Türkiye'ye ilgi büyük, Körfez'den de 'katılımcı' geliyor

Güçlü kamu bankalarının da sektöre girmesiyle katılım bankacılığında rekabetin iyice kızışması bekleniyor. Türkiye Finans Katılım Bankası Genel Müdürü Çelik, 'rekabette bereket olduğunu', yeni gelen oyuncuların pazarı büyüteceğini belirtirken, katılım bankacılığına Körfez'den de 'katılımcı' sürprizi beklediklerini söylüyor.

1

ŞENAY BÜYÜKKÖŞDERE

senay.kosdere@aksam.com.tr

Geçen sene Ziraat Katılım, geçtiğimiz günlerde de Vakıf Katılım'ın hizmete açılmasıyla Türkiye katılım bankacılığı sektöründe rekabet iyice kızışıyor. Hızla büyüyen 'katılım' pazarının önemli oyuncularından Türkiye Finans Katılım Bankası piyasaya yeni oyuncuların gelmesinden memnun. Genel Müdür Osman Çelik, "Rekabette bereket vardır. Biz kendimize güveniyoruz" diyor ve ekliyor: "Kamu bankalarının bu işe girmesiyle katılım bankacılığının bilinirliği, yaygınlığı artacak. Şu anda katılımın toplam bankacılık sektöründeki payı yüzde 5. Biz yeni gelen dostlarımıza diyoruz ki 'bu yüzde 5'i paylaşmaya geliyorsanız hiç gelmeyin, ama beraber pastayı büyüteceksek ne ala…'" 

Türkiye Finans'ın yabancı ortağının Suudi Arabistan'ın en büyük devlet bankası NBC olduğunu hatırlatan Çelik, "Biz Körfez'le Türkiye arasında finans köprüsü konumundayız. Oradan Türkiye'ye büyük ilgi var. Türkiye'ye Körfez'den sürpriz 'katılımcı' gelebilir" diyor.  

ŞOKLARA DAYANIKLI

Sektöre büyük oyuncular giriyor, pazarda dengeler değişiyor. Müşterilerinizi kaptırmaktan korkmuyor musunuz?

Yeni bankalardaki arkadaşlar hepsi bizim dostlarımız. Biz onlarla sohbet ederken diyoruz ki 'şu anda katılım bankacılığının bankacılık sektöründeki payı yüzde 5. Eğer bu yüzde 5'i paylaşmaya geliyorsanız hiç gelmeyin. Bunun size de bize de faydası yok. Ama yüzde 5'i yüzde 15 yapabileceksek ne ala'. Katılım bankalarının 10 yıllık br stratejik planı var, hedefimiz 2025'te Türkiye bankacılık sektörünün yüzde 15'ini almak. Ki kamu bankalarının bu işe girmesiyle katılım bankacılığının bilinirliği, yaygınlığı artacak. Yeni oyuncuların gelmesiyle rekabet kızışacak. Rekabetin olduğu yerde bereket olduğunu düşünüyorum. Yapıcı bir rekabet her zaman olumlu sonuçlar doğurur. Bankacılıkta ilişki yönetimi çok önemli. Biz müşteriyle ilişkimizi bağlılığa çevirmeye çok önem veriyoruz. İlişkilerimizi uzun vadeli bir yolculuk olarak düşünüyoruz. Müşterilerimizi kaptıracağımıza dair bir endişemiz yok. 

2015 nasıldı bankacılık sektörü açısından?

2015 zorlukları olan bir yıldı. 2 seçim geçirdik. Kurlarda yüzde 30'lara varan bir dalgalanma yaşandı. Bunun yanı sıra jeopolitik risklerimizin olduğu bir dönemdi. Bütün bu zorluklara rağmen bankacılık sektörü yüzde 20'lik bir büyüme gerçekleştirdi. Ekonomiyi fonlamaya devam etti. Bu şoklara karşı dayanıklılığın da bir göstergesi diye düşünüyorum. Tüm bu zorluklara rağmen sektör kâr üretebildi, beraberinde sermaye yeterlilik oranları hâlâ Avrupa bankacılığının üzerinde. Yasal olarak bankacılık kanununda yüzde 8'lik bir sermaye yeterlilik oranı aranmasına rağmen BDDK 2000'li yılların başından itibaren bir yüzde 12 alt sınırı getirdi. Bunun sektöre ne kadar güç kattığını da görmüş olduk. Ciddi testlerden geçtik. Bu süreçte sektör kendini yeteri kadar ispat etti, şoklara dayanıklılığını gösterdi  diye düşünüyorum. 

HSBC Bank Türkiye'deki potansiyelitekrar gördü

Geçtiğimiz günlerde sürpriz bir gelişme oldu. Türkiye pazarından çıkma kararı alan HSBC, bu kararından döndüğünü açıkladı. Kısa sürede bu karar değişikliğini neye başlıyorsunuz? 
Türkiye'nin potansiyelini bir kez daha gördüler diyebilirim. Türkiye bölgedeki olumsuzluklara rağmen kendini pozitif ayrıştırmış durumda. İçeride güçlü bir bankacılık sektörü var. Avrupa bankalarının tahvil faizlerini ödeyip ödeyemeyeceği tartışılırken Türk bankaların sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 15'in üzerinde. Özetle ‘Türkiye'de kalmak geleceğe yatırım yapmaktır‘ diyebilirim. 

Katarlılar Türkiye'de banka arıyor

Sektöre yabancı ilgisi sürüyor mu?
Geçen yıl Çin'den Katar'dan sermaye girişleri oldu. Şu anda yine yabancıların sektöre ilgisini duyuyoruz. Özellikle Körfez'in ilgisi çok arttı. Bizim yabancı ortağımız NCB Suudi Arabistan'ın en büyük devlet bankası. Geçen yıl bize 250 milyon dolar sermaye benzeri kredi sağladı. Bu da Türkiye'nin geleceğine güvenini gösteriyor. Katar bankalarının Türkiye'de banka arayışlarını biliyoruz. 

Size de geliyorlar mı danışmanlık için? 
Türkiye Finans Türkiye ile Körfez arasında bir finans köprüsü konumuna gelmiş durumda. Yatırım arayışlarıyla ilgili bizi de ziyaret ediyorlar. 

Sektör bu yıl yüzde 15 büyür

Siz 2015'i nasıl geçirdiniz?, 2016'ya dair beklentileriniz nasıl?
2015'te sektör yüzde 15, biz yüzde 18 büyüdük krediler anlamında. Ama burada bir kur etkisi vardı. Reel büyüme yüzde 9-10 oldu. 2016 için de yüzde 15'lik bir reel büyüme hedefliyoruz. 

Bankacılık sektörü büyür mü bu yıl? 
Bence sektör bu yıl temkinli büyüyecek. Yüzde 15 büyüme öngörüyoruz. 

2 büyük projenin finansörü Katarlı

Körfezden yabancı ilgisinin belli sektörlerde yoğunlaştığını söylediniz. Bu alanlarda somutlaşan yatırımlar var mı?
Eğitim ve sağlık sektöründe iştirakler var. Turizm sektöründe çok büyük olmasa da Bursa, Yalova ve İstanbul'da yatırımlar var. Bir de İstanbul'da bilinen 2 büyük inşaat projesinin finansörü Katar. Ama bunu deklare etmiyorlar. 

Peki bankacılık sektöründe yabancı oranı daha artar mı?
Yabancıların sayısı artabilir, ama oranı artmayacaktır. İlgi yoğun. Ama oranın artması tamamen yasal otoritenin vereceği bir karar.  

Yabancı istikrara geliyor

Hangi sektörlere bakıyor yabancılar daha fazla?
Özellikle inşaat, gayrimenkul, eğitim ve turizm ilgi alanları arasında yer alıyor. Siyasi istikrarın sağlanması ve 4 yıl boyuna seçim olmayacak olması yabancılar açısından çok önemli. Tabii Körfezin Türkiye'ye ilgi duymasının nedenlerinin başında siyasi ve ekonomik istikrar geliyorsa, bu ilginin bir nedeni de faizsiz finansın aldığı yol. İstanbul Finans Merkezi projesinin en önemli unsurlarından biri faizsiz finansın Türkiye'de yaygınlaştırılması. Kamu faizsiz finansmanı destekliyor. Bunu da çok önemsiyorlar.  

Katılım bankacılığında da yabancı oyuncu görür müyüz?
Son 5 yılda katılım bankacılığı ortalama yüzde 25, konvansiyonel bankalar ise yüzde 20 civarında büyüdü. Biz Türkiye Finans olarak 4-5 yılda 4 kat büyüdük. Bu büyüme yabancıların dikkatini çekiyor. Ben sektöre yabancıların da gireceği kanaatindeyim. Gelen sinyaler o yönde. Körfez'den Türkiye pazarına girmek isteyen katılım bankaları olduğunu duyuyoruz.

Maliyetleri düşürüp kârı % 40 artıracak

Bu yıl yeni yatırımlarınız olacak mı? 
2016 verimliliğe odaklandığımız bir yıl olacak. Hedefimiz maliyetleri kontrol edip, şubelerdeki verimliliği artırmak. Sözleşmesi biten şubelerimizi daha uygun maliyetli yerlere taşıyarak maliyet avantajı yakalamak istiyoruz. Geçen yıl 10 şubede bunu yaptık, 1 milyon TL'den fazla tasarruf sağladık. Bu yıl da bu iyileştirmelerle kârlılığımızı yüzde 40 artırmayı 
hedefliyoruz.