AKŞAM
Şenay Büyükköşdere
Pandemi döneminde başlayan tedarik sorunu nedeniyle sıfır otomobil almak için uzun bekleme listelerine isim yazdırmak olağan hale gelmişti. 2 yılın ardından Kovid 19 bitmeye yüz tutsa da, sektörler üzerindeki etkileri hâlâ devam ediyor. Bunun üzerine başlayan Rusya-Ukrayna savaşı ise dünya çapında yaşanan tedarik sorununu bir kat daha artırdı. Otomotiv Distribütörleri Derneği Başkanı (ODD) Başkanı Ali Haydar Bozkurt, global otomotiv markalarının CEO'larının sektördeki arz sıkıntısının en az 2024'e kadar süreceğini öngördüğünü belirterek, "Bu yıl için satış tahmini yapamıyoruz. Ne kadar araba bulursak, o kadar satış yaparız" diyor. Bozkurt ayrıca markaların 'Yakın gelecekte fiyat artışına hazırlanın' uyarısında bulunduğunu da sözlerine ekliyor.
Kovid'le birlikte başlayan süreç, dünya ticaretinde dengeleri alt üst etti. Otomotivde de bir çip sorunu başladı. Şu an durum nasıl?
Geçen sene ortalarında çip krizi konuşulmaya başlandı. Ve bundan sadece otomotiv değil, birçok sektör etkilendi ama eylül ayından itibaren bundan daha büyük sorunları konuşmaya başladık. Mesela lojistik sorunu baş gösterdi. Dünyada konteyner bulunamamaya başladı. Fiyatlar inanılmaz seviyede arttı. En son fiyatlarının dolar bazında 5-6 katına çıktığını duymuştuk. Lojistik işi dünyadaki bütün ticaretin omurgasıdır. Bu arada hammadde sıkıntıları başladı. Mesela magnezyum büyük sıkıntıydı. Ve 2022'de tüm bunların üstüne Rusya Ukrayna savaşı çıktı. Ve bundan sonrasıyla ilgili başka endişeler de var. Mesela Avrupa bizim için çok önemli, çünkü en büyük ihraç pazarımız. Eğer Avrupa enerji sıkıntısıyla boğuşursa, bunun bize yansıması nasıl olur bakmak lazım. Rusya, Ukrayna savaşı bugün bitse bile olayların tekrar fabrika ayarına dönmesi birkaç seneden aşağı sürmez. Tüm bunların ışığında tahmin edilen şu ki, şu anda sadece otomotivde değil, birçok sektörde arz sıkıntısı devam edecek.
Peki otomotiv sektöründe neler oluyor? Bir taraftan otomobil bulamama sorunu var. Talep de devam ediyor gibi görünüyor...
Talep sürüyor. Firmalar her gün gelen telefonlara cevap vermeye çalışıyorlar. Kovid sürecinde insanlar toplu taşımadan uzaklaştı. Bundan dolayı geçen sene markalarda 5-6 aylık bekleme sıraları oluştu. Şu anda geldiğimiz noktada; geçen seneyle bu yıl arasında otomobil fiyatlarında ciddi artışlar var. Bunun bir kısmı döviz kurundan geliyor. Bir kısmı da otomobilin fiyatının geldiği seviye artık en üst vergi dilimine girdi. Şu an işi biraz kurumsal satışlar götürüyor. 4-5 yıldır değişmeyen filolar yenileniyor. Bir de artık tüm kurumların karbon ayak izini küçültme hedefi var.
Fiyat artışı bireysel tüketiciyi nasıl etkiliyor?
Böyle dönemlerde tüketici almak istediği otomobilin seviyesini bir alt segmente indirir. Ya da ikinci ele yönelir. Ikinci el alıyorsa da mesela 3 yaşında yerine 5 yaşında bir araç alır.
Bu sıra bekleme durumu ne kadar daha sürer?
Ben geçen sene, bu sürecin 2022 boyunca devam edeceğini öngörmüştüm ama o zaman ortada savaş yoktu. Şimdi global markaların CEO'larının açıklamalarına baktığımızda en az 2024'e kadar arz sıkıntısının süreceği görülüyor.
Bu koşullarda Türkiye pazarına ilişkin tahmin yapabiliyor musunuz, ne kadar satış olur bu yıl?
Bu koşullarda pazar tahlili de yapamıyoruz. Çünkü bunun için markaların ne kadar araç bulabileceğini bilmesi lazım ama hiçbir marka şu anda bunu bilemiyor. Globalden gelen bilgiler her hafta revize oluyor. 'Ne kadar araba bulabiliriz' sorusunun cevabını bilsek, pazarın ne kadar olacağını da söyleyebiliriz,
Peki araç bulunsaydı ne kadar satış yapılabilirdi?
O zaman geçen yıla çok yaklaşırdık. Geçen yıl 750 bine yakın araç satılmıştı.
Benzin ve mazottaki zamlar pazarı nasıl etkiliyor?
Akaryakıt zamları genel olarak araç satın almayı çok da olumsuz etkilemiyor aslında, daha çok kullanım alışkanlığını etkiliyor bu durum. Yani, araç alabilecek durumda olanlar araçlarnı alıyor, ama akaryakıt fiyatarı sebebiyle daha az kullanılabiliyor.
Türkiye olarak Avrupa'da önemli üreticilerden biriyiz. Ürettiğimimizin % 85'ini ihraç ediyoruz. Ekonomiye ciddi katkı sağlayan, cari fazla veren bir sektörüz. Bunun üzerine stratejiler kurgulayıp, Türkiye'yi üretim üssüne dönüştürebiliriz.
600 BİN ARACIN ALTI KIRMIZI ALARM
Firmalar bununla nasıl başa çıkıyorlar? Tedarik sorunu daha da artarsa ne olur?
26 yıldır bu sektördeyim. Böyle bir dönem hiç olmadı. Şu anda bulunabilen araç adedi firmaların ayakta durmasını güçleştirecek boyutta değil. Sistem kendini döndürebiliyor ama eskiden kampanyalarla ürün satılırken, artık ne kampanyaya ne indirime ihtiyaç olmuyor, çünkü zaten ürün bulunamıyor. Bulan da hemen alıyor ama bu uzun yıllar böyle devam etmemeli. Süreci ancak 1-2 yıl daha böyle yönetilebiliriz. Çünkü aslında sistemin beslenmesi için yıllık 1 milyon aracın trafiğe girmesi gerek. Ama bu ortamda o rakamlar hayal geliyor. 600 binli seviyelerin altı da kırmızı alarm gibi oluyor. Daha kötü bir senaryoyu ise hayal bile edemiyorum.
'FİYAT ARTIŞINA HAZIR OLUN'
Siz önümüzdeki dönem için otomotiv sektörüne nasıl bir senaryo çiziyorsunuz?
Eğer Rusya savaşı yakın gelecekte bitmezse tedarik sıkıntıları, lojistik problemleri devam eder. Bu da Türkiye'deki kur farkından kaynaklanan fiyat artışının dışında bir de ürünlerin döviz bazında fiyat artışlarının söz konusu olacağı anlamına geliyor. Biz bunun haberlerini alıyoruz. Global markalar 'Yakın gelecekte fiyat artışına hazırlanın' diyorlar. Çünkü lojistik pahalı, hammadde bulamıyorlar.
TÜRKİYE OTO ÜRETİM CENNETİ OLABİLİR
Tedarik sorunu, pek çok sektörde Türkiye'nin dünyada ön plana çıkmasını sağladı. Üretimlerini Türkiye'ye kaydıran firmalar oldu. Otomotivde böyle bir şey söz konusu olabilir mi?
Türkiye dünyada önemli otomotiv üretim üslerinden biri ama mevcut yatırımcılar birkaç ilave modelini daha Türkiye'ye getirse veya yeni markalar gelip burada yatırım yapsa harika olur. Ve şimdi bu ortamda böyle fırsatlar doğabilir. Türkiye bu iş için kesinlikle uygun bir ülke ama bunun sağlanması için vergi düzenlemeleri ve teşvikler gerekiyor. Eğer otomotivle ilgili bir yol haritamız olursa Türkiye otomobil üretim merkezi ve cenneti olur.