1
Birol, Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) İsviçre'nin Davos kasabasında bugün başlayan yıllık toplantılarında AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünya ekonomisinde büyümenin yavaşladığını ama daha da önemlisinin Çin’in büyümesinin yavaşladığını söyledi.
Çin’in bu yılki ekonomik büyümesinin son 30 yıldaki en düşük büyüme olacağının öngörüldüğünün dile getiren Birol, "Son 10 yıla baktığımız zaman dünya petrol talebindeki büyümenin yarısı tek başına Çin’den geliyor. Bu bakımdan bu talebin zayıflamasına yol açabilir." diye konuştu.
Bunun da aslında petrol fiyatlarının aşağı doğru baskı yapmasına yol açacağını kaydeden Birol, şöyle devam etti:
"Ayrıca ABD’den kaya petrolünde çok büyük bir artış olacak. Bu da yine piyasanın rahatlamasına yol açacak. Bu bakımdan geçen sene olduğu gibi fiyatların çok ciddi şekilde yukarı çıktığı bir dönem görmeyebiliriz. Bu da ülkemiz için iyi bir haber. Şu an 60 dolar civarında petrol fiyatları, bunun çok daha yukarı çıkmasının, önceki sene gördüğümüz gibi 90 dolara çıkmasının, ihtimal dahilinde olmadığını düşünüyorum normal şartlar altında. Ama jeopolitik gelişmeler bunu tetikleyebilir."
- "Özellikle cari açık için güzel bir haber"
Fatih Birol, ABD'nin rekor petrol üretim seviyeleri göz önünde bulundurulduğunda Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütünün (OPEC) kesintilerinin petrol fiyatlarını desteklemekte yeterli olup olmayacağı yönündeki soruya ise şu şekilde cevap verdi:
"OPEC ve Rusya buna çalıştı, 2018 yılında çok ciddi kararlar aldılar. Kararları aldıkları zaman fiyatlar 60 dolarlar civarındaydı, kararlardan sonra fiyatlar 50 dolarlara düştü. Yani ABD’den o kadar çok petrol geliyor ki bu akan petrol piyasayı rahatlatıyor ve OPEC Rusya’nın aldığı kararların gücünü ciddi bir şekilde azaltıyor, sarsıyor diyebiliriz. Tabii OPEC ülkeleri yine çalışacaklar, fiyatları bir ölçüde yukarı doğru çıkaracaklar mutlaka ama buna reaksiyon mutlaka ABD kaya petrolünden gelecek."
Birol, bu durumun Türkiye ekonomisi için iyi bir haber olduğunu vurgulayarak, "Çünkü fiyatların aşağı doğru baskı getirmesini beraberde getirecek ve bu da Türkiye gibi ekonomisi petrol ve doğal gaz fiyatlarına ciddi şekilde bağlı olan bir ülke için özellikle cari açık için güzel bir haber." dedi.
İran'dan petrol ithal eden ülkelere sağlanan geçici muafiyetin sonlandırılmasının ardından petrol piyasalarının etkilenebileceğini ifade eden Birol, "Eğer böyle bir şey olursa ki tabii bunun olup olmayacağını ben bilemem, petrol piyasalarına etkisi olacaktır. Çünkü Iran bugün itibariyle günlük 1,3 milyon varillik bir ihracat var. Bu ciddi olarak piyasayı etkiler." değerlendirmesinde bulundu.
- "LNG'nin geleceği çok parlak"
Fatih Birol, doğal gazın, özellikle LNG'nin geleceğinin çok parlak olduğuna dikkati çekti.
Türkiye’nin bu konuda zamanında güzel adımlar attığını vurgulayan Birol, "LNG’nin geleceği çok parlak ve önümüzdeki 5 yıl içerisinde ABD’den, Avustralya’dan, Kanada’dan ve Katar’dan çok fazla LNG gelecek. Biz Türkiye olarak zamanında çok güzel adımlar attık, LNG alt yapısını hazırladık. Bu bakımdan attığımız bu adımların meyvesini bu sene ve önümüzdeki seneler inşallah toplayacağız." diye konuştu.
Kuzey Akım’la ilgili ABD ile Rusya’nın doğal gaz rekabetine de değinen Birol, sözlerini şöyle tamamladı:
"Tabii bu ABD’nin, Rusya’nın, Almanya’nın ve diğer ülkelerin verebileceği bir karar, ticari bir proje. Ama her ülke bu çok önemli projelere adım atarken 3 tane çok önemli kıstası göz önüne almalı. Birincisi ekonomik olarak iyi mi kötü mü, ikincisi bu benim enerji güvenliğime ne getiriyor ne götürüyor, sonuncu olarak da enerjinin ötesinde jeopolitik olarak bu benim ülkem için iyi bir şey mi kötü bir şey mi. Bunları göz önüne alıp bir karar vermesi gerekiyor."
(AA)