ARZU KURUM
Küresel ısınmaya bağlı olarak yaşanan kuraklık başta tarım olmak üzere birçok sektörü tehdit ediyor. Tüm dünyada gıda güvenliği açısından ise büyük bir tehdit oluşturuyor. Türkiye de geçtiğimiz ekim ayından ocak ayına kadar çok az yağış alan ülkelerden biri oldu. Havanın mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi tarım sektöründe endişe yarattı. Nisan ve mayıs aylarında yeterli yağışın düşmesiyle rahat bir nefes alan sektörde, özellikle hububatta çiftçinin yüzü güldü. 2022'de buğdayda 20 milyon, arpada da 8.5 milyon ton rekolte elde edilen alanda, bu yıl bu rakamların aşılmasını hedefleyen sektör temsilcileri, Toprak Mahsulleri Ofisi'nden (TMO) iyi bir alım fiyatı bekliyor verilen destekleri sürdürmesini istiyor. TMO, 2022 hasadında buğday için ton başına 7 bin 450 lira, arpa için yine ton başına 6 bin 200 lira fiyat vermişti. Şubat sonu başlayan mart, nisan ve mayısın ilk yarısında alınan yağışların ülke genelinde tarımda oldukça olumlu seyrettiğini anlatan Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Soylu, "Buğday, arpa tarımı için önemli olan mart, nisan, mayıs yağışlarıdır. Tahminlerimiz geçen yılki rekoltenin yakalanacağı yönünde. Buğdayda 20 milyon ton aşılır. Arpa için de yine geçen yıl ki rekolteye yakın bir rekolte bekliyoruz" diye konuştu.
FARKLI ÜRÜNLERE YÖNELİM
Çiftçinin enflasyon ve maliyetlere bağlı olarak geçen yılki fiyatın üzerinden enflasyon farkı ile bir fiyat beklediğine dikkat çeken Soylu, "Dünya piyasasında fiyatlar şu an düşük gidiyor. Taban fiyat çiftçinin kâr etmeyeceği bir seviyede gelirse, önümüzdeki yıl buğdaydan farklı ürünlere yönelme olabilir. Örneğin mısır, şeker pancarı, nohut ve mercimeğe kayış var. Geçen yıl devlet desteklediği ve TMO da iyi bir politika uyguladığı için buğdayda bir kayma olmadı. Ekim alanında geçen yıla göre yüzde 5 ila 10 arası buğday lehine bir kayma yaşandı" dedi.
STRATEJİK ÜRÜN VURGUSU
Özellikle buğdayın Türkiye'nin en stratejik ürünü olduğuna işaret eden Soylu, şunları kaydetti: "Mutlaka ekim alanlarını korumak zorundayız. Buğdayda üretimden ziyade üreten çiftçilerin rakip ürünlere göre fiyatının daha iyi olması gerekiyor. Çünkü ekim alanı 9 milyon hektarlardan 7 milyonlara kadar düştü. Bizim buğday ekimini 7 milyon hektar ve üzerinde tutmamız gerekiyor."
ALIM FİYATI BİR AN ÖNCE AÇIKLANMALI
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, "Alım fiyatları yeni bakanı bekliyor ama hasat bakan beklemez. Tarımsal üretimin sürdürülebilirliği için üreticilerimizin refah payı gözetilerek maliyetlerini karşılayacak alım fiyatları ivedilikle açıklanmalıdır" dedi. Bayraktar, gübre, zirai ilaç, yem ham maddeleri ve mazottaki yüksek fiyat artışları nedeniyle çiftçilerin bir kısmının girdi kullanımını azalttığını belirterek, KDV ve ÖTV indirimi beklediklerini söyledi.
VERİM İYİ AMA İTHALAT ETKİLİYOR
Erzurum Azizye Ziraat Odası Başkanı Abdussemet Tubay da nisan ve mayıs ayında yaşanan yağışların bölge için yeterli olduğunu belirterek, "Geçen yıla oranla bu yıl yüzde 70 verim bekliyoruz. Ancak söz konusu verimin fiyatlara olumlu yansımasını beklemiyoruz. Hatta ithalata bağlı olarak fiyatlarda artış öngörüyoruz" dedi.
ÜRETİCİ GEÇEN YIL KORUNMUŞTU
Un Sanayicileri ve Hububatçılar Birliği (IAOM) Avrasya Bölge Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy da, "TÜİK henüz ilk tahminini açıklamadı, Ulusal Hububat Konseyi'nin 20 milyon ton ve Uluslararası Tahıl Konseyi'nin (IGC) 18.5 milyon ton öngörüsü var. Bizim de beklentimiz 20 milyon tona yakın bir üretim. Yağışlar bu şekilde devam ederse bu rakamlar aşılır" dedi. Geçtiğimiz sezon savaş nedeniyle, çiftçilerin gübre ve mazot maliyetlerinin yükseldiğini söyleyen Eren, "Bu nedenle 2022/23 sezonunda buğday alım fiyatı bir önceki sezona göre primlerle beraber yüzde 300 artırılarak, çiftçimiz artan maliyetlere karşı korunmuştu. Bu sene de çiftçimizi enflasyona karşı koruyacak bir alım fiyatı açıklanmasını bekliyoruz" şeklinde konuştu.