Türkiye'nin kredi notu adil değil

Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’ye verdikleri notları eleştirdi. Ateş, “Türkiye’nin hak etmediği bir dereceyle uğraşıyoruz” dedi. 

SERDAR SAĞLAM

9. Uluslararası Resort Turizm Kongresi öncesi düzenlenen toplantıda konuşan Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş,  Türkiye’nin risk primi düştükçe ve kredi notu arttıkça sendikasyon ve yurtdışı borçlanma faizlerinin otomatik olarak düştüğünü söyledi. Bu hafta kendi sendikasyonlarını kapatacaklarını ifade eden Ateş, “6 yıl sonra tekrar toptan borçlanma pazarlarından çok güzel bir neticeyle karşınızda olacağız. Dünyanın dört bir yanından talep oldu. İhtiyacımız kadarını alacağız” ifadelerini kullandı. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları tarafından Türkiye’nin kredi notunun yatırım yapılabilir derecenin 4 puan altında bulunduğunu vurgulayan Ateş, “Ufacık bir Sırbistan ekonomisini ele alın; sanayi çeşidi vesaire olarak hiçbir şey yok ama yatırım derecesinin 1 puan altında. Türkiye’nin; borcunun yüzde 80’ini ödemeyen, kalanını 35 sene vadelerle uzatan Yunanistan ile aynı derecede olması da adil değil gibi geliyor. Borcunu ödeyen ve ödemeyeni aynı kefeye koymamak lazım. Bana göre adil değil. Türkiye’nin hak etmediği bir dereceyle uğraşıyoruz” dedi. 

BANKALAR KÂR EDİYOR DİYE İNSANLAR ÜZÜLMEMELİ 

Ateş insanların, bankacılık sektörü kâr ettiğinde de üzülmemesi gerektiğine işaret ederek, herkesin, bütün kesimlere bu refahı yaymakla görevli olan bankacılık sektörünün kâr etmesinden dolayı sevinmesi gerektiğini söyledi. Ateş, “Bu yıl geçtiğimiz yıla göre daha az bir kârla devam edeceğiz. Genelde Türk bankacılığında benzer bir eğilim olabilir. Bu yıl kazançların önemli bir kısmı sorunlu kredilere karşılık ayrılmasında değerlendirilecek. Bu da banka bilançolarının gelecek yıllara daha temiz ve güçlü girmesini sağlayacak” diye konuştu.

25-30 MİLYAR $ PARA AKIŞI YETERLİ DEĞİL

Global ekonomideki negatif faizlerden dolayı gelişmekte olan ülkelere para akışı olduğunu belirten Ateş, “Türkiye, daha önce bundan 70 milyar doların üzerinde yararlanırken şimdi bu miktar 25-30 milyar dolarlara düştü. Yeterli değil. Daha çok gelmeli. Bu para girişlerine ihtiyaç var. Çünkü bizim tasarruf miktarımız henüz büyüme emellerimizi tam olarak karşılamıyor” dedi.

Global ekonomideki negatif faizlerden dolayı gelişmekte olan ülkelere para akışı olduğunu belirten Ateş, “Türkiye, daha önce bundan 70 milyar doların üzerinde yararlanırken şimdi bu miktar 25-30 milyar dolarlara düştü. Yeterli değil. Daha çok gelmeli. Bu para girişlerine ihtiyaç var. Çünkü bizim tasarruf miktarımız henüz büyüme emellerimizi tam olarak karşılamıyor” dedi.

FAİZİN DÜŞMESİ KOLAYLIK 

Ülkeye katma değer sağlayan firmaların yaşatılması gerektiğine işaret eden Ateş, “Şu anda borç yapılandırmalarının olabildiğince sağlıklı yapılabilmesi için bütün bankalar çalışıyor. Faizlerin düşmüş olması da hem firmaların hem bankaların işini kolaylaştırıyor. Ayrıca, yeniden yapılandırma kanununun getirdiği önemli avantajlar da var” ifadelerini kullandı.