Seramikte hedef dünyada 3. olmak

Türkiye Seramik Federasyonu'nun yeni başkanı İlter Yurtbay sektörün hem üretim hem de ihracatta dünyada 6. Avrupa'da ise 2. olduğunu belirterek “Hedefimiz dünyada 3'üncü olmak” dedi.

Patron Katı - Yaşar Kızılkaya

Zeki İlter Yurtbay, Yurtbay Seramik'in 3. kuşak temsilcisi. "Bizde bir kuşak eksik" diyen İlter Yurtbay kendisi 4 yaşındayken babası Oktay ve amcası Olcay'ı 1990 yılında trafik kazasında kaybediyor. Şu anda Yurtbay Seramik Yönetim Kurulu Başkanvekili olan Zeki İlter Yurtbay ay başında ise sektörün çatı örgütü olan Türkiye Seramik Federasyonu'nun başkanlığını Ece Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz'den devraldı. Zeki İlter Yurtbay sektörün hem üretim hem de ihracatta dünyada 6'ncı, Avrupa'da ise ikinci olduğunu belirterek "Hedefimiz dünyada 3'üncü olmak" dedi. Yurtbay'la seramik sektörünün hedeflerini ve sorunlarını konuştuk.

■ Öncelikle Türkiye Seramik Federasyonu'nun yapısı hakkında bilgi verir misiniz?

Türkiye'deki seramik üreticilerinin % 80'i, seramik sanatçıları, seramik satış örgütleri ve seramik kümesi Türkiye Seramik Federasyonu bünyesinde bulunuyor. Bünyemizde 6 dernek bulunuyor.

■ Federasyonda başkanlık görevine siz mi talip oldunuz?

Erdem Bey'le yakinen çalıştım. Tecrübe kazandıracak birçok çalışmayı birlikte yürüttük. Erdem Bey 'Ben kararlıyım, artık yapmayacağım' dedi. İşin devamlılığı için böyle bir yolu tercih ettik.

■ Sektör olarak şu anda ihracat ve yatırım iştahı yönünden ne durumdasınız?

İhracat 2022'deki maliyet artışlarından sonra geçen yıla göre miktar olarak düştü. Fakat kurlardaki artışla birlikte yeniden ivmelenmeye başladı. Toplam seramik sektörü ihracatımız 2 milyar dolar düzeyinde. Firmalarımız bugüne kadar büyük yatırımlar yaptı. Bunun sonucunda da ciddi bir atılım ve başarı geldi. Şu anda Türk seramik sektörü ihracatta dünya çapında öneme sahip bir oyuncu. Seramik-karo sektörümüz; üretimde Avrupa da 2'nci, dünyada 6'ncı sırada. İhracatta da dünyada 6'ncı sırada. Seramik sağlık gereçleri sektörümüz ise üretimde Avrupa da 1'inci, dünyada 4'üncü sırada. Yine seramik sağlık gereçleri ihracatta da dünyada 4'üncü sırada. Sektörümüzün yıllık ihracat miktarı sadece bu iki alanda 1.4 milyar dolar.

■ İç piyasa nasıl gidiyor?

Deprem ve seçimler dolayısıyla satışlar ortalama trendde gitti. Ancak seçim sonrası belirsizlik kalkınca ve ortaya çıkan pozitif havayla birlikte daha iyi ikinci altı ay öngörüyoruz. Sektör olarak iç piyasanın tamamını karşılıyor, üretimin ise yüzde 40'ını ihraç ediyoruz. Önemli bir miktarda ithalat yok ancak son dönemde Hindistan ve İran'dan gelen ucuz ürünlere karşı da bakanlık gerekli önlemi alıyor.

■ Deprem bölgesinin yeniden yapılanmasına ilişkin size verilen bir görev var mı?

Öncelikle depremde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Biz de elimizden geldiğince devletle maksimum işbirliği yapıyoruz. En uygun maliyetlerle en minimum kar marjıyla ürünleri vermeye başladık. Devletle el ele çalışıyoruz. O farkındalığı federasyon ve üreticiler olarak sağladık. Bölgenin taleplerine memnuniyetle cevap veriyoruz. Pozitif ayrımcılık yapıyoruz.

■ Bildiğimiz kadarıyla sizin sektör enerji yoğun bir sektör. Maliyetler nereye geldi?

Bizim maliyetlerimizin yüzde 50'si enerji. 2022 yılında dünyaya paralel olarak yüzde 300'ü bulan maliyet artışları bizi de etkiledi. Ancak daha sonra doğalgaza gelen indirimlerin ardından baskılanan dolar yerine gelmeye başladı. Bu gelişmelerin ihracat satışlarına olumlu yansıyacağını düşünüyoruz. İşçilik maliyeti ise bizde çok değişken. Enerji ve işçilik, toplam maliyetimizin % 60 ila 70'ini oluşturmakta.

■ Sektörün hedefleri neler?

Dünyada önemli bir oyuncu olduğumuz sektörümüzün sadece üretimiyle değil, her alanında öne çıkması önemli. İnovasyonda liderlik için ciddi çalışmalarımız var ve sektör oyuncularımızın önemli bir kısmının Ar-Ge merkezleri mevcut. Sektörde sürdürülebilirliğimizi koruyabilmek adına, kendi teknolojisini kendisi üreten bir sektör olmamız gerekmektedir. Bunun için de seramik üretiminin yanında, makine parkı üretiminin de gelişmesi gerekmektedir. Bu konuda birtakım önemli gelişmeler olmuş olup firmalarımızdan bazıları dünyaya seramik makinaları satar duruma gelmişlerdir. Bu bağlamda, TSF olarak 2025 yılında Unicera fuarımızla birlikte; seramik makinesi üreticilerinin katılacağı Ceramtech fuarımızı yapmayı planlıyoruz. İhracatta dünyada ilk 3'e girmeyi hedefliyoruz. Federasyon olarak bizlerin görevlerinden bir tanesi de dünyadaki gelişmelere ayak uydurmak noktasında üyelerimizin aksiyon aldıklarından emin olmak.

"Karbon Sıfır" hedefleri doğrultusunda, yenilenebilir enerji alanında sektörümüzde çok ciddi yatırımlar olacak. Birçok üreticimizin çatıları şimdiden GES sistemleri ile donatıldı.

ŞİLE'NİN KİLİ İÇİN İZİN BEKLİYORUZ

■ Enerji ve iş gücü maliyeti dışında sektörün başka ne tür sorunları var sektörde?

Her sektör gibi bizim de sorunlarımız var ve bunların çözümüyle ilgili kamuda yetkili merciler ile düzenli görüşmeler gerçekleştiriyoruz. Şile kili sorunu ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Yönetmeliği ile ilgili sorunlarımız var. Rusya-Ukrayna savaşı sonrası, Ukrayna'dan temin edilen kil temin edilemez duruma gelmiştir. Bunun tek alternatifi olan İstanbul/Şile bölgesindeki killer içinse gerekli orman izinleri alınamadı. Çözüm bulamazsak, sektörümüz hammadde darboğazına girecek. Sahaların genişletilmesi lazım. Görüşmeler sürüyor. Çevre ve maden izinleri sürecinde istediğimiz yolu alamadık.

■ Bahsettiğiniz sorun olan yönetmelik nedir?

Meslek hastalığı (silikoz) ile ilgili yönetmelik. Biz bu hastalığı reddetmiyoruz ancak çıktısında sorun yaşıyoruz. En ufak bir teşhiste işçi genç yaşta işini kaybetmek zorunda kalıyor. O yüzden Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Yönetmeliği AB ülkelerindeki uygulamalar dikkat alınarak gözden geçirilmeli. Bu yönetmelik sebebiyle tecrübeli işçiler işlerini kaybetmekte, işletmeler de iş gücü konusunda zayıflamakta. Sonuç olarak hem çalışanlar hem de işletmeler zarar görmekte. Beklentimiz, SGK'nın İtalya ve İspanya'da yürürlükte olan uygulamaları aynı şekilde ülkemizde uygulanmasıdır.

İHRACATA KATKI ORANI YÜZDE 80

■ Sizin federasyon olarak hazırladığınız bir "İhracat Katkı Endeksi" var. Bu endekse göre Türkiye'ye katkınız nedir?

Bu endeksle gelen dövizin ne kadarı Türkiye'de kalıyor, onu hesaplıyoruz. Bizim sektörün 10 dolarlık ihracatının 8 doları Türkiye'de kalıyor. Yüzde 80 katkımız var. Ülkemizde bulunan yeni doğalgaz kaynaklarıyla birlikte bu katkı oranı daha da artacak. Yine ithal edilen ürünlerin ülkemizde üretilebilmesi için çeşitli destekleyici çalışmalar yapmayı düşünüyoruz. Hedefimiz yüzde 90'lık katkıya ulaşmak. Makine parkında dışa bağımlılık var. Yerlileşmeyi çok istiyoruz. Makinede İtalyan ve Çin üreticilerine bağımlılık var. Gönül ister ki makinelerimiz de yerli olsun. Kendi İHA ve SİHA'larımızı yapabiliyorken bu presleri ve fırınları yapmak o kadar zor olmamalı. Takım çalışması ve girişimcilikle bu olur. İmkan sağlanırsa bu ülke insanının yapamayacağı şey yok.