Taksit ve modaya uyum kaygısı israfı artırıyor

Ticaret Bakanlığınca açıklanan Türkiye İsraf Araştırması'na göre, bireylerin yüzde 37'sinin satın alıp hiç giymediği ayakkabı ve kıyafetleri bulunurken, yüzde 36,8'i gardrobunu modadaki değişimlere göre düzenliyor.

Türkiye İsraf Araştırması'na göre, bireylerin yüzde 37'sinin satın alıp hiç giymediği ayakkabı ve kıyafetleri bulunuyor, yüzde 36,8'i gardrobunu modadaki değişimlere göre düzenliyor.

AA muhabirinin araştırmadan derlediği bilgilere göre, Ticaret Bakanlığının koordinasyonunda, bir araştırma şirketi ve Hacettepe Üniversitesi akademisyenleri iş birliğinde, anket yöntemiyle gerçekleştirilen çalışmaya 2 bin 209 tüketici katıldı.

Anket sonuçları, insanların sadece giyinme ihtiyacını gidermek için değil isteklerini, hayallerini gerçekleştirmek, dünyada sahip oldukları veya olmak istedikleri hakkında mesaj vermek için de giyim alışverişi yaptığını ortaya koydu.

Tüketicilerin kalite, ürünün ham maddesi ve üretim koşullarını gözetmeden, yeniye sahip olma içgüdüsüyle ürün satın aldığı tespitine yer verilen çalışmaya katılanların yüzde 51,7'si ihtiyaç duydukça giyim alışverişi yaptığını belirtirken, yüzde 18,5'i mevsimlik, yüzde 12,7'si ayda bir, yüzde 7'si iki haftada bir, yüzde 3,8'i de haftada bir giysi satın alıyor.

Gelir düzeyi açısından bakıldığında ise tüm gelir gruplarında giysi alışverişini ihtiyaç duydukça yaptığını belirtenler arasında aylık "1.405-3.000 lira" aralığında kazancı olanlar yüzde 53,8 ile ilk sırada yer aldı.

Anket çalışması, "10 bin lira ve üzeri" gelir grubunda olan ve ayda bir giyim alışverişi yaptıklarını belirtenlerin oranının yüzde 25, "7 bin 500-10 bin lira" gelir grubundaki en az haftada bir giysi satın aldıklarını belirtenlerin oranı da yüzde 17,4 olduğunu ortaya koydu.

Ankete katılanların yüzde 38,7'si giyime ayda 100 lira, yüzde 28,6'sı 101-200 lira, yüzde 19,2'si 201-300 lira, yüzde 5,2'si de 501 lira ve üzerinde harcama yaptığını ifade ederken, cinsiyet açısından aylık giyim harcaması tutarı istatistiksel olarak anlamlı değişiklik göstermedi.

Katılımcıların yüzde 37'si satın alıp hiç giymediği ayakkabı ve kıyafetleri olduğunu belirtirken, yüzde 46'sı da taksit olanaklarının fazla olmasının alışveriş iştahını artırdığını bildirdi.

Bu kişilerin yüzde 36,8'i gardrobunu modadaki değişimlere göre düzenlemeye çalıştığını ifade etti. Markası için bir giyim eşyasına daha fazla ödemeyi göze alanların oranı da yüzde 35'i buldu.

ESKİ GİYSİLER İHTİYACI OLANLARA VERİLİYOR

Öte yandan katılımcıların yüzde 37,2'si giymediği giysi ve ayakkabıları giysi kumbaralarına, yüzde 27,4'ü çöpe attığını, yüzde 62,5'i ihtiyacı olana verdiğini belirtti.

Ayrıca, bireylerin yüzde 65,3'ü ihtiyacı doğrultusunda alışveriş planı yaptığını, yüzde 69,5'i kalite ve fiyat yönünden bütçesine en uygun olan giysileri aldığını ifade etti.

Cinsiyet açısından bakıldığında kadınların "kalite ve fiyat yönünden bütçeye en uygun olanı tercih etme", "giyilmeyen giysi ya da ayakkabıları ihtiyacı olanlara verme" davranışlarına daha yüksek oranda katıldıkları ortaya çıktı.

GEREKSİZ ÇEYİZ HARCAMALARI İSRAFI ARTIRIYOR

Çalışma, çeyiz hazırlamada geleneklere aşırı bağlılığın tüketiciyi olumsuz yönde etkileyebildiğini de ortaya koydu.

Evlenecek genç kızlar için bazı yörelerde yapılan aşırı giyim ve çeyiz hazırlama harcamaları çoğu kez bireylerin gerçek giyim ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak kalırken, söz konusu harcamalar para, zaman, iş gücü gibi kaynakların israfına yol açıyor.

Bu açıdan bakıldığında ankete katılanların yaklaşık yüzde 28'i gelenek ve göreneklerin baskısıyla alışveriş yaptıklarını belirtti. Yarıdan fazlası çeyiz olarak aldıkları veya kendilerine hediye edildiği halde kullanmadıkları eşyalarının bulunduğunu ifade etti.

Üniversite ve lisansüstü eğitim görmüş olanlarda çeyiz olarak alınan ya da hediye edilen fakat kullanılmayan çok ürün olduğunu söyleyenlerin oranının diğer öğrenim düzeylerinden yüksek olması dikkati çekti.

Katılımcıların yüzde 55,8'i nişan, düğün, bayram gibi özel günlerde bütçeyi zorlayan alışveriş yaptığını kaydetti.

AA