Rüzgar enerjisi artık kendi ayakları üzerinde duruyor 

Deloitte Türkiye’den Elif Düşmez Tek, rüzgar enerjisi ihalelerinde tarihi bir süreç yaşandığını belirtti. “Türkiye’de rüzgara artık ayaklarının üzerinde duran bir teknoloji olarak bakmak gerekiyor” dedi. 

Uluslararası denetim, vergi ve danışmanlık şirketi Deloitte Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Endüstrisi Lideri Elif Düşmez Tek, 2017’nin son haftasında gerçekleştirilen Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) rüzgar enerjisi önlisans ihaleleri ve çıkan fiyatlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Toplamda iki bin 110 megavatlık rüzgar santralı kurma hakkı için yapılan ihalelerde “eksi” fiyatların birbiri ardına geldiğini anımsatan Tek, şunları kaydetti: “Geçen yıl haziran ayındaki benzer ihalelerde Türkiye tarihinde ilk defa eksi fiyatların çıkmasıyla rüzgar enerjisi diğer kaynaklara kıyasla rekabetçi konuma gelmeye başladı. Kuşkusuz bu gelişmeler sonrasında 2017’nin sonunda gerçekleştirilen rüzgar enerjisi ihalelerinde de eksi fiyatların çıkması bekleniyordu ve öyle de oldu. Kazanan 67 teklifin 58’i (yüzde 86.6) negatif gerçekleşerek ortalama kilovatsaat başına -1.45 dolar/cent gibi bir rakam ortaya çıktı.” 

İHALENİN NORMU HALİNE GELDİ 

Eksi fiyatın, teklifi verenin üreteceği enerjiyi piyasa fiyatı üzerinden satarak elde edeceği gelirden ihalede teklif edilen miktar kadarını devlete ödemeyi taahhüt etmesi, yani piyasa fiyatının da altında bir fiyatla kârlılığını korumayı öngörebilmesi anlamına geldiğini belirten Tek “Bu nedenle, yapılan rüzgar enerjisi önlisans ihalelerinde birbiri ardına çıkan eksi fiyatlarla tarihi öneme sahip bir süreç yaşandı ve görünen o ki bu yaklaşım ihalelerin normu haline geldi” diye konuştu. 

Bu yıl yeni ihale açılacak

TEİAŞ tarafından 25-28 Aralık 2017 tarihlerinde 32 bölge için düzenlenen rüzgar enerjisi ihalelerinde, toplam 2110 megavatlık kapasite tahsisi gerçekleştirildi. Daha önceki önlisans ihaleleriyle birlikte Türkiye’de orta vadede toplam 2820 megavatlık rüzgar enerjisi kapasitesinin devreye alınması planlanıyor. Bu yılın ilk aylarında ise Enerji Bakanlığı tarafından rüzgarda yaklaşık bin megavatlık Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları ihalesi açılması bekleniyor. 

Yüzde 64’ü kamuya gidecek 

Her gün bir önceki günün rekorunun tazelendiği söz konusu ihalelerde, rüzgar hızı en yüksek bölgelerden Çanakkale’de kapasite tahsisinde fiyatların kilovatsaat başına -2,87 dolar/cent seviyesine kadar indiğini anlatan Tek, şöyle devam etti: “Söz konusu rüzgar enerjisi santralının devreye girdiği dönemde de elektrik piyasa takas fiyatının 2017 düzeyleri olan kilovatsaat başına 4.5 dolar/cent civarında seyredeceğini düşünürsek, üretimini bu rakam üzerinden piyasaya satacak yarışmacı, kazancının ortalama % 63.8’ini kamuya ödeyecektir.” 

Rekabetçi teknoloji fazında

Kazanan 9 pozitif teklife bakıldığında bile kilovatsaat başına ortalama 6,53 dolar/cent çıkan rakamın, 7,3 dolar/centlik destekleme fiyatı tavanının yüzde 89,5’i seviyesinde gerçekleştiğine dikkat çeken Tek “. Bütün bu rakamlar rüzgar enerjisinin destekleme mekanizmasına muhtaç bir teknoloji olma fazını tamamlayıp rekabetçi bir teknoloji olma fazına geçtiğini gösteriyor. Türkiye’de rüzgara artık rekabetçi ve ayaklarının üzerinde duran bir teknoloji olarak bakmak gerekiyor” dedi.

DÖNÜSÜM İÇİN FIRSAT

Eksi fiyatların düzeyinin yarışmacıların ‘geleceğin bugünden ciddi şekilde farklı olacağına’ ilişkin beklentilerini de yansıttığının altını çizen Tek, “Verimliliği artan rüzgar teknolojisi, yatırımların hayata geçmesiyle temiz, ucuz enerji dönüşümü için kritik önemde olacaktır” dedi.