Kuveyt'e tahin-pekmez, İtalya'ya gül reçeli

Günde yaklaşık 100 ton helva, reçel ve tahin-pekmez üretimi yapan Seyidoğlu, kapasitesini ikiye katlayacak yeni fabrika yatırımında sona yaklaştı. İngilizlerin en çok incir, İtalyanların ise gül reçelini tercih ettiğini söyleyen Mehmet Göksu, yapacakları yatırımla ihracatta gaza basacaklarını söyledi.

ŞENAY BÜYÜKKÖŞDERE

Hadımköy’deki fabrikasında günde yaklaşık 100 ton helva, reçel ve tahinpekmez üretimi yapan Seyidoğlu, kapasitesini ikiye katlayacak yatırımını ekim ayında tamamlıyor. Pandemi döneminde özellikle bağışıklığı güçlendiren temel gıdalardan olan tahin-pekmeze olan talebin artış gösterdiğini söyleyen Gaziantepli Seyidoğlu Ailesi’nin üçüncü kuşak temsilcisi Mehmet Göksu, kapasite artışıyla hem iç pazarda artan talebi karşılayacaklarını hem de ihracatta atağa kalkacaklarını söyledi. İngiltere’ye en çok incir, İtalya’ya da gül reçeli gönderdiklerini vurgulayan Seyidoğlu Genel Müdürü Göksu, şirketin yeni hedeflerini anlattı.

Ne kadar geri gidiyor Seyidoğlu’nun tarihi?

Seyidoğlu’nun geçmişi 1952 yılına dayanıyor. Rahmetli dedem Habeş Seyidoğlu Gaziantep’ten İstanbul’a geldiğinde Laleli’de küçük bir baklava dükkanı açıyor. 1990’lı yılların başlarında ise ikinci kuşakla birlikte helva ve reçel işine başlıyoruz. 2000 yılından itibaren de 3. kuşak olarak ben göreve başladım. Ve ürün çeşitliliğini artırdık. Tahin pekmez ve fındık kreması üretimi başladık. 2007’de Hadımköy’de 8 bin metrekare kapalı alanda bir fabrika kurduk. Şimdi o fabrikanın yanına yeni bir fabrika daha yapıyoruz.

10 MİLYON TL’LİK YATIRIM

Ne kadarlık bir yatırım, yeni fabrikada üretim ne zaman başlayacak?

10 milyon TL’lik yatırımdan bahsediyoruz. Ekimde faaliyete başlayacağız. 100-150 kişiyi de işe alacağız. Yatırımla kapasitemiz yüzde 100 artacak. İlk etapta yüzde 30-40 kapasiteyle başlayacağız. 3-4 sene içinde de ciroyu ikiye katlayacağız.

Bu yeni kapasiteyi nereye yönlendireceksiniz?

Hem iç piyasaya hem ihracata yönlendireceğiz. Ama özellikle ihracatta önümüzde çok fırsatlar olduğunu düşünüyoruz. Şu anda 30 ülkeye ihracat yapıyoruz. 2019 yılında 6 milyon dolar da ihracatımız vardı. Hedefimiz 3-4 yıl içinde ihracatın ciro içindeki payını yüzde 25 seviyesine çıkarmak.

Reçel dış pazarlarda da tanınan bir ürün ama helvayı, tahin-pekmezi yabancılar biliyor mu?

Tabii reçel ve fındık kreması yurtdışında daha iyi tanınıyor. Helva ve tahin pekmez ise daha çok Avrupa’da etnik pazarda yaygın. Bu ürünleri oradaki Türkler tüketiyor. Ama mesela İngiltere’de Arap dünyası çok yaygın olduğu için onlar da helvayı biliyor ve seviyor. Avrupa’da, Amerika’da humus kültürü çok yaygın. O yüzden tahine de aşinalar. İngiltere’de kuru incir reçelimiz çok seviliyor. Kuveyt’te tahin-pekmez karışımımız çok tüketiliyor. İtalya da en çok gül reçelimizi talep ediyor. Avrupa’da Wall Mart, Asda, Tesco, Morrisons gibi market zincirlerine girdik. Uzakdoğu’da da marketlere girmeye başladık.

İç piyasada işler nasıl, pandemiden etkilendiniz mi?

Perakende mağazalarımızı olumsuz etkiledi. Fakat zincir marketlerde tahin pekmez tüketiminde de çinko içeriği nedeniyle olumlu bir artış oldu. Özellikle ramazan ayında tahin pekmez marketlerin en çok satan ürünleri arasına girdi. Bu süreçte hiç tahin pekmez tüketmeyen kişiler dahi tahin pekmez tüketmeye başladı. Nisan ayında tonajımızda yüzde 40 artış oldu. Bir de pandemiden önce helvamarket.com internet sitesini kurmuştu. Bu siteyi erken hayata geçirmiş olmanın çok faydasını gördük.

Peki 2020 sonuna dair hedefleriniz nasıl?

2019 ciromuz 210 milyon TL idi. Bu yıl da yüzde 25’lik bir büyümleyle 250 milyon TL’ye ulaşmayı planlıyoruz. Hatta belki eylül ayından sonra işler umduğumuzdan daha da iyi gidebilir. 

ÜRÜNLERİMİZDE ARTIK FRUKTOZ VE GLİKOZ YOK 

Bu arada tüm dünyada yükselen bir ‘sağlıklı ürünler’ trendi var. Siz reçetelerinizde bununla ilgili değişimler yapıyor musnuz?

Bizim sektörümüzde özellikle de helva ve reçelde glikoz ve früktoz kullanımı çok yaygın. Biz ürünlerimizden bu iki maddeyi tamamen çıkardık. Kesinlikle kullanmıyoruz. Normal kristal toz şeker kullanıyoruz.

Peki sağlıga zararlı olmasına rağmen neden bu kadar çok kullanılıyor bu ürünler?

Maalesef bunun nedeni maliyetler. Şekerin fiyatı 4.5 liraysa, glikoz-fruktoz 3 lira. Normal şeker kullanıldığında yüzde 50’lik bir maliyet artışı söz konusu oluyor. Biz firma olarak bu artışı kendimiz yüklendik.   

CEVİZ ORMANI ALMAK İSTİYORUZ

Ürün tedariklerinizi de Türkiye’den yapıyorsunuz değil mi?

Tabii meyveyi Türkiye’den tedarik ediyoruz. Kayısıyı Malatya’dan, gülü Isparta’dan alıyoruz. Fakat susam Türkiye’de çok az yetişiyor, onu ithal etmek zorunda kalıyoruz. Bu da Türkiye’nin iklimiyle ilgili bir durum. Hiç yetiştirilmiyor değil ama çok az çıkıyor. Zamanla artacaktır. Eskiden aynı durum cevizde de vardı. Bakanlığımızın ‘ceviz ekin’ diye çağrısı oldu. Bu çağrıyla çok mesafe katedildi. Şimdi biz de ceviz ormanı alıp, kendi cevizimizi kendimiz üretmek istiyoruz. 

SURVIVOR’LA SATIŞLAR PATLADI

Türkiye’de pazar payınız ne kadar, biliyor musunuz?

Pazarda bu konuda net veriler yok. Ama zincir marketlerin verilerini alıyoruz. Zaman zaman Nielsen çeşitli raporlar yayımlıyor. Tüm bu verilere göre, İstanbul’da ve Marmara bölgesinde pazarın yarısına hakimiz. Ama Türkiye genelinde daha gidecek çok yolumuz var. Bunun için de genç tüketiciye ulaşmaya çalışıyoruz. Survivor’ın ödül oyununda iki yarışmacı arasında cevizli yaz helvası, kağıt helva diyaloğu geçince o ürünün satışında yüzde 30’luk bir artış oldu.