Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, 2017'nin başında devreye girecek BES'teki otomatik katılımdan elde edecekleri birikimleri büyük oranda bankalara bir yıl ve daha fazla vadeli mevduat olarak yatıracaklarını belirterek, “Böylece bankaların hem mevduat vade yapısını iyileştireceğiz, hem de kredi mevduat oranı üzerinden sistem üzerindeki baskıyı sınırlamamız lazım” dedi. Şimşek, Uluslararası Finans Kurumu'nun (IFC) Türkiye ofisinin açılış panelin konuştu.
DIŞ FİNANSMAN VURGUSU
Şimşek, Türkiye'nin önemli sorunlarından birisinin düşük tasarruf ve reel sektörün dış borcu olduğunu dile getirdi. Türkiye'de finansal hedge'in pek yaygın olmadığına değinen Şimşek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu, reel sektörümüz tarafından pek yaygın kullanılmıyor. Küresel şartlardaki değişiklikler bizi çok etkilemeye başladı. Aslında ideali tasarruflarımızı artırmak, Türk bankacılık sektörünün dışa bağımlılığını azaltmak...
2017’DE DEVREYE GİRECEK
2017'nin başında devreye girecek BES'teki oto katılımdan elde edeceğimiz birikimleri büyük oranda bankalara bir yıl ve daha fazla vadeli mevduat olarak yatıracağız. Böylece bankaların hem mevduat vade yapısını iyileştireceğiz. Yine işsizlik fonundaki ilave fonların bir kısmı da bu şekilde değerlendirilebilir. İstihdam oranını artırabilirsek, bu tasarruf imkanını artırır."
Dövizle borçlanma sınırını tartışmalıyız
Mehmet Şimşek, bir gazetecinin, "Özel sektörün borçlanması konusunda 'Belki bir kontrol mekanizması getirilir' dediniz" şeklindeki ifadesi üzerine Şimşek, "Bu konuları çalışmamız gerekir dedim. Önümüzdeki dönemin gündeminden bahsediyordum. Bu konuda bir çalışma başlatabiliriz. Makro ihtiyati bir çerçevede bir taraftan bu finansal hedge'in yapılmasının önünü nasıl açarız, nasıl teşvik ederiz ona bakacağız. Bir taraftan da tabii ki özellikle hiç döviz geliri olmayanların döviz cinsinden borçlanması hususunu tekrar birtakım kurallara bağlama gibi çalışmalar yapabiliriz dedim. Ben kısıtlama gelir demedim. Bu konuları da tartışmalıyız. Yani birtakım kurallara tabi tutmalıyız” diye konuştu.
Körfez'le Serbest Ticaret Anlaşması için çalışıyoruz
Şimşek, Körfez ile bir Serbest Ticaret Anlaşması (STA) üzerinde çalıştıklarını belirterek, "Belki yarın süreci tamamlarız. Bir taraftan Körfez ile bir STA, diğer taraftan AB ile çok daha kapsamlı yeni nesil bir Gümrük Birliği ve genel anlamda dünya ile ilişkilerimizin rasyonel ve pragmatik bir zeminde götürülmesi Türkiye'nin en önemli önceliklerinden biri olacaktır" dedi.
En önemli gündem yeni anayasa
Kısa vadede şu anda Türkiye'nin en önemli gündem maddesinin anayasa değişikliği olduğunu anımsatan Şimşek, "Yapacaklarımız 3 aşağı 5 yukarı hazır. Ben inanıyorum ki bu anayasa değişikliğinden sonra hızla Türkiye normal gündemine döner. Bunun için en önemli bileşen halkın desteğidir. Halkımız, milletimiz teröre karşı mücadelede arkamızda. O nedenle bu dönemi fırsata çevirmek lazım” diye konuştu.
Neredeyse bütün şokları yaşadık
Türkiye'yi Türkiye yapan çekici faktörlerin hiçbirinde bir azalma olmadığını aktaran Şimşek, birçok krizi yaşayarak gördüğüne işaret ederek, "Temkinli olmayı anlarım ama kötümser olmayın. Çünkü bu ülkenin temelleri halen sağlam. Bu ülkede güçlü bir hükümet var. Milletimiz geleceğine sahip çıktı ve darbe girişimini bertaraf etti. Bu Türkiye'nin önemli bir kazanımıdır. Bütün şokları yaşadık, ben artık yaşamadığımız bir şok bilmiyorum" dedi.