekle dönüşmesinin nedeni Türkiye’nin bölgede etkin bir rol oynama iddiasıyla ilişkilidir. Türkiye’nin enerji kaynaklarıyla buluşması, enerji transfer merkezi olması, büyük projelere imza atması, diğer asli oyuncuları, 200 yıldır oluşmuş olan yapıyı rahatsız etti.
Hem içeride hem de dışarıda...
Peki kimler rahatsız oldu bu durumdan, kimdir bu yapı?
Enerjinin oyuncuları belli. İsim isim söylemeye gerek yok. Oturmuş bir enerji statükosu var. Enerji kaynaklarının üzerinde gücünü tescillemiş yapılar var. Bu yapılardan hangisi daha çok rahatsız oldu diye bir yorum yapamam. Ama tabloda açıkça okunan şudur ki Türkiye’nin rolünü artırmak istemesinin hem içeride, hem de dışarıdan gelen yansımaları vardır.
Enerji transfer merkezi olduk
Türkiye nasıl rahatsız etti bu yapıyı?
Eski Türkiye ile yeni Türkiye arasında çok ciddi bir refah artışı yaşadık. 50 milyar metreküp sınırına dayanan gaz tüketimimiz her gün artıyor. Türkiye’nin 78 ilinde şu anda doğalgaz var. İlçelere ve köylere doğru hızla yayılıyor. Böyle olunca Türkiye’nin enerji kaynaklarını çeşitlendirmesi ve arz güvenliğini temin etmesi gerekiyordu. Bunun için de Türkiye önemli ataklar yaptı. Cumhurbaşkanımız Türkiye’nin bir enerji transferi merkezine dönüşmesi doğrultusunda bir strateji uyguladı. Bu kapsamda bölgedeki enerji kaynaklarıyla Avrupa’yı buluşturacak birçok projeye imza attı, atmaya da devam ediyor.
Şahdeniz'in ikinci büyük ortağıyız
Neydi bu ataklar?
Bizim doğumuza bakıldığında dünya için 2 tane önemli enerji kaynağı var: Hazar Havzası ve Ortadoğu. Her iki kaynaktaki gazın Türkiye üzerinden Avrupa’yla buluşması en etkin yöntem. Bu kapsamda Türkiye 2014’te çok önemli bir atak yaptı ve Hazar’daki Şahdeniz 2 doğalgaz rezervine Türkiye Petrolleri Anonim Ortakları (TPAO) yüzde 19 ile ortak oldu. Dolayısıyla oradaki rezervin 2’nci büyük ortağı Türkiye oldu. Türkiye bir yandan enerji tüketicisi olmanın ötesinde tükettiği bir hammaddenin kaynağın da ortağı olmuş oldu. Ardından TANAP’taki ortaklığını yüzde 30’a yükseltti. Bunun dışında İran, Irak, Azerbeycan, belki Türkmenistan gibi enerji kaynaklarıyla buluşma noktasında da çalışmalar devam ediyor.
Türkiye’nin iddialarından vazgeçmesi mümkün değil
Sizce Türkiye’de terör olaylarının artması da enerji oyununun bir parçası mı?
Bölgedeki tüm oluşumlar, aynı şekilde Türkiye’deki terör hareketleri de, PKK’nın tekrar harekete geçmesi de... Hepsi zamanlaması ve zemin itibarıyla enerji oyununun bir parçası. 1000 yıldır bu topraklardayız. Anadolu topraklarının maliyeti bizim için hep yüksek oldu. Her zaman bedel ödedik, her zaman da bedel ödemeye devam edeceğiz. Gelecekte olabilecekler için de güçlü olmamız gerekiyor.
O zaman olayların süreceğini söylüyorsunuz..
1000 seneden beri bitmemiş şimdi mi bitecek. Yeni yapılar ortaya çıktı. Her büyük oyuncu kendi oyununu kuruyor. Türkiye eski içine kapalı, kendi dışındaki olaylarla ilgilenmeyen, kendisine biçilmiş rolü oynamanın dışına çıkmayan Türkiye, şimdi ‘ben de varım, benim de sözüm geçer’ diyen bir Türkiye’ye dönüştü. Bunun getirdiği problemleri de karşılamak ve göğüslemek zorundayız. Denizler dalgalanır sonra da durulur. Türkiye’nin iddialarından vazgeçmesi mümkün değil. Bunlar aşılır.
Eski jöntürk zihniyetinin faydası yok
Nasıl aşacağız peki?
Ülkemizin menfaatlerini daha teknik düzeyde sahiplenmemiz gerekiyor. Türkiye’de en teknik konu bile ideolojik gözlükle görülüyor ve yorumlanıyor. Daha akıllı olmamız gerekiyor. Bunun çözümü ekonomik olarak daha güçlü bir bünyeye sahip olmaktır. Kendi ayağına kurşun sıkan, kendini dünyaya jurnallemek için eski jöntürk zihniyetini devam ettirmekten kimseye fayda gelmez.
Berat Albayrak sürpriz olmadı
Yeni bir enerji bakanımız var. Berat
Albayrak ismi sektörde nasıl karşılandı?
Berat Albayrak ismi enerji piyasası açısından sürpriz olmadı, bekleniyordu. Yeni enerji bakanımızın enerji piyasasından yetişmiş, bu piyasaları, sektörü ve dünyadaki gelişmeleri bilen bir kişi olarak Cumhurbaşkanımızın tanımlamış olduğu yeni yapıyı hızlandırılacağını düşünüyorum.
Petkim 2016’da temettü dağıtacak
Petkim açısından 2015 nasıl geçti? Dolardaki hareket sizi nasıl etkiledi?
2015 bizim için bütün hedeflerimizi aştığımız çok iyi bir yıl oldu. Hem çok iyi sonuçlar elde ettik hem projelerimiz somut bir şekilde daha görünür oldu. Limanı bitirdik. Rafineride yüzde 40 tamamlama oranına ulaştık. Projelerimizin proje finansmanlarını yaptık. TANAP ihaleleri tamamlandı, operasyon başladı, inşaat başladı. Dolardan da olumlu etkilendik. Bu tür şeylere karşı önlemlerimizi almıştık. Petkim’in de gelirleri dövize endeksli olduğu için en iyi yıl bu yıl oldu. 9’uncu ay sonunda 500 küsur milyon net kar açıklamıştık, yılsonunda inşallah daha iyi bir rakam açıklanacak. Önümüzdeki yıl yatırımcılara temettü dağıtımımız da olacak.
Üç yıl içinde en büyük ikinci şirket olacağız
Socar’da hedefler nasıl?
Biz Socar olarak 2008’de Türkiye pazarına girdik, 10 yıllık hedefimizde Türkiye’nin en büyük 2’nci şirketi olmak var. Bu iddialı hedefi gerçekleştireceğiz 2018’de Türkiye’nin ikinci büyük şirketi olacağız.
'Bitince kapınızdayım' mesajları geliyor
‘Üniversite diplomalarını çöpe atıyorum’ söyleminiz Türkiye'de çok ses getirdi. Tepki aldınız mı?
Çok olumlu tepkiler aldım. Biraz sert bir cümle kurduğumun farkındayım. Elbette üniversite mezunlarını işe almaya devam ediyoruz. Benim amacım meslek eğitiminin önemine vurgu yapmaktı. Ailelerin tamamının ille de çocuğum üniversite mezunu olsun arayışında olmalarının yanlış olduğunu vurgulamak istedim. YÖK’ün eğitim planlamasındaki hatalara dikkat çekmek istedim. Bu yıl meslek liselerine kayıt daha fazla olmuş. Bana da mesajlar geliyor, ‘söylediklerinizi okuyunca çocuğumu meslek yüksek okuluna gönderdim. Bitirince kapınızdayım’ diye.
TANAP hızla tamamlanacak
Azerbeycan Türkiye ilişkileri da TANAP’la farklı bir boyuta geçti. Geçtiğimiz günlerde Başbakan Davutoğlu’nun yaptığı Azerbaycan seyahatinin stratejik açıdan önemi nedir?
Sayın Başbakanın Azerbaycan seyahati iki ülke ilişkilerinin derinleşmesi ve daha ileri düzeye ulaşması için çok önemli bir fırsat oldu. İki ülke TANAP projemizin ve diğer Rafineri projemizle birlikte Bakü-Kars demiryolunun hızla tamamlanması için karar aldılar. Tarihi ipek yolunun hayata geçmesi ve Hazar Transit Koridorunun Çin-Brüksel bağlantısı için yeni koridor olması yolunda önemli adımlar atılması kararları alındı. Başbakanımızın bu seyahatte Azerbaycan bayrağını öperek alnına koyması iki ülke kardeşliğinin en güzel göstergesi.