TBB Başkanı'ndan Kur Korumalı Mevduat açıklaması: 782 milyar TL'ye ulaşıldı

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı Alpaslan Çakar, katıldığı bir TV programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Alpaslan Çakar Kur Korumalı Mevduatta (KKM) 782 milyar TL gibi bir rakama ulaşıldığını belirtti. Vadesi dolan kur korumalı mevduat hesaplarının yüzde 90 civarında yenilendiğini belirten Çakar, yabancı para ile tasarrufun bir temelinin kalmadığını söyledi.

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar, katıldığı bir TV programında gündeme ilişkin soruları cevapladı.

Alpaslan Çakar'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

2019 yılında zaten bir ekonomik kriz bütün dünyada vardı. 2019 normalleşmeye giderken Çin'de çıkan virüsle 2020 yılını pandemiyle geçirdik. Pandemi bütün ekonomik hayatı hepsini negatif etkiledi. Bütün ekonomi otoriteleri kendi ülkelerinin üretimini, istihdamını koruma kaygısıyla hareket ettiler.

Bir çok mekanizma işletildi; buradaki temel kaygı üretimi, istihdamı ve genel ekonomik işleyişi korumaktı. Bunlara rağmen dünya ekonomisi 2020 yılında yüzde 3.1 oranında küçüldü. Ticaret hacmi yüzde 8 daraldı.

"TİCARET HACMİ YÜZDE 10 CİVARINDA BÜYÜDÜ"

Aşının bulunmasıyla ötelenmiş taleplerin devreye girmesiyle dünya ekonomisi büyüdü. Dünya ekonomisi 2021 yılında yüzde 6.1 civarında büyüdü; ticaret hacmi yüzde 10 civarında büyüdü. 2018 yılından sonraki en büyük büyüme gerçekleşti. Bu büyüme başka komplikasyonları beraberinde getirdi.

Arz, her sektörde paralel bir şekilde ve istenen şekilde artmadı. Enerji fiyatları ve girdi maliyetlerinde ciddi farklılıklar oldu. Hatta 2019 yılında petrol fiyatı 45 dolardı şu anda 110 dolar; sürekli artış trendine girdi. Doğalgaz 10 dolarken şu an 96 dolara çıktı.

Petrol ve doğalgazın fiyatının arttığı bir ortamda bütün girdi maliyetlerinde artış olur. Bu artışlar dünyada bir enflasyon doğurdu. ABD'de 40 yıl sonra bazı görülmedik enflasyonlar oluşmaya başladı.

Enflasyon ciddi bir maliyet, enflasyonu sonucu petrolün fiyat artışı eşittir enflasyondur. Dünyanın bu enflasyon ortamına girmesi talep enflasyonunu etkiledi. 2020 yılına ertelenmiş taleplerin devreye girmesiyle hem maliyet hem talep enflasyonu oluştu.

"BÜTÜN DÜNYADA CİDDİ BİR MALİYET ENFLASYONU VAR"

Enflasyon öyle bir şey ki, bir sefer gelip sürdükçe fiyat mekanizmasını bozuyor. Gerçek olmayan bir enflasyon doğuruyor. Beklenti enflasyonu her yerde benzer şekilde işler. Bizim ülkemizde biraz daha fazla işlediğini söyleyebilirim. Bütün dünyada ciddi bir maliyet enflasyonu var.

2. dünya savaşından sonraki en büyük krizi yaşadık. Üretimin tamamı durdu. Arz talep dengesi bozuldu. Enerji fiyatlarındaki artış ve arzın olmaması bütün süreci tartışmasız negatif etkiliyor. Araçlarda çip krizi hala devam ediyor.

Şöyle bekliyorum; hiçbir kriz sonsuza dek sürmez, mutlaka çözülecektir. Dünyadaki enflasyon biraz daha sürecek. Rusya - Ukrayna savaşının nasıl şekilleneceği oradaki enerji fiyatlarının petrol ve doğalgaz fiyatlarının nasıl şekilleneceğini belirleyecektir. Savaş olmasaydı biz bu dönemde

"SAVAŞ RİSK ARTTIRIR"

Ticaret hacminin normalleştiği tedarik zincirinin kısmen olağanlaştığı bir dönemde savaş çıktı. Savaş risk arttırır. Savaş güvensizlik yaratır. Savaş öngörülebilirliği azaltır. Savaş coğrafyası hem doğalgaz hem petrol açısından önemli bir tedarikçi. Kimyevi gübre konusunda en önemli tedarikçilerden.

Avrupa'nın doğalgaz ve petrol ihtiyacının çoğu Rusya'dan sağlanıyor. Rusya'ya karşı petrol ithalatının ve ihracatının kısıtlanması söz konusu. Bunlar enerji fiyatlarını negatif etkileyecektir.

Dünyada büyüme trendi 2022 için yüzde 4.4 olarak öngörülmüştü. Revize edildi, yüzde 3.6'ya çekildi. Savaşın doğurduğu bir sonuç.

Barışın tesis edilmesi bütün dünyanın olduğu kadar bizim için de çok önemli. Rusya bizim için çok önemli bir pazar. Bizim enerji ithalatımız 51.5 milyar dolar. Bu sene 100 milyar dolar olması bekleniyor. Rusya turizm açısından da çok önemli. Ukrayna da çok önemli bir pazar. Pandemi öncesinde 6 milyon Rus, 2 milyon Ukraynalı ağırladık. Turizmden 2019 yılında 35 milyar dolar gelir elde ettik. Pandemide 12 milyar dolar, geçen sene 24 milyar dolar, bu sene 35-40 milyar dolar beklentisi var.

Kur konusuna şöyle bakmak lazım. Cari açığınız artıyorsa döviz talebi yaratıyor demek. Kur korumalı mevduat 20 Aralık tarihiyle devreye alındı. 22 Nisan itibariyle 782 milyar TL'ye ulaştı. Kur korumalı mevduata baktığında bireylerde 8 milyar dolar, tüzelde 11 milyar dolarlık bir yabancı paranın TL'ye geçtiğini görüyoruz. Bizim bilançolarımızın pasifinde mevduat var, ve öz kaynaklarımız var. Bizim mevduatın yapısında yabancı para çok ciddi anlamda artmıştı. KKM ile ile TL likidimiz arttı. Merkez Bankasıyla swap yapıyorduk. Bunun bir maliyeti vardı. KKM ile likidimiz oldu. MB net rezervinin KKM ile 9 milyar dolar arttığını görüyoruz.

"TL MEVDUATIN VADESİ UZADI"

TL mevduatın vadesi uzadı. Bireyler ve tüzeller açısından bakıldığında şahsın yabancı parada durmasının önünde bir engel kalmadı. Kurdaki artış zaten garanti ediliyor. Kur artışının bir maliyet yaratacağı ve enflasyona sebebiyet vereceğini hepimiz biliyoruz. Enflasyon açısından kurun yönetilebilir seviyede kalması makro ekonomi açısından çok büyük değer oluşturmuştu.

"FİYAT ARTIŞLARINDA RASYONEL BİR TEMEL YOKTU."

Fiyat artışlarında rasyonel bir temel yoktu. Şu anda 90'lı yıllardaki enflasyon söz konusu değil. Bütün dünyada küresel bir enflasyon söz konusu. Çözülmesi gereken çok şey var, yapılacak çok iş var, Türkiye'de yaşanan enflasyonu dünyadan bağımsız değerlendirmemek lazım. Ciddi bir maliyet enflasyonu transferi söz konusu.

Satın alma gücü pariteleriyle bakmak lazım, enflasyonda sadece oranlara bakmamalıyız. KKM yüzde 90 civarında yenilendi. Optimal noktaya geldiğimiz düşünüyorum. Öngörülenin gerçekleştiğini düşünüyorum. KKM sisteminde bütün bankalar var. Hazine ve Maliye Bakanlığı'nda enflasyona endeksli tahvil ürünün çalışıldığını biliyorum. Henüz netleşen bir şey yok.

Ülke kaynaklarının ekonomi yönetimine veya ticaretin içerisine dahil edilmesi çok önemli. 5 bin ton 330 milyar dolar civarında Türkiye'de yastık altı altın olduğu öngörülüyor. Bu kadar büyük bir rakam varsa bunu sisteme dahil etmek çok önemli.

Altın toplama çalışması daha önce vardı. Rafineriler de bu sisteme dahil oldu. Kamu bankaları sadece değil. Özel bankalar üzerinde de hem kampanya, hem sistemik entegrasyonlar yapılıyor. Bu anlamda iki farklı ürün geliştirildi. Çalışmalar başladı. Belli bir noktaya geldi. Biraz zaman gerekli bunun için.