ŞENAY BÜYÜKKÖŞDERE
Bursalı Matlı Holding, son dönemde gıda sektöründe büyük yatırımlarıyla dikkat çekiyor. Geçen yıl Tiryaki Holding'le birlikte Keskinoğlu'nun yüzde 20'sini satın alan grup, geçtiğimiz günlerde de Türkiye'nin köklü markalarından Yörsan'ı icradan alarak bünyesine kattı. Matlı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı, bunların sadece bilinen yatırımlar olduğunu, bu arada Diyarbakır'da Türkiye'nin en büyük yem fabrikasını kurmak için yatırıma başladıklarını ve yine yakın zamanda da Türkiye'deki en büyük 3 besi çiftliğinden biri olan Banvit'in Bandirma'daki besi çiftliğini satın aldıklarını anlattı. Grubun tüm bu yatırımlardaki hedefi ise 'Türkiye'nin protein şirketi' olmak.
Pandemi ve savaş nedeniyle gıda sektörünün stratejik öneminin tüm dünyada bir kez daha gözler önüne serildiğini vurgulayan Özer Matlı, "Türkiye verimli, güçlü kaynakları olan, kendi kendine yetebilecek bir ülke. Yeter ki tarım siyasetin dışında tutulsun ve yatırım yapılsın" dedi. Matlı, "Hatırlarsanız, Amerikan Başkanı geldi, Cargill için geldi bizim hükümet başkanımızla görüştü.
Benim liderim Matlı için gidip başka bir ülkede bunu yapsa, 'adamın işini takip ediyor' diye demediklerini bırakmazlar" diye ekledi.
■ Yörsan'da yatırım planınız nasıl, ne zaman üretime başlarsınız?
300-400 milyon civarında bir yatırım planımız var. Personel alımına başladık. 2 ay içerisinde denemeleri yapmak, 4 ay sonra da raflarda bulunmak istiyoruz. Yani yaz aylarında Yörsan peynirini marketten alabiliyor olacaksınız. İç piyasada orta vadede yüzde 25 pazar payı hedefliyoruz. Bunu yaparken rekabetçi fiyatlarla piyasada rakamları da bir miktar aşağı çekmeyi hedefliyoruz. Ama bu iç piyasa planımız. Bunun yanı sıra bir de Türk peynirlerini yurtdışına tanıtma planımız var. Mozzarella gibi, labne gibi dünyada kabul görmüş peynirler kendi ekonomilerine birkaç milyar dolar para yaratıyorlar. Bizim de Kars kaşarımız, Erzincan tulumumuz, Edirne, Ezine peynirlerinimiz var.
ŞARKÜTERİ ZİNCİRİ
■ Son dönemde gıdaya en fazla yatırım yapan gruplardan biri olarak dikkat çekiyorsunuz. Başka yatırım var mı?
Diyarbakır'da 250 milyon lira yatırımla Türkiye'nin en büyük yem fabrikasını kuruyoruz. Bu benim için ekonomik değerinden çok daha kıymetli bir yatırım. Biz geçmişti o bölgeleri hep televizyonlardan izlerdik. Terörle anılırdı, yatırım yoktu. Ben uzun süre sonra Diyarbakır'a gittiğimde güzel bir bulvarların olduğu, güzel bir cadde gördüm. Ben Bursa'da yaşıyorum. Diyarbakır daha rahat geldi bana. Akşamları kafelerde oturan güler yüzlü insanlar da gördüm. Bu beni çok mutlu ediyor.
■ Peki bu yem fabrikasının sektöre nasıl bir katkısı olacak?
Fabrikayı bu yılın sonuna kadar yetiştirmeye çalışacağız. Ve oradan Suriye'ye Irak'a yem ihraç edeceğiz. Türkiye'nin yıllık yem tüketimi şu anda 13 milyon ton civarında. Bu fabrika ise tek başına yıllık 700-800 bin ton üretecek. Şu an yüzde 11 olan pazar payımızı yüzde 25'e kadar çıkarmak istiyoruz.
■ Peynir, yumurta, yem... Sırada ne var?
Şimdi biz bir de Banvit'in, Türkiye'nin üç büyüğünden biri olan 30 bin başlık büyük bir besi çiftliğini satın aldık. Bandırma'daki bu çiflikte karkas eti üreteceğiz. Bir sonraki aşama da markalı kırmızı et olacak. 35-40 milyonluk yatırımla başladık. Ama buraya yaptığımız yatırım 250 milyonu geçecek. Hani 'tarladan sofraya' diye bir slogan vardır ya, biz bunu hayata geçirmek istiyoruz. Tohumundan gübresine, vitaminine, yemine kadar her aşamada olacağız. Besicilikte yavru buzağıyı alacağız, büyütüp karkas haline getirip, ikinci aşamada da bir kesimhaneyle beraber kendi markamızı marketlerde, hatta zaman içinde kendi şarküteri zincirimizde satacağız. Yani hedefimiz bir protein zinciri kurmak. Ben ülkeme güveniyorum ve yatırım yapmaya devam ediyorum. Bu yıl en az 500-600 milyon TL'lik bir yatırımımız olacak.
Bu yıl için ciro hedefiniz ne?
2021 ciromuz 4.5 - 4.6 milyar TL civarında gerçekleşti. Bu sene de 5.5-6 milyar TL'ye ulaşırız diye düşünüyorum.
'CANAVAR' YARATTIK■ Peki gıda fiyatlarında marketlerin rolü nedir?
Siz ürünlerinizi zincir marketlere verirken belli bir fiyattan satılmasını söyleyemiyorsunuz, onlar karar veriyorlar hangi fiyata satılacağını. Mesela yumurtada her perşembe marketler bize fiyat biçer. Belli bir büyüklüğü ulaştığınızda, 'ben sizle oynamıyorum' deme şansınız yok. Bu firmalar mlınızı almazsa yok olursunuz.
Aslında marketlerin bu derece yapılanmasına en başından izin vermemeliydik. Gıda satışını dört şirkete teslim ederseniz, o iş nefsimizi, vicdanımızı parayla imtihan etmeye kadar gelir. Hata yaptık, köylere kadar inen bir organizasyonu ve ciddi bir satın alma gücü olan devler yarattık. 'Bir canavar yarattık' demek istemiyorum ama iş biraz oraya gitti. Ve ektiğimizi biçmeye başladık. Diğer yandan marketler bugün 'oyundan çıkıyoruz' dese çok daha kötü olur. Çünkü bakkallar da kayboldu. Olanların yazılımı, operasyonu yürütecek dinamikleri yok.
Keskinoğlu'nda hisseleri verdik
■ Konu yumurtan açılmışken, fiyatlardaki artış son dönemde herkesin dilinde. Siz Keskinoğlu hamlesiyle birlikte Türkiye'deki en büyük yumurta üreticisi oldunuz. Neler oluyor yumurta sektöründe, niye bu kadar arttı fiyatlar?
Yumurta yerel bir ürün gibi görünmekle birlikte aslında son derece ithalata dayalı bir besin. Mesela biz Türkiye'de soya üretmiyoruz, Arjantin'den, Amerika'dan alıyoruz. 400 dolarlık soya 650 dolara çıktı. Tavuk da ırk olarak ithal. Almanya'dan geliyor. Artan maliyetler bir yana bugün Bursalı bir yerel zincir bizden 4 ay vadeli yumurta istiyor. Siz market alışveriş yapınca, parayı ödeyip çıkıyorsunuz. Ama ben sizin peşin ödediğiniz bir ürün için aylık yüzde 1.5'tan yüzde 6 maliyet ilave ediyorum. Çünkü o faiz farkını koymak zorundayım. Bu arada Keskinoğlu'ndan da çıkıyoruz. Hisselerin Ziraat Bankası'na devir işlemleri yakında tamamlanır. Artık Türkiye'nin en büyük yumurta üreticisi Ziraat Bankası olacak.
"Benim bilançom senden iyi"
■ Yabancı ortaklık düşünür müsünüz?
Avrupa'nın en büyük gıda firmalarından Nutreco 4 yıldır ortaklık için kapımızda. Sonunda dedim ki, "Senin şartlarına borçlansam, benim bilançom senden iyi. Ben seni satın alırım. Bozuldular. Biz verimli bir ülkeyiz. Kaynaklarımız var ve aslında kendimize yetebiliriz. Yeter ki tarım siyasetin dışında tutulsun ve yatırım yapılsın. Amerikan Başkanı, Cargill için geldi bizim hükümet başkanıyla görüştü. Benim liderim Matlı için böyle bir görüşme yapsa, 'adamın işini takip ediyor' diye topa tutarlar.