1
Diyarbakır’da yaşanan olaylar gösterdi ki, çarpık yapılaşma ve terör olayları arasında sıkı bir bağlantı var. Kentin İstanbul’un Nişantaşı ve Bebek semtlerini aratmayan Diclekent ve 75. Yol gibi modern uydu mahallelerinde hiçbir sorun yaşanmazken, Sur ve Bağlar gibi çarpık yapılaşmanın ve gecekondulaşmanın yoğun olduğu ilçelerde silah sesleri ve hendekler eksik olmuyor. Bu zıtlık, PKK ve HDP’lilerin yarattığı bilinçli bir durum.
Batı’da bir çok belediye, TOKİ ile işbirliği yaparak yeni uydukentler inşa edip, gecekondu bölgelerinde yaşayan dar gelirli aileleri ev sahibi yapıyor.
Yaklaşık 20 yıldır HDP ve onun devamı niteliğindeki partiler tarafından yönetilen Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve çevresindeki belediyeler, imkana rağmen neden gecekondu dönüşüm projeleri üretemiyor? Diclekent örneğinde olduğu gibi, istediklerinde kentin boş arazilerinde son derece düzenli uydukentler planlayabildikleri görülüyor. Ama yaptıkları bu uydukent planları, sadece zengin ve bir başka deyişle ‘Beyaz Kürtlerin ve HDP’li yöneticilere yönelik yerleşimler olması dikkat çekiyor. Ya da TOKİ tarafından Sur ve benzeri gecekondu bölgelerinde başlatılan kentsel dönüşüm projelerinin, yine Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından çeşitli bahaneler üretilerek durdurulması tesadüf mü? HDP ve PKK’nın yayın organlarında Sur ve çevresinde yapılması düşünülen dönüşümle ilgili yaklaşık 10 yıldır çıkan olumsuz haberler, bunun bilinçli bir engelleme olduğunu da gösteriyor.
BELEDİYE ENGELİ
TOKİ’nin 2006’da başlattığı Sur bölgesindeki kentsel dönüşüm projesi yapılabilseydi, ilçedeki yoksul Kürtler de bugün zenginler ve HDP’liler gibi Diclekent ve benzeri mahallelerde yaşıyor olabilecekti. Projede, ilk etapta bin 596 ailenin taşınması hedeflenmişti. Hatta yaklaşık 700 ailenin oturduğu gecekondu alanı yıkılmış ve aileler kendilerine verilen TOKİ evlerine taşınmıştı. Ancak daha sonra belediye ‘alt yapı sorunları’ çıkarmaya ve ona bağlı yerel medyada proje aleyhine ‘rant haberleri’ yayınlanınca, bölgede oturanlar evlerini terk etmemeye başladı ve proje yarım kaldı. Halbuki, bölge UNESCO kültür mirası ilan edildiği için, tarihi kale etrafında yeni konut değil, yeşil alan ve kent parkları ile kentin ihtiyacı olan diğer sosyal tesislerin yapılması hedefleniyordu.
KENTSEL İYİLEŞME
Sur’un şimdi gerekirse Bakanlar Kurulu’nun ‘Afet bölgesi’ ya da ‘Acil kamulaştırma bölgesi’ ilanıyla dönüştürülmesi gündemde. Sur Kaymakamlığı’nın kayıtlarına göre, terör olaylarının yaşandığı ilçede beş mahallede yaşayan 24 bin kişiden, 22 bini göç etti. Tarihi ilçedeki 15 mahallede bini tescilli 9 bin konut bulunuyor. Tescilli yapıların devre dışı bırakıldığı ‘kentsel iyileştirme’ projesinde, teröre de yuva olan 8 bin konutluk çarpık yapılaşma alanı hızla temizlenecek. İlk etapta, 2006’da projelendirilen bin 600 konut tamamlanarak, bu sayı daha sonra sonra 4 bine çıkacak. (Star)