YAŞAR KIZILBAĞ
Bugün mutfağımızda veya evimizde kullandığımız birçok eşyanın üretiminde Türk şirketler artık dünya oyuncusu haline geldi. Öyle ki dünya mutfağında Türk ürünlerinin olmadığı ülke artık yok gibi. Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayici ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) Başkanı Talha Özger'in paylaştığı verilere göre Türkiye bugün mutfak ve ev eşyası üretiminde dünyada 5'inci, ihracatta ise Çin'den sonra ikinci sırada. Özger, yeni girilen Latin Amerika'da ise Türk dizileri sayesinde yüzde 3 pazar payına ulaşıldığına dikkat çekiyor. Aynı zamanda İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği'nin (İDDMİB) Başkanvekili de olan Talha Özger'le Türkiye'nin ev ve mutfak eşyaları sektöründe dünyadaki gücünü konuştuk.
Hem üretim hem ihracat açısından Türk ev ve mutfak eşyaları sektörü dünyada nereye geldi?
Dünyada net ihracatçı konumu itibarıyla Çin'den sonra ikinci sıradayız. Ürettiğinden fazlasını ihraç eden ender sektörlerden bir tanesiyiz. Dünyada mutfak ve ev eşyası üretiminde ise 5. sıradayız. Türkiye'nin önde gelen ev ve mutfak eşyası üreticisi 210 üyemiz var. Üreticiler arasında porselenden cama plastikten küçük ev aletlerine kadar birçok firma bulunuyor.
PORSELEN PATLADI
İhracat ne durumda?
Geçen yıl ev ve mutfak eşyaları sektörü 3.4 milyar dolar ihracat yaptı. Bu yıl da 3.5 milyar dolar seviyesinde kapatacağımızı öngörüyoruz. İhracatımızın yüzde 52'sini Avrupa Birliği ülkelerine yapıyoruz. Ardından Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Amerika kıtası geliyor. En fazla ihracat artışı ise porselen ürünlerinde yaşanıyor. Bu tür ürünlerin ihracatı her ay yüzde 70 artış gösteriyor.
YATIRIM İŞTAHI VAR
Sektörün yatırım iştahı nasıl?
Yatırıma açık ve iştahı olan bir sektörüz. Bu sektörde sürekli yenilik ve yeni ürün yapmak gerekiyor. O yüzden bizde yatırım iştahı bitmez. Ancak finansa ulaşımda sıkıntı var. İkinci sırada ise arsa sıkıntısı geliyor. İnşaat maliyetleri de yüksek. Bizim üretimimizi Marmara Bölgesi'nden dışarıya çıkarmamız gerekiyor. Bu da verilecek teşviklerle sağlanabilir.
YABANCIYA BOĞAZ'DA SATIŞ
İhracatı artırmak için yurtiçinde neler yapıyorsunuz?
İstanbul'da adına 'Invitation Only' dediğimiz ve birçok ülkeden süpermarket zinciri ve toptancıyı ülkemizde ağırladığımız etkinlikler yapıyoruz. En son 75 Türk firmayı 103 yabancı satın almacı ile buluşturduk. Normal bir fuardan daha fazla siparişler alındı. Hem ülkemizi tanıtıyoruz hem böyle bir sanayinin Türkiye'de olduğunu misafirlerimize hissettiriyoruz. En önemlisi yaptığımız Boğaz turu ve diğer etkinliklerle İstanbul'u tanıtıyoruz.
YENİ HEDEF ASYA
Önümüzdeki dönemde ne tür etkinlikler olacak?
2023 yılında geleneksel hale gelen programlarımız devam edecek. Bu kez Asya'ya ağırlık vereceğiz. Zor bir pazar ama tüketimin en fazla olduğu bölge. Ayrıca Avusturalya ve Kanada'ya organizasyonlar yapacağız. Bu pazarlara dönük uzun vadeli kalıcı projeler geliştireceğiz.
Enerji krizi nedeniyle üretim ve işbirliği anlamında Avrupa'dan Türkiye'ye yönelen üretici veya alıcı var mı?
Bu tür girişim ve işbirliklerinin sayısı artıyor. Özellikle porselen sektöründe bazı Avrupalılar'ın yatırım ve işbirliği yaptıklarını duyuyoruz. Ayrıca son dönemde bazı satın almacılar da enerji krizi nedeniyle bizleri tercih etmek istediklerini söylüyorlar.
SADECE DEVLETLE OLMAZ
Konuştuğumuz sanayiciler özellikle kalifiye eleman sorunundan bahsediyor. Nasıl çözülecek bu iş?
Dünyanın her yerinde kalifiye eleman sorunu var. Ama çözümü sadece kamudan beklemek olmaz. Bizler sivil toplum örgütleri olarak meslek liselerine gençlerimizi ısındırmak ve oradan mezun olduktan sonra da iş garantisi vererek sanayiye kazandırmamız lazım. Gençleri sanayiye adapte etmemiz şart.
Aynı zamanda İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği'nde (İDDMİB) de başkanvekilliği göreviniz var. Orda neler yapıyorsunuz?
Ülkemizin toplam ihracatına aralıksız katkı sağlamak adına ter döküyoruz. İDDMİB'de yeni yönetim olarak sektör ihracatını hak ettiği seviyelere getirmeyi prensip edindik. İhracatı oturduğunuz yerden artırmanız mümkün değil. Birçok proje hazırladık. İDDMİB dışında son olarak İTO'da 58. komitede meclis üyesi seçildik. Sektörler için faydalı projeler üretemeye çalışıyoruz.
LATİN AMERİKA'DA İHRACATI DİZİLERLE BÜYÜTÜYORUZ
Bildiğimiz kadarıyla dernek olarak birçok pazara Türk firmalarını taşıyıp tanıtımlar yapıyorsunuz. En son nereye çıkarma yaptınız?
Ekim ayında 40 firmayla Latin Amerika'nın giriş kapısı Kolombiya'ya gittik. 17 farklı ülkeden 55 nitelikli alıcıyı davet ettik. Toptancılar, zincir marketler bizzat katılım gösterdi. İhracatçılarımız güzel görüşmeler gerçekleştirdi. Latin Amerika uzak bir pazar. Ticaret yapmak kolay değil. Buna rağmen Latin Amerika pazarında yüzde 3 pazar payıyla ilk 10 içerisinde yer alıyoruz.
'Türk Malı'na bakış nasıl?
Türk dizilerinden dolayı Türk Malı imajına yaklaşım çok iyi. Osmanlı pasaportu ile göç etmiş insanları El Turco olarak tanımlıyorlar. Bize de 'El Turco' diyorlar. Türk dizilerinin de katkısıyla bu pazarda 5 yılda yüzde 90 büyüme gösterdik. Ancak Türk dizilerinin oynatıldığı kanallarda daha çok reklam çalışması yapmamız lazım.
PORSELENDE YATIRIMLAR ARTTI
Ev ve mutfak eşyaları sektörü daha çok hangi alanda ve nerelere yatırım yapıyor?
Porselen ve seramik üretimi yaptırımlarında artış var. Özellikle Kütahya ve Bilecik bölgesinde son dönemde ciddi yatırımlar yapıldı.
KRİZİN ÜSTESİNDEN GELİRİZ
Dünyada bir resesyon beklentisi var. Sizce ihracatçıyı neler bekliyor. Resesyon sizi zorlayacak mı?
Aslında dünyada çok büyük badireler atlatıldı. Pandemide evimize kapandık. İflasları konuşurken, üretim devam edecek mi diye konuşurken ihracatımız çok ciddi bir büyüme gösterdi. Türkiye'nin ihracatı geçen yıl yüzde 32 artarak 225 milyar doları aştı. Bu yıl ise son 12 aylık ihracat 252 milyar dolara çıktı. Kimse beklemiyordu. O yüzden enseyi karartmadan üzerimize düşen görevi yaparsak bu işlerin üstesinden geliriz. İhracatımızın yüzde 52'si Avrupa'ya ama kayıp yaşarsak bunu telafi edebilecek güçteyiz. Çünkü müteşebbis gücümüz var. Üstesinden geliriz.
Kurların enflasyonla orantılı artması yönünde ihracatçıların görüşleri var. Katılıyor musunuz?
Biz yüksek kur değil stabil kur istiyoruz. Çünkü oynak kur hepimizi etkiliyor. Oynaklık olduğu zaman ihracatta ciddi zarar ediyoruz. Durağan kur hepimiz için en sağlıklısı... Ayrıca biz iç piyasada da hammadde zamlarını aynı şekilde fiyatlarımıza yansıtmıyoruz. Hep enflasyonun altında kaldık.