Kalyoncu, yaptığı açıklamada, yılbaşı öncesi, Sevgililer Günü ve Anneler Günü gibi özel günlerin kredi kartlarının en yoğun kullanıldığı dönemler olduğunu söyledi.
Firmaların bugünlerde satışlarını artırmak için Reklam yaptığını, Anneler Günü'nün tek kutlanma tarzının hediye almaktan geçtiğini insanların beyinlerine kazımaya çalıştıklarını anlatan Kalyoncu, tüketicinin de doğal olarak kendisine yıllardır aşılanan bu düşünceyi kabullendiğini dile getirdi.
Kalyoncu, hediyeleşmenin güzel bir duygu olduğunu ancak bunun dayatılmaması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Hediye, içinizden geldiği için yapmanız gereken bir şey. Yani 'bugün hediye alınması gereken bir gündür' diye dayatılacak bir kavram değildir. Anneler Günü gibi özel zamanlarda insanlar kendilerini bir hediye almak zorunda hissediyorlar. Artık sevgilerini de yarıştırıyorlar. Sadece bugüne özgü reklamlar çekiliyor ve gerçekten tüketim çılgınlığı oluyor. Sadece bununla yetmiyor, hediyelerin dışında anneler alınıp tatillere, yemeklere götürülüyor. Açıkçası 365 günün hepsinde hürmet göstereceğiniz, hediyeleşebileceğiniz annenizi böyle bir güne hapsetmenin zaten hoş olmadığı bir aşikar."
Anneler Günü için indirim aldatmacasına da kanılmaması gerektiğini dile getiren Kalyoncu, "Kampanyalarla duyurulduğu halde 1 liralık malın 3 liraya çıktığı dönemlerden bahsediyoruz. İndirim gibi bahsediliyor ama değil. Neredeyse anneye sevgi ölçüsü, alınan hediyeyle ölçülebilir hale geliyor. Ne kadar çok seviyorsanız, o kadar büyük bir hediye almak zorundaymışsınız gibi bir hal alıyor. Artık o kadar yerleşti ki 'almayın' demek, insanlara etkileyici gelmiyor. O yüzden şöyle söylüyoruz. 'Dünyanın, sistemin size dayattığı şeye boyun eğmek sizi rahatsız etmiyor mu?' diye soruyoruz. Sistemin bize dayattığı şeye karşı ilk önce kendimize 'dur' diyelim." ifadelerini kullandı.
'ÜRÜN VE HİZMETLERİN KALİTE VE FİYATI DEĞERLENDİRİLMELİ'
Tüketici Sorunları Derneği (TÜSODER) Yönetim Kurulu Üyesi Ümmühan Bektaş da özel günlerde insanların birbirlerine hediye almaları için yoğun bir teşvike maruz bırakıldığını aktardı.
Özel gün anlayışının tamamen ticari çıkarlara göre yapıldığını anlatan Bektaş, tüketicilerin bugünlerde aldıkları ürün ve hizmetlerin kalitesini ve fiyatını değerlendirmesi, değiştirme ihtimaline karşı fatura ve değişim kartı gibi belgeleri satıcıdan mutlaka alması gerektiği uyarısında bulundu.
Bektaş, piyasada insanların hayatında en değerli varlıkları olan anne, baba veya sevgililere yönelik bir pazar oluştuğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"Son dönemde gördüğümüz ilgi çekici birçok reklam, bu pazarın sonucu. Buradan yola çıkarak tüketimin ihtiyaç noktasını çoktan geçtiğini, lüks tüketimin revaçta olduğunu gözlemliyoruz. Burada şunu hatırlamamız önemli. Sevginin ve değerli olunduğunun, alınan hediyelerin pahalılığıyla bir ilgisi yoktur. Önemli olan alınan ürünün veya hizmetin karşımızdaki insanın bir ihtiyacını gidermesine yönelik olması. Eğer kullanılmayacak bir ürün için harcama yapılıyorsa bu durumda tüketim çılgınlığına bir tuğla da siz koymuş oluyorsunuz. Tüketimden memnun olan varsa ve bunu 'ille de özel günler içinde yapmak istiyorum' derse diyecek bir sözümüz olamaz. Üzerimize düşen yalnızca bu konularla ilgili tüketim olumsuzluklarının önüne geçmektir." (AA)