MÜSİAD Başkanı Abdurrahman Kaan: Mühendis ilanına 500 kaynakçıya 1 başvuru

“Türkiye'de aslında işsizlik değil, işçisizlik sorunu var” diyen MÜSİAD Başkanı Abdurrahman Kaan, bir mühendis ilanına 500 kişi başvururken, kaynakçılık için tek 1 kişiden talep geldiğini söylüyor. Mekanik işlerde, CNC tezgahlarında çalışacak işçi bulamadıklarını vurguluyor.

Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği Başkanı Abdurrahman Kaan’a göre Türkiye’yi iç ve dış etkenlere karşı dirençli kılacak en önemli unsur üretim. Şu anda yatırım yapmanın tam zamanı olduğunu vurgulayan Kaan, girişimci adaylarını Türkiye’nin ara malı ithalatını düşürecek yatırımlar yapmaya davet ediyor. Hazirandan bu yana şehir şehir gezerek, işletme ziyaretleri yaptığını anlatan Kaan, “Hizmet sektöründe sorun var ama sanayide çarklar dönüyor” diyor. Ancak iş dünyasının önemli sorularından biri olan ‘işçisizlik’ konusuna da değinmeden edemiyor.

Korona pek çok sektörü derinden etkiledi. Siz ticaretin nabzını yokluyorsunuz. Nasıl durum?

1 Haziran’dan bu yana 14 ilde 64 üretici firmayı ziyaret ettim. İşleri gayet iyi gidiyor. Hizmet sektöründe ise sıkıntılar var.

Sektör bazında bakacak olursak durum nasıl?

Turizmde, açık olan otellerde doluluklar yüzde 50-60 seviyesinde. Kafe ve restoranların işleri biraz düzeldi. Medikal sektöründe ve gıdada işler iyi. Eğitim sektörü ne yazık ki çok ciddi yara aldı. Sanayide çarklar dönüyor. İhracat artıyor ama onu besleyen ana kalemlerin yine ithalata bağlı olduğunu görüyoruz. Onun için hep diyoruz ki, ‘bir ülkede paranın gücünü o ülkenin üretim ve yatırım gücü belirler’. Bunun için biz MÜSİAD olarak çeşitli projeler gerçekleştirdik. ‘Yatırım Üsleri’ projemizi hayata geçirdik. Kooperatifleri birleştirdik, İstanbul’un en büyük arsalarından birini onlara aldırdık. Yakında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’yla bir lansman yapacağız.

Nasıl bir proje bu?

Şehir içinde kalmış, üretim sıkıntısı çeken işletmeleri sanayi ortamına kavuşturmak için Hadımköy’de bir bölge yaptık. İçinde oto tamircisi, mobilyacı gibi iş kolları olacak.

Son dönemde Türkiye pandeminin yanı sıra çevresindeki sorunlarla da uğraşmak zorunda kaldı. TL inişli çıkışlı bir seyir izledi. İş dünyası bu gelişmelere karşı nasıl bir savunma mekanizması geliştirebilir?

Biz bir ada ülkesi değiliz. 13 komşumuz var. Çok da etnik bir coğrafyadayız. İlk yaşamın başladığı topraklar bizim topraklarımız. Dünyadaki medeniyetlerin çoğu buradan geçti. Dünya enerji varlığının yüzde 75’i çevremizde. Dayanıklı olmanın koşulu ise üretim. Üretmezseniz istihdamı, enflasyonu çözemezsiniz.

İstihdam demişken, genç işsizliği konusuna MÜSİAD’ın bakışı nasıl?

Bence Türkiye’de işsizlik yok, işçisizlik var. Üniversite mezunumuz çok. Ama hep masa başı iş istiyorlar. Bizim de sanayici olarak fabrikada çalışana ihtiyacımız var. Ofisler işimizin sadece yüzde 10’u. Bir arkadaşımın kaynakçcıya ve mühendise ihtiyacı oldu. Kaynakçı ilanına 1, 4 mühendisin alınacağı pozisyon için 500 başvuru geldi. Mekanik işlerinde, CNC tezgahlarında çalıştıracak usta bulamıyoruz. Almanya’yla nüfusumuz eşit. Orada 365 üniversite var, bizde 207. Ama onlarda üniversite mezunu sayısı 2 milyon, bizde 8 milyon. Çünkü 365 üniversitenin 260’ı meslek yüksek okulu.

2021 nasıl geçecek?

Aşının olumlu etkilerini göreceğiz. Ama devletler arası güç savaşları devam edecek. Türkiye’nin büyümesine karşı gösterilen tavırlar sürecektir. Biz iş dünyası olarak bu süreçlerle mümkün olduğunca mücadele içindeyiz. Daha fazla katma değerli ürün ve ihracat yapma çabalarımız var. 2021’de bu sürecek. Tek sorunumuz ithalat. Bu konuda yatırımları hızlı şekilde yaparsak, 3’üncü çeyrekte rahatlayabliriz.

Pandemi sonrası fiziksel ağırlıklı yapılan en büyük fuar etkinliği olmaya hazırlanan MÜSİAD EXPO, bu yıl ilk kez ‘hibrit fuar’ deneyimi sunacak. 18-21 Kasım tarihlerinde TÜYAP’ta yapılacak fuarda katılımcılar, dijital platformda da bir araya gelebilecekler.

BU YIL TOGG DA SAHNEDE OLACAK

Pandemi nedeniyle fuarların durduğu bir dönemde siz MÜSİAD Expo’yu yapmaya karar verdiniz. Bu zor bir karar mıydı sizin için?

Bugün kamu binaları, AVM’ler, hepsi çalışıyor. Ticarete geldiği zaman ‘fuarı nasıl yapacaksınız’ deniyor. Artık temassız geçiş sistemleri, mesafe düzenlemeleri var. Evet yurtdışından gelişler azalacak ama belki sanal fuarı 100 milyon kişi ziyaret edecek. Bu yıl EXPO’da Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) markalı arabamız da yer alacak. Ona büyük bir ilgi bekliyoruz. 

BAKANLIĞA ‘KARANTİNA KISALTILSIN’ BAŞVURUSU

Kovid 19 işletmelerin çalışma temposunu da etkiledi mi?

Tabii ki. İş yerinde 2 kişide kovid vakası çıkıyor. Onların iletişim kurduğu herkes 14 gün karantinaya giriyor. 3 kişi kovid olduysa, 30 kişi işe gelmiyor. Birden üretiminiz aşağı iniyor. Bu ciddi bir iş gücü kaybı. Biz 14 günlük karantina süresinin fazla olduğunu düşünüyoruz. Bu sürenin 7 güne inmesi için bakanlığa önerimizi sunduk.

Bazı ülkeler 2. dalgayla birlikte tekrar eve kapandı. Türkiye’de bu mümkün mü?

Bizim şu anda üzerinde durduğumuz ‘kademeli mesai saatleri’ konusu var. En son valilikle bir değerlendirmede bulunduk. Bunun bir an önce hayata geçmesini istiyoruz. Sabah 6 öğleden sonra 3 uygun bir mesai dilimi diye düşünüyoruz. Bu sisteme geçilmesi Avrupa’yla da mesai saatlerimizi yaklaştırır. Ben bu çözümün evlere kapanmadan yeterli olduğunu düşünüyorum. 

YATIRIM İÇİN EN UYGUN ZAMAN

‘Tek çaremiz üretim’ diyorsunuz. Şu anda sanayi yatırımı için uygun ortam mı sizce. Ve girişimcileri hangi alanlara yönlendiriyorsunuz?

Kriz dönemleri aslında fırsat dönemleridir. Maliyetler daha düşüktür. Mesela ben kendi firmamda şu anda çok ciddi bir yatırım yapıyorum.

Gıda, tarım, hayvancılık hem dünyada trend alanı hem de bizim güçlü olduğumuz alanlar. Diğer yandan sağlık, medikal önemli sektörler. Aramalı ithalatını düşürecek her türlü yatırım Türkiye’nin geleceğine yapılan yatırım olacaktır. Biz trend alanı olarak tekstilde organik tekstil; turizmde karavan, yayla ve gastronomi turizmi, gıdada da takviye edici gıdalar gibi yeni alanlar seçtik. Buralardan ciddi bir gelir gelebileceğini tahmin ediyoruz.