Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği (YENADER) Ba şkan Yardımcısı Ali Karaduman Türkiye'nin yenilenebilir enerji alanındaki mevcut potansiyelini değerlendirerek sektöre dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Karaduman, "Tüm dünyanın sonuçlarına maruz kalacağı iklim krizine ek yaşanan küresel ve bölgesel boyutlu siyasi ve ekonomik problemler yeni çözümler bulunması gerektiğini gösteriyor. Bu çerçevede çevre dostu, yenilenebilir enerji kaynaklarının ekonomik, siyasal ve sosyolojik anlamda her geçen gün önemi artıyor. Enerjinin ekonomik büyüme üzerindeki rolü çok önemli. Çünkü ülkelerin hem bireysel hem de milli gelir seviyesinin belirlenmesi anlamında en önemli göstergelerden biri. Yüksek enerji tüketilen ülkelerin ekonomisinde enerji tüketiminde mevcut dalgalanmalar ülke ekonomisini ciddi oranda etkiliyor. Tüm bunlara ek yenilenebilir enerji alanında oluşan ek istihdam, işsizlik oranlarının düşmesine yardımcı olurken refah düzeyinin artmasına katkı sağlıyor. Ayrıca yerli kaynak kullanımına dayanan yenilenebilir enerji, yurtiçindeki tüketim ve yatırım harcamalarının artmasına yardımcı oluyor" dedi.
COĞRAFYAMIZ POTANSİYELLİ
Coğrafi yapımızın yenilenebilir enerji kaynaklarından enerji üretmek için büyük bir potansiyeli bulunduğuna dikkat çeken Karaduman, "Yerli ve milli kaynaklar ile bu potansiyelin daha iyi ve etkin kullanılması ülke ekonomisine de oldukça katkı sağlayacak. Enerji alanında dışa bağımlılığı minimum seviyeye indirmek için yenilenebilir enerji kaynaklarını maksimum düzeyde kullanmak çok büyük önem taşıyor. Türkiye'deki rüzgar enerjisi santrallerinin toplam kurulu gücü 11.054 megavata ulaşırken, jeotermal enerji alanında ise 1.676 megavata ulaştı. Ülkemiz 2000'li yıllarda çok düşük yenilenebilir enerji kapasitesine sahipken, bu alanda yaptığı yatırımlarla toplam yenilenebilir enerji kurulu gücü bakımından Avrupa'da 5'inci, dünyada 12'nci sıraya yükseldi" ifadelerini kullandı. Karaduman, "2050 yılına kadar net sıfır karbon hedeflerine ulaşmak için devletimizin yatırımcıyı teşvik etmesi gerekiyor. Yeni YEKDEM fiyatlarını, artan hammadde fiyatları ile karşılaştırdığımızda yatırımların azaldığını görüyoruz. Yeni bir enerji santralin oluşumu izinler dahil minimum 36 aydır. Bu nedenle yavaşlayan enerji yatırımlarının tekrardan canlandırılması Türkiye Cumhuriyeti 'nin enerji yatırımlarının tekrardan atağa geçmesi için elzemdir. Mevcut fiyatlar ile yatırım yapılması mümkün görülmemektedir. Yeni YEKDEM mekanizması belirlenip yatırım maliyetleri göz önüne alınıp, finansın yurtdışından temin edileceği düşünülerek döviz bazında destek sağlanması gerekmektedir" dedi.
DÜNYADA YÜKSELEN YILDIZ OLACAĞIZ
Türkiye'nin jeotermal enerji kaynaklarının kullanımı açısından dünyada 4'üncü, Avrupa da ise 1'inci sırada yer aldığına dikkat çeken Ali Karaduman, "Jeotermal örtü altı yetiştiriciliğinde 5.000 dekar üzerinde alanla dünyada birinciyiz. Ancak kullanabileceğimiz potansiyelimiz çok daha yüksek. Jeotermal tarım sayesinde iklim koşulları fark etmeksizin yılın 11 ayı üretim yapılabiliyor. Gıda ve tarım sektöründe yaşanan krizlere karşı bu alana daha fazla yatırım yaparak çözüm üretebilir, mevcut potansiyelimizi çok daha geliştirebiliriz. Potansiyelimizi doğru kullanıp, bu alandaki yatırımlara hız kesmeden devam edersek yenilenebilir enerji üretimi ile hem cari açık kapanacak hem de enerji alanında kendi kendine yetebilen bir ülke olarak dünyada yükselen yıldız konumuna geleceğiz" açıklamasında bulundu.
YENİLENEBİLİR YATIRIMLARI 1.2 TRİLYON DOLARI GEÇECEK
Karaduman: "Uluslararası Enerji Ajansı 2022 yılında enerjiye yapılan yatırımın 2.4 trilyon dolara ulaşmasının ve yenilenebilir enerji payının 20 milyar doları enerji depolama teknolojileri olmak üzere, 1.2 trilyon doları geçmesini beklediklerini ifade etti. Gerçekleşen yatırımlara bakıldığındaysa; 2021 yılında en yüksek temiz enerji yatırımlarının Çin (380 milyar ABD Dolar), AB (260 milyar ABD Doları) ve ABD (215 milyar ABD Doları) yapıldığı göze çarpmakta. Küresel strateji araştırma firmalarının 2030 yılı için yenilenebilir enerji yatırımlarının 3.4 trilyon dolara ulaşacağı, bunun 2.7 trilyon dolarının güneş + rüzgar yatırımına olacağına dair öngörüleri bulunmakta."