Türkiye'nin enerji potansiyeli yüksek

AKŞAM Future&Trends dergisi 20'nci yılını ‘3. Akşam Future&Trends Summit' zirvesiyle taçlandırırken, zirvenin son oturumunda enerji sektörü masaya yatırıldı. Enerjide yüksek potansiyele dikkat çekildi. Türkiye'nin özellikle rüzgar, güneş gibi yenilenebilir enerji alanındaki potansiyelini artırdığına dikkat çeken konuşmacılar, ülkenin enerji verimliliğinde de avantajlı konumda olunduğunu belirtti.

LEYLA İLHAN

Akşam Gazetesi'nin her yılbaşı öncesi yayımladığı Future&Trends dergilerinin 20'nci yılı önceki gün düzenlenen bir zirveyle taçlandırıldı. Önceki gün 3'üncüsü düzenlenen Akşam Future&Trends Summit'te 'E-Ticaret ve Perakendenin Geleceği' ile 'Enerjinin Geleceği' başlıklı iki oturum yapıldı. Zirvenin ana sponsoru, Halkbank, Türk Hava Yolları ve Ziraat Bankası olurken Türk Telekom da iletişim sponsorluğunu üstlendi.

AVANTAJLI KONUM

'Enerjinin Geleceği' başlıklı son oturum Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kartoğlu moderatörlüğünde yapıldı. Bu oturama konuşmacı olarak Aydem Enerji Bilgi Teknolojileri Grup Başkanı Engin Kavas, ESCON Enerji CEO'su Onur Ünlü, Limak Enerji Yurtdışı Proje Geliştirme Kıdemli Müdürü Yunus Emre İnciroğlu katıldı. Oturumda enerji sektörünün bugünü ve gelecekteki yönelimler masaya yatırıldı. Oturumda özellikle Türkiye'nin enerjide potansiyeli yüksek, enerji verimliliğinde avantajlı konumda olduğu belirtildi. Türkiye'nin gelişen enerji teknolojileri kullanarak gerekli olanı daha uzun süre kullanma konusunda da önemli bir mesafe aldığı ifade edildi.

Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kartoğlu (soldan) moderatörlüğünde yapılan "Enerjinin Geleceği" paneline konuşmacı olarak Aydem Enerji Bilgi Teknolojileri Grup Başkanı Engin Kavas, Escon Enerji CEO'su Onur Ünlü, Limak Enerji Yurtdışı Proje Geliştirme Kıdemli Müdürü Yunus Emre İnciroğlu katıldı.

BAĞIMSIZLIKTA ÖNEMLİ ADIM

Türkiye son dönemde enerji bağımsızlığına giden yolda önemli adımlar atmayı sürdürüyor. Bu yolda yenilenebilir kaynaklara önem verilirken, TEİAŞ verilerine göre Türkiye'nin elektrikte kurulu gücü 115 bin 959 megavata ulaştı. Yenilenebilir enerji kaynaklarında kurulu güç bakımından hidroelektrik santralleri 32 bin 203, güneş 19 bin 846, rüzgar 12 bin 851, biyokütle 2 bin 128, jeotermal 1734 megavata ulaştı. Rüzgar ve güneş enerjisi yatırımlarını her yıl 7-8 bin megavat artırmayı planlayan Türkiye, 2035'te rüzgar ve güneş enerjisi kurulu gücünde 120 bin megavata ulaşmayı planlıyor. Bu doğrultuda yıl içinde sektördeki yatırım ve izin süreçlerinin kısaltılması da amaçlanıyor.

ALTYAPIYA SÜPER SALDIRILAR VAR

Teknolojinin enerjinin her alanında kendini gösterdiğini söyleyen Aydem Enerji Bilgi Teknolojileri Grup Başkanı Engin Kavas, artık yenilenebilir kaynakları çok daha verimli kullanmak için enerji şirketi olmak gerekmediğini belirterek, "Sanayici ya da bir telekom şirketi olarak çatınıza kuracağınız bir güneş panaliyle, enerji ihtiyacınızı karşılayabilir, hatta fazlasını şebekeye satabilirsiniz. Ancak, bazen tüketici olmak bazen üretici olmak karışık bir şebeke üretimini gerektiriyor. Burada da yine teknoloji devreye giriyor" dedi.

ARAÇ SEKTÖRÜNÜ ETKİLİYOR

Enerji sektöründeki değişimin araç sektörüne yansıdığını belirten Kavas, elektrikli araçların ve dolayısıyla şarj istasyonlarının da hayatlara girdiğini söyledi. Diğer yandan dijital dünyanın avantaj kadar tehditler getirdiğini de anlatan Kavas, "Bu risklerin olduğu alanlardan biri de enerji. Enerji altyapılarını çalışamaz hale getiren etkenlerin başında da süper saldırı geliyor. Burada devletimiz çok önemli bir adım daha attı ve Süper Güvenlik Başkanlığı kuruldu. Böylece dijital varlıklarımızı koruyabiliriz" dedi. Aydem Enerji olarak 27 şirketle Türkiye'nin enerji üretiminin yüzde 10 gerçekleştirdiklerini söyleyen Kavas, bunun yarısını yenilenebilir kaynaklardan sağladıklarını kaydetti.

YATIRIM MALİYETİ DÜŞTÜ

Globalde güneş enerjisi ve enerji depolama yatırımlarının revaçta olduğunu belirten Limak Enerji Yurtdışı Proje Geliştirme Kıdemli Müdürü Yunus Emre İnciroğlu, "Güneş enerjisi 2016'da dünyada toplam 300 MW iken, 8 yılda 5 bin MW'a çıktı. Yaklaşık olarak bunun yarısı Çin'de. Almanya da yüzde 10 paya sahip" dedi. Ancak güneş ve rüzgarda yüzde 100 depolama olmadan konvansiyonel enerjiden tümüyle çıkmanın mümkün olmadığını dile getiren İnciroğlu, diğer taraftan bu alanda yatırım maliyetlerinin düştüğüne dikkat çekti. "Maliyetler depolamada 500 bin dolar iken 250 bin dolara düştü. Bu da depolama yatırımlarını fizibıl yaptı. Çin ve ABD inanılmaz depolama yatırımları yapıyor" diyen İnciroğlu, "Yine 2020 yılında dünyada güneş paneli fiyatın wat başına 2 bin dolar iken şimdi 15 cente geldi. Yani 4 yılda yüzde 90'a yakın düştü. Rüzgar tribünün ise bu düşüş yüzde 70 yakın oldu" dedi.

TÜRBİN PANELİ ÜRETİMİ

Türkiye'nin artık kendi rüzgar türbinünü üretir hale geldiğini anlatan İnciroğlu, "Şimdi güneş panelinde 70 üreticimiz var. Bunların bir kısmı hücreden yani A'dan Z'ye üretiyoruz. Neredeyse panel ithalatımız yok. Yabancı firmalar da Türkiye'de panel fabrikası kurdu" diye konuştu.

GENÇ ENDÜSTRİLER VERİMLİLİK SAĞLIYOR

Zirvenin son oturumunda konuşan Eskon Enerji CEO'su Onur Ünlü, ABD'deki yangınların artık iklim değişikliğini bir g erçek olarak ortaya koyduğunu belirterek, "Burada enerji verimliliği en çok ortaya çıkan konu oldu. Karbon emisyonunu, azaltma enerji verimliliği ile sağlanacak. Finans sektörü artık yenilebilir enerji üzerine destek sağlarken, fosil yakıttan çıkış olacak. Türkiye ise enerji verimliliği konusunda potansiyeli yüksek bir ülke. Avantajlarımız var. ABD'ye göre daha genç bir endüstriye sahibiz. Bu da verimlilik anlamında daha iyi bir noktada yer almamızı sağlıyor ve potansiyelimiz yüksek" dedi.

EMİSYONDA HEDEF YÜKSELDİ

Türkiye'nin 2017-2023 yılları arasında Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı kapsamında 11 milyar dolarlık yatırımla enerji verimliliği ile 66.5 milyon ton emisyon azaltmayı planladığını söyleyen Ünlü, "8.5 milyar dolar harcayarak 68 milyon ton emisyon azaltımı sağladık. 2024-2030'a kadar olan dönemde ise 20.2 milyar dolar harcanarak sadece enerji verimliliği ile 100 milyon ton emisyon azaltımı hedefleniyor. Bunun 15 milyarı özel sektörden 5 milyarı kamu kaynaklarıyla yapılacak. Yasalarda çıkıyor. Enerjisinin dörtte üçünü ithal eden bir ülke olmamız ve dış ticaret açığında önemli oranda yer tutması nedeniyle, gerekli önemleri almaya başladık. Enerji şirketlerinin sayıları artmaya başladı. Şirketler emisyonlarını düşürüyor. İyi bir yolda gidiyoruz" diye konuştu. Onur Ünlü, diğer yandan Türkiye'de enerjinin üçte birinin konutlarda kullanıldığını, özellikle kentsel dönüşümün bu açıdan Türkiye için bir fırsat olduğunu ifade etti.