Türkiye alternatif tedarikçi olabilir

İş dünyası ABD Başkanı Trump'ın 185 ülkeye yönelik getirdiği yüzde 10-50'lik vergiyi değerlendirdi: Türkiye, tedarik açısından rekabetçi konuma geldi. Ayrıca Türkiye'nin yatırım çekme potansiyeli de doğdu.

AKŞAM GAZETESİ

ABD Başkanı Donald Trump'ın bir çok ülkeye getirdiği gümrük tarifeleri, küresel ticarette korumacılık eğilimlerini artırırken, yükselen gümrük duvarları ülkeler için tehdit oluşturuyor. Türk iş dünyası bu gelişmeleri Türkiye açısından yeni fırsatlar doğurabilecek bir dönüşüm süreci olarak değerlendiriyor. İş dünyasına göre Türkiye Avrupa ve Uzakdoğu'dan yatırım çekebilir, alternatif bir tedarikçi olarak öne çıkabilir. İş dünyası, Trump yönetiminin uygulamaya koyduğu yeni tarifelerin başta Çin ve Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere birçok ülkenin ABD pazarındaki rekabet gücünü zayıflatmasını ve Türkiye için önemli bir fırsat alanı oluşturmasını öngörüyor.

Yeni Trump Tarifeleri

Ülke Tarife (%)

AB 20

Çin 34

Vietnam 46

Tayvan 32

Japonya 24

Hindistan 26

G.Kore 25

Tayland 36

İsviçre 31

Endonezya 32

Malezya 24

Kamboçya 49

G.Afrika 30

Bangladeş 37

İsrail 17

Türkiye 10

İngiltere 10

Avustralya 10

Y. Zelanda 10

DOĞRUDAN YABANCI YATIRIM İÇİN BİR FIRSAT

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç: Türkiye, 11 ülkeye uygulanan yüzde 10 temel tarife ile ağır vergilere dahil olmadı. Bu tarifelerden ABD'nin 185 ticaret ortağının nasıl etkileneceğini tam olarak anlamak için, ABD ile ülke ve ticari birliklerinin yapacakları müzakereleri ve Çin ile başlayan olası misillemeleri de izlemek gerekiyor. ABD'ye 16.4 milyar dolar mal ve hizmet satışı gerçekleştirdik. 340 milyon nüfuslu bir ülkeye çok daha fazlasını satabileceğimiz açık. Ayrıca Avrupalı ve Uzak Doğulu firmalar yatırım için Türkiye'ye gelmeyi düşünebilir. Doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının Türkiye'de yeniden pozisyon almaları için önemli bir fırsat olabilir.

DERSİMİZİ ÇOK İYİ ÇALIŞMAMIZ GEREKİYOR

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan: Yeni vergi tarifeleri, bir süredir konuşulan küreselleşmenin ana itici güç olduğu bir dünyadan, korumacılık ve ticaret savaşlarının öne çıktığı bir dünyaya geldiğimizin en açık göstergesi olarak okunmalıdır. Yeni gelişmelere stratejik bir bakış açısıyla bakmalıyız. Özellikle dünyadaki bütün rekabet ezberlerini bozan yeni tarifeler çerçevesinde oluşacak yeni rekabet koşullarına, dersimize çok iyi çalışarak hazırlanmalıyız. Çünkü ezber bilgi, kalıplaşmış bakış açılarıyla kavranamayacak boyutlarda bir tablo var karşımızda. Ülkemizin her sektörümüz için özel bir hazırlık içinde olmasında yarar var.

AVANTAJLI HALE GELEBİLİRİZ

Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın: Pozitif anlamda yeni alanlar oluşturulabilir. ABD'deki satın alma gücünün çok yüksek olması hemen hemen her ülkenin ekonomik olarak iştahını kabartan bir husus. Dolayısıyla bu pazarda tüm ülkeler olmak ister. Şüphesiz biz de bu pazarda olmalıyız. Türkiye'ye getirilen yüzde 10'luk ek vergi diğer oranlara bakıldığında Türkiye'yi daha da rekabetçi konuma getirdi. Açılan bu yeni alanı ülke ekonomimiz açısından iyi değerlendirebilirsek avantajlı bir duruma geçebiliriz. Amerika'ya olan satışların artması için iş dünyasının tüm sivil toplum kuruluşları teyakkuza geçmeli özellikle ihracatçı birlikleri bu bölgede yapılacak fuar ve organizasyonların sayılarını artırmalıdır.

POTANSİYEL İHRACATI ARTIRACAK

Türkiye Genç İş İnsanları Derneği (TÜGİAD) Başkanı Gürkan Yıldırım: ABD'nin Çin ve AB'ye uygulayacağı yüksek vergiler bu bölgelerden yapılan ithalatı azaltacak. Bu durum, Türkiye'nin bazı sektörlerde ABD pazarına ihracatını artırma potansiyeli yaratacaktır. Özellikle, bu bölgelerden tedarik sağlayan sektörler için Türkiye alternatif bir tedarikçi olarak öne çıkabilir. Konuya yatırım açısından bakıldığında ise Çin, AB ve Uzak Doğu ülkelerine getirilen yüksek vergilerin bu bölgelerdeki bazı şirketlerin üretimlerini başka ülkelere kaydırmasına neden olabilir.