Yeni rekorlar için kg başına düşen katma değerin arttırılması gerekiyor

Uluslararası ticaret artışındaki düşüşe rağmen 2019 yılında 180 milyar 468 milyon dolar ihracat gerçekleştiren Türkiye, Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırmayı başardı. 17 bin 544 yerli firmanın ilk defa ihracat gerçekleştirdiği ve bir milyar doların üzerinde 40 ülkeye ihracatın yapıldığı 2019 yılı ihracat sonuçları 2023 hedeflerine ulaşma noktasında Türk ihracatçısına ayrı bir motivasyon kaynağı oldu.

İhracatta yeni rekorlar kırmak ve 226,6 milyar dolar olan 2023 ihracat hedefine ulaşmak için ihracat miktarının artırılmasının yanında kg başına düşen katma değerin de arttırılmasının önemli bir nokta olduğunun altını çizen Ankaref Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Binici kg başına, Japonya’nın 4 dolar, Almanya’nın 3,7 dolar, Güney Kore’nin 2.54 dolar Türkiye’nin ise 1.32 ile 1.37 dolar arasında ihracat gerçekleştirdiğini belirtti. 

İhracatta katma değerin nasıl arttırılacağını ve ihracat hedeflerinin nasıl aşılabileceğini “Milli Üretim, Uluslararası Pazar” ilkesi ile kurulduğu günden itibaren arge odaklı ileri teknolojiler ile yenilikçi hizmet projelerini hem ülke genelinde hem de yurtdışında başarı ile hayata geçiren ve ilk 500 Hizmet İhracatçısı listesine girmeye hak kazanan Ankaref’ in Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Binici’ ile konuştuk

Türkiye ihracatta katma değeri arttırırken ihracat hedeflerini nasıl aşabilir?

Dünya genelinde ihracatta katma değeri yüksek olan ülkeler incelendiğinde teknoloji alanında ilerlemiş ülkeler genellikle karşımıza çıkmaktadır. Türkiye son 20 yılda teknoloji alanında hızla ilerliyor fakat uluslararası pazardan pay almak gerçekten çok kolay değil. Kaliteli ve ucuz olmanın yanında ciddi referanslarınız olmalı. 

“Hizmet ihracatına da odaklanmamız gerekiyor.”

Türkiye’nin de uluslararası pazardan hakkettiği payı alması için hizmet ihracatına odaklanması gerekiyor. Süreç bilgisi ile çözümlerini yurt dışına ihraç etmeyi başaran şirketler aşama aşama yerli teknolojilerini de bu çözümler içerisinde kullanarak ihracattaki büyümeyi daha da arttıracaklardır.

Hatta daha net ifade etmem gerekirse gelecekte en çok ihtiyaç duyulan şirketler süreçlere hakim ve doğru çözümlerle hizmet sunan şirketler olacaktır.

“Süreç bilgisi yurt dışında bizi ön plana çıkartıyor’’

Türkiye’ de yaptığımız çalışmaları yurtdışına taşımak istediğimizde ilk tespitimiz süreç bilgimizin bizi bir adım öne taşıdığı. Birçok uluslararası firma ürün tanıtırken biz süreç bilgimizi ve sürece uyumlu teknolojik çözümleri sunuyoruz.

Bu dediklerimi somutlaştırmak için bizden örnek vermek gerekirse, biz Uluslararası pazarda aslında teknoloji satmıyoruz. Süreç bilgisini ve bu bilgi sayesinde süreci iyileştirecek pratik teknoloji çözümleri satıyoruz. Teknoloji amaç olmaktan araç olmaya dönüştüğü anda müşterimiz ne kullandığımıza değil sonuca odaklanıyor. Bugün aşı, kan bankacılığı, hastane işletmesi, lojistik, depo yönetimi, hayvancılık, tarım ve daha birçok sektörde birçok farklı süreç ile ilgili detaylı bilgiye sahibiz.

Bizim şirket olarak en önemli özelliğimiz müşterilerimizi iyi dinleyerek, ihtiyaçlarını en iyi şekilde analiz etmemiz ve bu sayede onlarca sektörde uçtan uca IOT çözümler sunabilmemizdir. Mevcut teknolojiyi kullanarak çözüm oluşturmak yerine geleceğin teknolojisini kurgulayarak, çözümlerini 10 yıl sonrasında da işlevselliğini devam ettirecek şekilde tasarlamamızdır. 

Biz bir fabrika gibi fikir, arge, tasarım ve üretim süreçlerini tamamlayıp müşterilerinin kullanımına farklı ürünler sunuyoruz. Ticarileşme potansiyeli olan ürünler artık yeni bir şirkete dönüşerek yoluna devam ediyor. Bugün Ankaref’ den ayrılarak ticari faaliyetine devam eden 6 şirketimiz var. “En hızlı büyüyen ilk 50 teknoloji şirket içerisindeyiz”

En son 2019 yılında da Deloitte en hızlı büyüyen 50 teknoloji şirketi arasında yer aldık. 12. Yılımızda da büyümeye devam etmenin sebebi nesnelerin Interneti alanında çalışmamız ve yaptığımız arge çalışmalarımızın iş geliştirme ve satış faaliyetlerine dönüşmesi.