Borsa İstanbul A.Ş. Genel Müdürü Korkmaz Ergun, şirketlere halka arz daveti yaptı. Ergun "Borsa İstanbul Grubu olarak, şirketlerimizin ve yatırımcılarımızın, sermaye piyasalarımızın sunduğu imkânlardan daha fazla faydalanmaları için çalışıyoruz. Şirketlerimizi, güçlü öz sermaye ve ortaklık kültürü ile sürdürülebilir bir büyümenin finansmanını sağlayabilmeleri için, halka arz yoluyla Borsamıza davet ediyoruz" dedi. Ergun "Şirketlerimize sadece halka arz başvurusu yaptıktan sonra değil, öncesinde, yani karar ve hazırlık aşamasında da destek veriyoruz. Son dört senede, Borsamızda 177 şirket işlem görmeye başladı. Bu şirketlerin halka arzından 176 milyar TL kaynak sağlandı. Söz konusu şirketlerimizin işlem hacmi, toplam işlem hacmimizin dörtte birini oluşturmaktadır. Böylece, şirket sayımız 570'e ulaşırken, bu vesileyle BIST500 Endeksi'ni de hesaplamaya başladık" diye konuştu.
Yabancı yatırımcılarla hem birebir hem de kurumsal organizasyonlar dâhilinde görüşmeler yaparak sermaye piyasalarını anlattıklarını kaydeden Ergun, Dünya Borsalar Federasyonunun yönetim kurulunda görev alarak ve İslam İşbirliği Teşkilatı Borsalar Forumunun genel sekretaryasını yürüterek çalışmaları yürüttüklerini ifade etti. BİSTECH teknolojisini tamamıyla yenilediklerini anımsatan Korkmaz Ergun, "Tüm kaynak kodlarına sahip olduğumuz BİSTECH Teknoloji Sistemi ile yatırımcılarımıza kesintisiz hizmet sunuyoruz. Kurduğumuz BISTECH Teknoloji Akademisi ile bilgi teknolojileri alanında insan kaynağı yetiştiriyoruz. Diğer yandan, üniversitelerimize kurduğumuz BISTECH Teknoloji Laboratuvarlarımızla ve Borsamızda verdiğimiz eğitimlerimizle finansal okur yazarlık alanında çalışmalarımızı sürdürüyoruz" diye konuştu. Korkmaz Ergun, "Bu çerçevede, Türkiye Yüzyılı vizyonunda piyasalarımızı büyütürken, İstanbul'un uluslararası finans merkezi olma hedefine, 150 yıllık tecrübemizle güç katmaya devam edeceğiz" dedi.
BALİ: İSO 500'ÜN SADECE 89'U BORSA'DA
İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Bali, finansal sisteme toplam olarak bakıldığında 9'uncu ay itibarıyla 38,2 trilyon liralık büyüklükten bahsedildiğini söyledi. Bali, milli gelir açısından Türkiye'nin, dünyada ilk 20 içerisinde yer aldığını ancak borsa piyasa değerinin gayrisafi yurt içi hasılaya oranı bakımından ise 45'inci sırada olduğuna dikkati çekti. Son dönemde özellikle salgın ve enflasyonist ortamın yatırımcı sayısını çok ciddi şekilde artırdığına işaret eden Bali, yıllarca bir milyon seviyesinde olan yatırımcı sayısının 8,5 milyona kadar yükseldiğini anlattı. Bali, en yüksek yüzde 10'luk yatırımcı sayısının, toplam piyasa değerinin neredeyse yüzde 95'ine sahip olduğunu belirterek, şunları söyledi: "İSO 500'deki şirketlerin sadece 89'u Borsa İstanbul'da işlem görüyor. Özel sektör borçlanma araçlarına baktığımızda da yine yeterli yeri bulamadığımızı görüyoruz. Bu rakamları potansiyelimizin ne kadar çok olduğunu anlatmak için söylüyorum. Mesela devlet iç borçlanma senedi ve özel sektör tahvilleri borçlanma araçları bulunduran yatırımcı sayısı halen 100 binin altında. Çok düşük rakamlar bunlar. Genç ve dinamik nüfusun yanı sıra gelişmekte olan finansal okuryazarlık seviyesi, bankalar ve aracı kurumlar gibi finansal sistem unsurlarında teknolojiye hızlı adapte olabilen profesyonel grubun varlığı, sektör için önemli bir potansiyel sunuyor."GÜZELOĞLU: HALKA AÇIK TEKNOLOJİ ŞİRKETİ AZ
QNB Bank Yönetim Kurulu Üyesi Temel Güzeloğlu, Türkiye'de borsada teknoloji şirketlerinin varlığının azlığına dikkati çekerek, bu varlığın belli bir seviyeye gelmesiyle büyümenin de artacağını, büyümenin artmasının da borsaları çok daha çekici hale getireceğini söyledi. Güzeloğlu, sermaye piyasalarını düşünürken, öncelikle ekonominin kompozisyonunu düşünmek gerektiğine işaret ederek, "Ekonominin kompozisyonunu da teknoloji şirketlerinin ağırlığını artıracak yönde düşünmek gerek. Verimlilik meselesi de çok önemli çünkü borsa çok büyük oranda büyümenin peşinde. Büyüme Türkiye için verimlilikle gelebilir. Verimliliği artırmaya yönelik pek çok politika uygulanıyor ama bunların üzerinden daha fazla durmak gerekli." ifadelerine yer verdi. Türkiye sermaye piyasalarının mevcut durumuna ilişkin değerlendirmede bulunarak, şöyle devam etti: "Önümüzdeki dönem enteresan bir dönem. Dünyada enflasyon aşağıya geliyor, Türkiye'de enflasyon aşağı gelecek. Dünyada sermaye hareketlenmeye başladı. 2012-13 dönemine benzeyen bir durum var. O dönemdeki gibi bizim reyting artışlarımız da arka arkaya gelmeye devam ederse, yabancı girişini de daha fazla sağlayabilirsek sermaye piyasaları açısından farklı bir platoya doğru hareketlenebiliriz ki bu önemli."