Türkler bu yüzden tercih ediliyor: Hızlı karar hızlı reaksiyon

Volvo Car Türkiye genel müdürüyken şirketin tepe yönetimine atanan Sabri Sözen, global şirketlerde Türk yöneticilerin öne çıkmasını, ‘hızlı karar alma ve reaksiyon' kaslarının güçlü olmasına bağlıyor.

ŞENAY BÜYÜKKÖŞDERE

Uluslararası şirketlerde kariyer basamaklarını tırmanan Türk yöneticiler arasına geçtiğimiz günlerde Volvo Cars Türkiye Genel Müdürü Sabri Sözen de katıldı. Uzun yıllardır Volvo Türkiye çatısı altında görev yaptıktan sonra 2017’de markanın ilk Türk genel müdürü olan Sabri Sözen İsveç’e atanarak, firmanın tepe yöneticileri arasında yerini aldı. Sözen, haziran ayında EMEA Bölgesi yani Avrupa, Ortadoğu ve Afrika ülkelerinin satış sonrası hizmetlerden sorumlu başkan yardımcısı olarak göreve başlayacak. Sabri Sözen’le kariyer basamaklarını ve sektördeki gelişmeleri konuştuk.

Volvo’daz ilk kez bir Türk başkan yardımcısı oldu. Siz bu yolda giderken hangi aşamalardan geçtiniz… CV’nize bakınca hızıl bir yükseliş göze çarpıyor...

Çok da hızlı değil aslında. 1997’den bu yana Volvo’dayım. Garanti uzmanı olarak başmadım, sonra yedek parça müdürlüğü, servis müdürlüğü yaptım. Arkasından satış sonrası hizmetler direktörü oldum. 2015 yılında bu görevin yanı sıra bayi ve iş geliştirme direktörlüğü görevini de aldım. 2017’de İsveç artık Türkiye’nin Türklere emanet etmeye hazır olduğunu gördü. Doğru zaman doğru insan doğu yer kavramları birleşince ilk Türk genel müdür olmak bana nasip oldu. 3 yılın sonunda da bu yeni görev önerildi. Aslında biraz da sürpriz oldu. Sonuçta yurtdışında bu işi yapmak isteyen birçok insan var. Şimdi Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgeleri benim kontrolümde olacak. Volvo pazarının yüzde 60’ını oluşturan bir bölgeden söz ediyoruz.

Neden bu görev için Türkiye genel müdürü tercih edildi?

Satış sonrasındaki geçmişim ve Türkiye’de bu alanda yaptıklarımız etkili oldu sanırım. Daha hiçbir ülkede tam anlamıyla bir bayi yönetim sistemi yokken biz bunu Türkiye’de 2007 yılında başarmıştık. Herkes son yıllarda ‘Datayı yönetelim’ derken biz, 2007’den itibaren big data yönetimine veri işleme analitiğine başlamıştık. Yaptığımız bir çok yenilikle Türkiye grupta ‘en iyi örnek’ olduk. Aslında bu durum insanları şaşırtıyordu. Türkiye’nin teknolojide herkesten hızlı adım atabileceğini düşünmüyorlardı.

Genel müdürlüğünüz otomlotiv sektörünün parlak olduğu bir döneme denk gelmemiş. Son 2 yıl otomotiv sektörü için sancılı geçti. Volvo’nun performansı nasıldı?

2018’de çok başarılı bir satış grafiği sergiledik. Sektör premium segmentte yılı yüzde 35 kayıpla kapatırken, biz yüzde 35 büyüdük. 2017-2019 toplamına baktığımızda sektör yüzde 56 daralırken biz stabil bir seyir izledik. Dolayısıyla bu 2 yılda, bir yıl artıda bir yıl eksideydik ama toplamda 2017 seviyesini korumayı başardık. Bizim segmentimizde bunu başaran başka bir marka yok. Genelde markalar yüzde 40-50 küçüldüler.

DİNAMİKLER 1 SAATTE DEĞİŞEBİLİR

Pazar küçülürken stabil kalmak da başarı. Bunu nasıl sağladınız?

Piyasa tepkilerini çok hızlı analiz edip, hızlı kararlar aldık.

Türk profesyoneller hızlı karar alma konusunda Avrupalılara göre 1-0 önde sanırım... 

Biz bu konuda eğitimliyiz. Uzun dönem karar alma süreçlerinde Avrupa’da hayat fazla değişmiyor. Bugünle 3 hafta sonra arasında dinamiklerde bir fark olmuyor ama Türkiye’de 1 saatte bile dinamikler değişebiliyor. Hızlı karar alıp, hızlı reaksiyon vermemiz gerekiyor. Türkiye gibi kriz ülkelerinin yöneticileri globalde bu yüzden de tercih ediliyor. Piyasa koşullarından dolayı doğru analiz ve hızlı karar verme mekanizmasına sahip insanlar oluyoruz. Kararlarımızı sonra tekrar gözden geçirmeyi de ihmal etmiyoruz. Krize maruz ülkelerin yöneticilerinin en büyük özelliği bu. ‘Türkiye’de başarılı olan stabil pazararda rahatlıkla olabilir’ diye düşünülüyor. 

BU SENE PAZAR %15-20 BÜYÜR

Bu sene Türkiye’de nasıl bir otomobil pazarı bekliyorsunuz?

Biz bu yılı her şey iyi giderse büyüme yılı olarak görüyoruz. Yüzde 15-20 gibi bir büyümeyle pazarın tekrar 600-650 bin bandına gelmesini öngörüyoruz. Kiralama sektörü 2 yıldır taleplerini erteliyordu. Orada da yüzde 50’nin üzerinde artış bekliyorum. Biz Volvo olarak da yüzde 20-25’lik satış artışı öngörüyoruz. 

Bence Korona abartılıyor

Çin’de fabrikanız Vuhan’a yakın mı?

Değil ama o bölgede tedarikçilerimiz var. Onlar da normal hayatlarına dönmeye başlıyorlar. Şu anki tablo korkutucu boyutu aştığımızı gösteriyor. Bence Corona biraz abartılıyor. Ama karantina süresi uzarsa sektör etkilenir.

Volvo İsveçli olarak biliniyor ama aslında Çin şirketi değil mi?

Sermayedar Çinli ama hala İsveçli’yiz. Hatta grubun sahibi Li Shufu Bey bizi İsveç kökenlerimize daha çok bağlanmaya teşvik ediyor.  

2. elde fiyatlar ya inecek ya inecek!

İkinci el piyasasında neler oluyor? Fiyatlar uçmuş durumda...

Son çeyrekte işler birden iyileşince bir çok markanın elinde stok kalmadı. Bunugören ikinci elciler de ‘nasılsa bu otomobilin sıfırı yok’ deyip, sıfırın üzerinde fiyat vermeye başladılar.

İkinci ele sıfırdan fazla para veren var mı?

‘2 ay beklemem’ diyenler sıfırı 100 TL olan araca110 TL verebilir. Ama o araçların sıfırı gelince 110 liralık 2. eller 80’e inecek. Başka yolu yok. 

TÜRKİYE’DE 10 BİN HEDEFİ BAKİ

Yeni göreviniz için kendinize hedefler koydunuz mu?

Yapmam gerekenleri biliyorum, potansiyeli de biliyorum. Fakat hedef koymak için erken. Öncelikle sistemi ve oradaki arkadaşları tanmam gerek. Türkiye’de genel müdürlüğe başlarken kendime 10 bin otomobil satma hedefi koymuştum, yeni görev için şimdilik böyle bir hedefim yok.

Türkiye’de 10 bin hedefi rafa mı kalktı?

2025-26’ya kadar bu rakamı zorlayacaktım. Şimdi bu hedefi Türkiye’deki arkadaşlarıma bırakıyorum, onlar mutlaka ulaşacaklardır.