Şimşek, 2016 yıl sonu büyüme beklentisi ve OVP'ye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
OVP'ye yönelik çalışmaların önce dar kapsamlı bir çerçevede başlatıldığını, daha sonra genişletildiğini ve Başbakan Binali Yıldırım'ın başkanlığında Ekonomi Koordinasyon Kurulunda (EKK) bir noktaya geldiğini anlatan Şimşek, çalışmaların ekim başında tamamlanarak, kamuoyuyla paylaşılmış hale geleceğini söyledi.
Büyümenin yatırımcı iştahı ve bir ülkenin geleceği açısından en kritik değişken olduğunu vurgulayan Şimşek, büyümenin bu sene öngörülenden daha zayıf olduğunu belirtti.
Bu yılın senaryolarını kurgularken, hiç kimsenin bir darbe girişimi olabileceğini düşünmediğini dile getiren Şimşek, şöyle konuştu:
"Birinci husus bu (darbe girişimi), onun etkisi üçüncü çeyrekte çok net. İkincisi turizm bu sene çok kötü. Aslında biz bir miktar etkileneceğini öngörmüştük ama bu boyutlarda olacağını öngörmemiştik. Sadece turizmden dolayı büyüme tam 1 puan aşağıda. Sadece turizmdeki düşüş nedeniyle büyüme üzerinde turizmin etkisi en az 1 puan olacak. Geçen sene iklim şartları gibi nedenlerle tarım güçlüydü ama bu sene tarımın etkisi de öngördüğümüzden daha zayıf. Dolayısıyla birinci ağırlıklı olarak turizm, ikinci olarak darbe girişimi, üçüncü olarak da tarımın etkisiyle bu sene büyüme, öngörülerimizin oldukça altında olacak."
Bu yıl cari açığın da öngörülenden daha yüksek çıkacağını bildiren Şimşek, “Biz (2016'da) büyümeyi yüzde 4,5, cari açığı da yüzde 3,9 öngörmüştük. Turizmde bir miktar zemin kaybını, bir miktar düşüşü modellere yansıtmıştık, tahminlerimize yansıtmıştık. Biz OVP'yi yaptıktan sonra terör olayları çok yoğunlaştı, bir de darbe girişimi oldu. Bütün bunların etkisiyle turizm beklediğimizden çok daha fazla etkilendi." şeklinde konuştu.
"Türkiye 2017'de ekonomik çıkış yaşayacak"
Şimşek, 2016'da istihdamın da beklentilerin altında olduğuna işaret ederek, "Özetle bu sene bir takım iç ve dış şoklar nedeniyle OVP rakamlarında sapmalar var ama bunlara eğer biz doğru tepki verirsek ki vermeye çalışıyoruz, bunlar geçici iniş çıkışlar olur. Türkiye hızlı bir şekilde 2017 yılında zemin kazanacak, tekrar bir çıkış yaşayacak" değerlendirmesinde bulundu.
Perspektif verme açısından OVP'nin önemli olduğunu belirten Şimşek, programda 2017 yılına ilişkin çalışmaların derinlemesinin yer alacağını, 2018, 2019'a ilişkin de orta vadeli hedefler ve temennilerin bulunacağını kaydetti.
OVP'de tüm makro hedeflerin revize edileceğine dikkati çeken Şimşek, ancak rakamlara ilaveten esas odaklanması gereken alanlardan birinin reform çabaları olduğunu vurguladı. Şimşek, "Neler önceliklendirilecek, neler ön plana çıkacak, şimdi bu hafta bir de onu çalışıyoruz. Genelde hükümetlerin eylem planlarında reform konuları takvimlendirilir, önceliklendirilir. Biz OVP'de temel teşkil edecek hangi reformları önceliklendireceğimizin de kurgusunu yapacağız." diye konuştu.
Küresel büyümenin zayıf olmasının Türkiye'nin cari açığını da olumsuz etkilediğine dikkati çeken Şimşek, bunun dış talebin de zayıf olması anlamına geldiğini söyledi.
İngiltere ile yeni nesil ticaret anlaşması
İngiltere ile Türkiye'nin serbest ticaret anlaşması imzalamasıyla ilgili resmi bir talep olup olmadığına ilişkin Şimşek, İngiltere'nin AB'den ayrılma kararının (Brexit) popülizm ve korumacılığın bir yansıması olduğunu söyledi. Şimşek, şöyle devam etti:
"Aslında İngiltere kendi kendini ayağından vurmuştur ve eminim pişmanlık içerisindedir. Dünya ekonomisi bu refah seviyesine daha çok ticaretle ulaşmıştır, daha az ticaretle değil, daha çok entegrasyonla ulaşmıştır, daha çok korumacılıkla değil. Bildiğim kadarıyla yakın dönemde Ekonomi Bakanımız İngiltere'ye gittiğinde onların ticaret bakanıyla yaptıkları bir toplantıda prensip olarak İngiltere ile yeni nesil bir ticaret anlaşması üzerinde anlaşmışlar. Yani sadece malların serbest dolaşımı değil, hizmetlerin de serbest dolaşımı, kamu alımları ve tarım ürünlerini de kapsayacak şekilde... Aslında bizim şu anda AB ile güncellemeye çalıştığımız yeni nesil gümrük anlaşmasına benzer bir anlaşmayı İngiltere ile prensip olarak süreci başlatma kararı alındı. İngiltere de zaten AB'den çıkışın etkilerini sınırlamak için canla başla, bütün dünyayla bir entegrasyon sürecini derinleştirmeye çalışıyor. Hızla ABD, Kanada, Türkiye, AB ile yeni bir ticaret anlaşması çabasında. Zaten o anlaşmalara şekil vermeden, o anlaşmalarla bir noktaya gelmeden de AB'den çıkmak istemiyor."
AA