Müesseseler çaydan

Sevdamız çay, ucuz maliyeti sayesinde birçok müessesenin günlük giderini karşılıyor. Yeni nesil kafelerin bile giderini yüklediği çayın İstanbul’daki bardak fiyatı, denize yaklaştıkça artıyor. Kıraathane’de 75 kuruş olan ince belli, sahilde 5, kahve zincirlerinde 8 lira.

1

Çay deyip geçmeyin. Vatandaşın yorgunluk ve keyif anlarının vazgeçilmezi, aynı zamanda işletmelerin imdadına koşuyor. Nasıl mı? Malum milletçe çayı sever, bulduğumuz yerde tüketiriz. Saati ve yeri yoktur, tavşan kanı olsun yeter. Hani öyle evde, yolda, işyerinde kolay ulaştığımız için üzerine fazla düşünmeyiz. Sadece kıraathaneleri kalkındırdığını zannettiğimiz çay, aslında onlarca müessesenin gizli kurtarıcısı. Bu tavşan kanı haber içinizi ısıtacak.

YENİ NESİL VE İTHAL KAHVELERİN KURTARICISI

Maliyeti minimumda olan bir üründen onlarca hatta yüzlerce satıldığı için, mekan sahipleri giderlerinin çoğunu bizim ince belliye yüklüyor. Masrafı su, bir paket çay, biraz da tüp veya doğalgaz.

Yurdumun çayı, kendi halinde maliyetiyle orada öylece demlenirken, Latte, Americano, Mocha’ların bulunduğu konsept kahve mekanlarında işler daha farklı. Yeni nesil içeceklerin makinesi, ithal ürünleri, sosları derken gideri hayli fazla. Bugün ortalama bir filtre kahvenin 250 gramı, 20 liradan başlıyor.

FİYATI İLK ARTAN O

Dükkan kirası, çalışan maaşı ve diğer kalemler ekleyince moda kafelerin bir hayli masrafı var. İşte şimdi sıkı durun, bu tarz yerlerin parayı kazandığı ürünün Latte değil, yine bizim tavşan kanı olduğunu öğreniyoruz. Ama sürümden.

Mekan yarım kiloluk ithal toptan kahveye 50 lira verirken, çayın 1 kilogram paketi 25 lira. Ucuz diyerek bir bardağı ile aynı masada 2 saat oturma huyumuz düşünülürse, işletmeci o süreyi fiyat artışına çeviriyor. 

1 KİLO ÇAYDAN 500 BARDAK

Yani kıraathanede 75 kuruş veya 1 liradan satılan çayı, farklı yerlerden kafeler en az 5 katı farkla sunuyor. Esnaf, ortalama fiyatı 20 lira olan 1 kilo çaydan 500 bardak çıktığını söylüyor. Gaz, su ve şeker derken ortalama 25 liradan kabaca bir hesap yapıyorlar. 1 liradan satılan bardağı, 500 adette 500 lira kazandırıyor, maliyeti çıkar 475 lira. Bu hesabı bahsettiğimiz mekanlara uyarlarsak, bardağı 5 lira üzerinden 200 adedinde bile bin lira gelir bırakıyor. 330 mililitrelik orta boy lattenin fiyatı yaklaşık 10 lira iken bizim ince bellideki çay 5 liradan satılınca maliyet kurtarıcı oluyor.

PENDİK'TE 1, 75; BAĞDAT CADDESİ'NDE 7 LİRA

Yılların formülü karbonatın bu hesaba katmadık. Çoğumuzun bildiği bu yöntemlerle bizim masum çaydan elde edilen kar atıyor. İstanbul’un turistik yerlerinde kazançlar daha artarken, ünlü kahe zincirlerinde kartondaki demlenmemiş halinin ücreti 8 lirayı buluyor. Gözde semtlerde özellikle denize yaklaştıkça fiyatlar artıyor.

Mega kentin çay endeksine göre, Beylikdüzü’nde ortalama bir kafede bir lira buçuk olan çay, Avcılar’da 1, 75, Fatih’te 2, Taksim’de 3,5, Beşiktaş’ta 4 liradan satılıyor. Pendik’te 1,75, Maltepe’de 2, Bağdat Caddesi’nde 7, Moda sahilde 4 liradan içebilirsiniz. Tabi gittiğiniz mekanın kalitesi ve konumuma göre rakamlar 2-3 katına da çıkabilir. Beşiktaş, Kabataş, Kadıköy’ün deniz manzaralı kafelerinde küçük çay 4-5 liraya çıkıyor. Hafta sonu Kabataş sahilde oturup, deniz havası alanlar bilir, çaylar sürekli tazelenir, istemeseniz bile sürekli masaya bırakılır. Tüm bunların sebebi maliyeti çıkarma. 

Turistleri de demli çaya alıştırdık

Termoslarda hazırlanan çaylar, Taksim, Fatih ve Beşiktaş gibi yerlerin vazgeçilmezi. Karton bardakta 1 liradan satılıyor. Turistlerin gözdesi hale gelen çay hazırladıklarını söyleyen Yahya T. ile ayak üstü konuşuyoruz ve günlük 200 bardaktan 150 lira kazandıklarını söylüyor. Yine aynı yerden Zühre hanım, akşam 7 ila 12 arasındaki satışlar sayesinde ayda 4 bin liranın üzerinde gelir sağladıklarını belirterek, “Vatandaş kafe yerine, Taksim manzarasıyla çayını bizden içiyor” diyor.

Demini alan sohbetlerde sen

Kış gelmiş. Güneşe hasret, çimene hasret. Haber yapıyoruz işte bu şartlarda. Elimde bir bardak çay, evet çay. Hani peynir ve simitle dayanılmaz olan. Sabah işe gitme isteğiyle ilgili. Demini alan sohbetlerde, ince bellide içilen. ‘Çay duyguların sıvı halidir’ der Bekir Erdoğan, hani ‘Herşey iyi de, Ben onsuz biraz sıkıntılıyım’ dedirteninden...


ÇAYBUCKS DEVLERE MEYDAN OKUYOR

Sokaklarda ve sahillerde termosla çay servisi yapan satıcılar, 8 liraya çay satan dünyaca ünlü kahve zincirlerine meydan okuyor. İnsanımızın çay tiryakiliğiyle birlikte sokak satıcıları da bunu fırsat bildi. Eskiden de rastladığımız örneklerinden farklı olarak ‘seyyar kafe’ görünümü veren bu satıcılarda çay ve kahvenin birden çok seçeneğini bulmanız mümkün. ‘Şimdilerde moda çay-kahve’ diyen H. G., tezgahüstü piyasanın eskilerinden. 30 yıldır satıcılık yaptığını, bu işte günde 100 bardaktan fazla satarak 150 lira civarında kazandığını söyledi. ‘Hafta sonu bereketi’ dediği zamanda ise H. G., 5 saatlik mesai sonrasında 300 lirayı bulan günlük kazançtan söz ediyor.

(YeniŞafak)