Sosyal Medya Uzmanı Alaattin Çağıl, " Sosyal medya önemini her geçen gün farklı olaylar içerisinde kanıtlar durumda kendisini gösteriyor. Bireylerin sadece dinleyici değil aynı zamanda bilgi akışına katkıda bulunan bir bilgi kaynağı olması bu mecralarda geçirilen sürelerin günden güne artmasına sebep oluyor. İnsanlar geçmişte; farklı görüşten kanalları veya farklı ülkelerden bilgi kaynaklarını çok az kullanırdı. Haber bültenlerinde dahi hepsinin aynı yayın saatinde olması sebebiyle seçim yapmak zorunda kalınır ve bilgi bir şekilde tek kaynak etrafında toplanan kişiler tarafından alınırdı.” dedi. Çağıl, “Sosyal medya platformları farklı görüşten insanların; ekonomi, siyaset, ticaret, yönetim, turizm, sanat, bilim gibi birçok konuda yorumlar yapmasını ve bunları diğer insanlarla paylaşmalarını sağlıyor.” ifadesini kullanarak şunları söyledi: “Durumun bu şekilde olması zaman zaman tatsız tartışmaların yaşanmasına el verse de, duygu yoğunluğunu azaltarak farklılıkları tanımak çoğu zaman kişilerin bilgi paylaşımlarını sağlıklı bir şekilde iletmelerine olanak sağlıyor. Yanlış bilginin yayılması konusunda çeşitli olumsuz imajlara sahip olsa da, sosyal medya birçoğumuz için duygularımızı öncelikle paylaştığımız ve etkisinde kaldığımız mecralar haline geldi. Bu etki uzmanlar tarafından sosyal medya bağımlılığı olarak da ele alınıyor. Sosyal medya kullanımın bazı kişiler üzerinde çeşitli sorunlara yol açabildiği bilimsel çalışmalarla da doğrulanmakta fakat hayatın her alanından paylaşımların yapıldığı ve anlık bilgi paylaşımının bu denli hızlı yapılabildiği başka bir mecranın olmaması sosyal medya öneminin git gide artacağı görüşünü de destekler niteliktedir. Hayatın her alanını ve bireyleri bu denli etkileyen bir mecranın elbette turizm üzerinde de yadsınamaz etkileri görünmektedir.”
“Ülkemizdeki klasik ticaret anlayışının halen değişmemesi ve bu yöntemlerden vazgeçen kurumların da etkin olarak sosyal medya ve dijital pazarlama faaliyetlerinin önemini kavrayamaması turizm merkezi olan ülkemizin de git gide pastadaki payından geri kalacağını gösteriyor. “ şeklinde konuşan Çağıl, “Son dönemlerde turizmdeki ivmelenmenin İstanbul Ticaret Odası gibi öncüleri olsa da tüm iller bazında incelendiğinde “sosyal medya ve turizm” ikilisinin yeteri kadar perçinlenemediğini görüyoruz. Otellerin ve acentelerin sosyal medyayı sadece itibar yönetimi yapılan alanlar olarak görmesi, turizm öncülerinin müşteri şikâyetlerine oto cevaplar vermesi gibi bakış açıları maalesef turizm tanıtımının ülkemiz açısından uluslararası boyutlarda yapılamamasını sağlıyor.” diye konuştu.
Çağıl, sözlerine şöyle devam etti: “Turizm yatırımlarımız dış ülkeler bakış açısına göre ‘sadece ormanlık bölgelere yapılan betonlar olarak görülmesi’ şahsım adına söylüyorum bir hayli beni üzüyor ve rahatsız ediyor. Bu güzelliklerin farklı demografilere uluslararası anlamda tanıtılması gerekiyor. Statista üzerinde yayınlanmış bir araştırmaya göre sosyal medya içerikleri, yapılan reklamlara göre daha etkili bir karar verme noktası olarak görülüyor ve gelecek yıllarda sosyal medya içerisinde üretilmiş dataların turistlerin hedef şekillenmelerinde en önemli etken olarak arayı açacağı düşüncesi hâkim. Ülkemizde de geçtiğimiz yıllarda dile getirilen;
• Gidilen bölgenin tanıtımlardakine benzememesi
Alaattin Çağıl sosyal medyanın yurt dışındaki etkilerine dikkat çekerek sözlerine şöyle devam etti: