Tofaş Rusya & İran'ı kolluyor

Türk otomotiv sektörünün artık yeni bir dönemece girdiğini ifade eden Tofaş CEO’su Eroldu, ''İlk adımları hep biz attık. Bu adımı da atarız. Yurtdışına yatırım gündemimizde'' diyor.  

ŞENAY BÜYÜKKÖŞDERE

2016 yılında Türkiye'nin otomotiv üretiminin yüzde 26'sını tek başına gerçekleştiren Tofaş'ın gündeminde sınırları aşmak var. Tofaş CEO'su Cengiz Eroldu, yurtiçi ve yurtdışında büyük başarı sağlayan Egea'nın yüzde 70'ini Türk mühendislerin geliştirdiğini belirterek, "Bizim artık otomobil yapabilecek kapasitemiz var. 600 tane Ar-Ge mühendisimiz, bu kadar güçlü Ar-Ge yapımız varken artık farklı bir alana oynamamız lazım. Vizyonumuzda global bölgeye hizmet eden, bölgeyi yöneten bir geliştirme merkezi olmak var. Yabancı ortağımızla da konuştuk. Bir engel yok. Rusya'ya da İran’a da bakıyoruz" diyor. 

Cengiz Eroldu ile Tofaş'ın destek verdiği Hierapolis Antik Kenti'nde biraraya geldik. 

FULL KAPASİTE

Otomotiv 2016'nın en parlak sektörleri arasındaydı. 2017 nasıl gidiyor?

Evet 2016 yılını çok iyi kapattık. Hem ihracatta hem üretimde bugüne kadar yapılmamış rakamlar çıktı ortaya. 2017'de ise sektör bundan daha da iyi rakamlar ortaya çıkartacak. Tabii bir diğer sevindirici unsur da sektördeki neredeyse tüm tesislerin full kapasiteye yakın çalışması. Otomotiv sektöründeki kapasite kullanım oranı şu anda yüzde 87 seviyesinde. Bu çok önemli bir oran. Dünyada bu ölçüde kapasite kullanan başka bir ülke olduğunu sanmıyorum.

Büyüme sürer mi? Yani aslında şirketlerin yeni yatırıma mı ihtiyacı var?

Tabii burada akıllara ‘Türkiye’deki büyümeyi devam ettirebilir miyiz, ettiremez miyiz’ sorusu geliyor. Yüzde 87’lik kapasite kullanım oranı şirketlerin yeni yatırım yapma ihtiyacında olduğunun da bir göstergesi. Çünkü otomotiv sektöründe zaten yüzde 100 kapasiteyle çalışmak çok zor. Bir arıza olur, malzeme eksikliği olur. O açıdan yüzde 87’yi tam kapasite gibi görmek lazım. Bu yatırımın yapılıp yapılmaması da Türkiye pazarının ne kadar büyüyeceğiyle alakalı.

talep baskı altında

Sizin öngörünüz nasıl?

Türkiye’de hala dünya ülkeleriyle karşılaştırdığımız zaman otomobil sahiplik oranı çok düşük. Şu anda bin kişiye 195 otomobil düşüyor. Avrupa’da ülkeye göre değişir ama 1000’de 471’in görüldüğü ülkeler var. Biz yıllardan beri stratejik planlarımızı yaparken ‘Türkiye’de çok büyük potansiyel var’ düşüncesinden yola çıktık. Ama bu talep şu anda yüksek vergilerden dolayı baskı altında. Türkiye’ye gelen son otomotiv yatırım 1995 yılında gelen Honda. Mevcut şirketler ek yatırımlar yaptılar ama bir daha yeni marka gelmedi. Asıl bunun üzerine düşünmemiz lazım. Baskı altında tutulan talepten dolayı sektörün 2017 performansını daha da yukarılara taşımasını zor görüyorum. Çünkü bu kapasite kullanım oranlarıyla zaten sektör en üst seviyesine ulaşmış durumda.

FIAT CEPHESİNDE HİÇ BİR ENGEL YOK

Yabancı ortağınız Fiat'a yurtdışında yatırım konusunu hiç açtınız mı?

Yabancı ortağımızın Rusya’da İran’da önemli bir mevcudiyeti yok. Bu da bize imkan sunuyor. Onlarla da bu konuyu konuşuyoruz. İş ve değer yarattıktan sonra günümüz dünyasında hiçbir engel yok. Bizim vizyonumuzda bu konu var. Rusya'ya da İran’a da bakıyoruz. Türk otomotiv sektörünün artık bölgesel güç olması için bu atılımı yapması lazım. 

Sektörde bu adımı ilk siz mi atarsınız?

Zaten diğer fazlarda da ilk adımları hep biz attık. Sektörün önemli bir oyuncusu olarak bu adımı da biz atmalıyız.

Bu yıl sonu için tam 1 milyonluk rakam öngörmesek bile 970-980 bin bandında bir pazar görüyoruz

Montajda kadın çalışanlar var

Tofaş'ta biraz 'erkek markası' algısı var. Kadın kullanıcı artıyor mu?

Evet biraz erkek markası algısı var Tofaş’ta. Ama 500 serisiyle markanın o maskülen algısı biraz kırılıyor bence. Diğer yandan kadının ülkede ekonomik güce sahip olmasını destekliyoruz. Egea’yla beraber yaptığımız yeni bir şey de fabrikada üretim hatlarına kadın çalışan almak oldu. Montaj bantlarımızda çok sayıda kadın çalışanlarımız var. Üretimde yüzde 6 civarında kadın çalışanımız var. Çok da memnunuz bu durumdan.

2016 Bizim için rekor yılı oldu

TOFAŞ'ın 2017 hedefleri nasıl?

2016 bizim için çok iyi bir yıldı. 383 bin adetle Türkiye otomotiv sektörü rekorunu kırdık. Türkiye’deki üretimin yüzde 26'sını Tofaş tek başına yaptı. Şimdi 2017 hedefimiz kendi rekorumuzu egale etmek. Tam kapasiteyle çalışıyoruz. 

Fiat Egea yatırımına karar vermek bizim  için zor oldu. Büyük bir risk aldık. Ama sonuç çok iyi oldu.

HİERAPOLİS'İ SAHİPLENDİK YAPILACAK ÇOK İŞİMİZ VAR

Bu arada sizinle özel bir yerde buluştuk. Peki Tofaş Hierapolis'le nasıl buluştu?

Biz Tofaş olarak 2005'ten bu yana ağırlıklı olarak finansal anlamda Hierapolis Antik Kenti kazılarına destek oluyorduk. Son yıllarda ise projeye daha fazla dâhil olduk. Hocalarla birlikte tartışıyoruz, 2 yıllık planlar yapıyoruz. Gerçekleştirilen kazıların son aşamasında yaklaşık 1 milyon TL’lik bir katkımız var. Son aşamadaki katkımız kısaca, Ploutonion kazı çalışmalarına destek, Hades heykelinin yapılması ve engellilere yönelik gezme imkânının sağlanması gibi unsurları içeriyor. Şu an daha kazıların yüzde 15’lik bir kısmı tamamladı. Daha alacağımız çok yol var, burayı sahiplenerek, desteğimize devam etmek istiyoruz. Ziyaretçi sayısının fazla olması da bizi cesaretlendiriyor. 2015'te ziyaretçi sayısı 1.8 milyondu.

Egea bizde çok büyük sıçrama yarattı şirketin boyutunu değiştirdi. 2014'te ciromuz 7 milyar TL’ydi. Bu sene 20 milyara yaklaşacağız. Pazar değerimiz de 3 milyar $'dan 4.6 milyar $'a ulaştı. 

3'ÜNCÜ FAZA GEÇTİK ARTIK DIŞA AÇILMAMIZ GEREKİYOR

Tam kapasite çalışınca yatırım ihtiyacı doğmuyor mu?

Bizim için iki tane büyüme modeli var. Birincisi başka projeler bulmak, bir diğeri yurtdışında büyümek. Türk otobobil sektöründe 3 tane faz var. İlk fazda 1970’lerden 90’lara kadar otomobil firmaları, yurtdışından gelen parçaların montaj tesisleriydi. 1995'te Tofaş’ın Tempra ihracatıyla ikinci faz başladı. Bunu diğer markalar da izlediler. Bu sefer üreticiler Türkiye’deki ucuz ve kaliteli kaynaktan faydalanma politikasına geçtiler. 3'üncü fazda ise bizim ana firmalarla birlikte başka pazarlara çıkmamız ve bu pazarlara yönelik ürün geliştirme sorumluluğunu almamız gerek. Doblo’nun Amerika’ya ihracatı bunun bir örneği. 

Günde 1.500 adet otomobil üretimi yapıyoruz. Bu yılın ilk 6 ayında ise toplam 198 bin adetlik üretim yaptık. Bu geldiğimiz nokta Türk otomobil  sektörü için yeni bir rekor demek.  

BİZİM DE ARTIK OTOMOBİL YAPACAK KAPASİTEMİZ VAR

O zaman gündeminizde yurtdışında yatırım var mı?

Dünyada hâlâ gümrük duvarlarıyla korunan pazarlar var. Rusya, İran Kuzey Afrika ülkeleri böyle mesela. Benim hayalim Tofaş’ın bölgeyi yöneten bir geliştirme merkezi olması. Bizim artık farklı bir alana oynamamız lazım. Gidelim bir ülkede yatırım yapalım, Türkiye’den parça gönderelim, ürün geliştirelim. Bu kadar güçlü ar-gemiz varken sadece Türkiye’deki ucuz kaynakları değerlendirip, araba satmak haksızlık olur. Egea’nın yüzde 70’ini Türk mühendisler yaptı. Bizim artık otomobil yapabilecek kapasitemiz var.