Öncelikli hedef enflasyonla mücadele 

Bakan Albayrak büyümeyle ilgili yaptığı değerlendirmede “Enflasyonla topyekun mücadele ve cari açığın sürdürülebilir düzeylere düşürülmesi, bu dönemdeki öncelikli hedeflerimizdir” dedi.  

Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, yıllık yüzde 5.2 olarak açıklanan 2018 yılı 2’nci çeyrek gayri safi yurt içi hasıla (GSYH) büyümesiyle ilgili değerlendirmede bulundu. Yazılı açıklama yapan Bakan Albayrak “Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış GSYH büyümesi ise bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,9 oranında gerçekleşti” dedi.

ILIMLI BİR YAVAŞLAMA

Albayrak “İkinci çeyrekte büyüme, tüketim ve yatırımdaki ılımlı yavaşlamaya rağmen iç talep kaynaklı olmaya devam etmiştir. Bununla birlikte, güçlü ihracat ve turizm gelirlerindeki yüksek performans net dış talebin büyümeye pozitif katkı vermesini sağlamıştır” ifadesini kullandı.

DENGELENME SÜRECİ

Bakan Albayrak şöyle devam etti:  “Bu durum, ekonomi politikalarımızdaki temel hedeflerimizin başında gelen, ekonominin dengelenme sürecinin başladığını göstermektedir. Yine aynı şekilde büyümede temel hedef olan ihracata dayalı büyüme istikametinde ilerlendiğini de ortaya koymuştur. Öncü göstergeler, üçüncü çeyrekten itibaren iç talepteki yavaşlamanın belirginleştiğine işaret etmektedir. Yılın geri kalanında ithalat talebinin düşmesi; ihracat ve turizm gelirlerindeki devam eden güçlü seyir ile net dış talebin büyümeye yüksek oranda pozitif katkı sağlaması beklenmektedir.”  

Sağlıklı patikaya çekecek

Bakan Berat Albayrak “Enflasyonla topyekûn mücadele ve cari açığın sürdürülebilir düzeylere düşürülmesi bu dönemdeki öncelikli hedeflerimizdir. Yapısal reformlarla desteklenen maliye politikasındaki sıkı duruş ve makroekonomik dengelenme politikası büyümeyi orta vadede daha sağlıklı bir patikaya getirecektir” açıklamasında bulundu. 

İTO Başkanı Şekib Avdagiç: Senaryo yazanlara anlamlı bir cevap

“Türkiye’nin 2018 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 5.2 büyümesi ekonomimiz üzerinde senaryo yazanlara verilmiş anlamlı bir cevaptır. Yılın ikinci üç ayı 24 Haziran seçimleri öncesine rastlamasına rağmen, bu süreçte seçime yönelik popülist yaklaşımlar yerine ekonominin gereklerinin uygulandığını gösteriyor. Son rakamlar bir kez daha milletçe, ekonominin bütün aktörleri olarak büyük bir dayanışma içinde ekonomik saldırıları bertaraf etmekte ustalık kazandığımızı ortaya koyuyor. Yüzde 5.2’lik büyüme, maliyet baskısının arttığı bir dönemde üretim dinamiklerinin çalıştığını göstermesi açısından da ayrıca önemli. ” 

TİM Başkanı İsmail Gülle: İhracattan 1 puan pozitif katkı geldi

“İkinci çeyrekte yatırımların atmış olması ve turizm sektöründeki ivmelenme sayesinde, net ihracatın büyümeye katkısı beklediğimiz gibi pozitif yönlü 1 puan oldu. Uluslararası derecelendirme kuruluşları son dönemde Türkiye’nin büyüme beklentilerini düşürmüşlerdi. Ancak açıklanan veriler ışığında ihracat performansımızın 2018 yılını da başarıyla kapatacağını ve büyümemize pozitif katkı sağlayacağını düşünüyorum. Yılsonunda 170 milyar doların üzerinde bir ihracat rakamına ulaşarak, yeni bir rekor daha kıracağız. İhracat odaklı büyüme stratejisine daha fazla odaklanarak Türkiye’nin daha hızlı büyümesi için çalışıyoruz.”

ASKON Başkanı Hasan Ali Cesur: Çarklar dönmeye devam edecektir

“Büyüme rakamları açıklanmadan önce Moody’s’in alalacele Türkiye değerlendirmesini de gördük. Bir panik halinde büyüme rakamlarının yanına bu değerlendirmeyi koyma çabası içerisindeler. Bu nedenle her şeyin farkındayız. Bu ülkenin işadamları vatan ve millet sevdalısıdır. Ülke ekonomisine güvenerek üretmeye, çarkları döndürmeye devam edecektir. Çarklar döndükçe de, ekonomimiz de büyümeye devam edecektir.Bir yandan da odaklanmamız gereken konular var. Özellikle enflasyon konusunda sıkı bir duruş sergilememiz gerekmektedir. Günlük gıda tüketimine yönelik ürünlerde fiyat takibi yapılıp fırsatçılara göz açtırılmamalıdır.”

ATO Başkanı Gürsel Baran: Kıskandıracak bir başarı sağlandı

“Hükümetin reel sektöre yönelik destekleriyle birlikte Türkiye son yıllarda başarılı bir şeklide büyümesini sürdürerek G20 ülkelerini kıskandıracak seviyede bir başarı sağladı. Son dönemde Türkiye ekonomik bir kuşatmayla karşı karşıya kaldı. Ekonomimizin temellerinin sağlamlığından hiç kimsenin kuşkusu yok. Bu yaşadıklarımız ekonomimizin güçlendirilmesi gereken yönlerini görmemize vesile oldu. Bundan böyle daha çok çalışarak bu alanları tahkim etmemiz gerekiyor. Bugün bulunduğumuz noktayı, katma değeri yüksek üretim yapan, markalaşmada beklenen atılımı sağlamış, bir hale dönüşmemiz için fırsat olarak görmeliyiz.”