Akşam
ABD'de başlayıp Avrupa'ya sıçrayan banka iflasları nedeniyle hafta sonu yoğun mesai yaşanırken, piyasalar yeni haftaya da tedirgin girdi. Atılan adımlara rağmen bankalarda kan kaybı sürdü. Piyasalarınr ateşini söndürmek için önce İsviçre'nin en büyük bankası UBS'in, kriz yaşayan 167 yıllık Credit Suisse'i 3 milyar İsviçre frangına (3.3 milyar dolar) satın aldığı duyuruldu. Ardından ABD, Kanada, İngiltere, Japonya, Avrupa ve İsviçre merkez bankaları, ABD Doları swap hattı operasyonlarının sıklığını artıracağını açıkladı.
KISA ÖMÜRLÜ OLDU
Her iki adım piyasalarda kısa ömürlü bir rahatlama getirdi. Ancak bankacılık hisseleri ve büyük bankaların ihraç ettiği tahvillerde sert kayıplar sürdü. Yeni krize ise 3.3 milyar dolara satılan Credit Suisse'nin 5.4 milyar dolar büyüklükteki borcu da üstlenilmesine rağmen satış anlaşmasındaki 'tahvil detayı' neden oldu. İsviçre hükümeti, satış anlaşması kapsamında Credit Suisse'in piyasalarda işlem gören 17 milyar dolar değerindeki 'sermaye niteliği taşıyan tahvileri'nin değerini 'sıfır' olarak belirledi. UBS'in sermayesini güçlendirecek olan bu karar hisse senedine kıyasla daha güvenli bir yatırım aracı olan tahvilleri taşıyan yatırımcıları öfkelendirdi. Tüm dünyada AT1 olarak bilinen 'sermaye benzeri tahviller' düşüşe geçti.
BANKALARDA SERT DÜŞÜŞ
Credit Suisse hisseleri yüzde 62 gerilerken, UBS hisseleri yüzde 7.1 düştü. Asya borsaları da sert gerilerken, Hong Kong borsasında işlem gören İngiliz bankaları Standard Chartered ile HSBC'nin hisseleri % 6 düşüşle iki aydan uzun sürenin dip seviyesine geriledi. Credit Suisse'in tahvillerinin değeri Avrupa piyasalarının işleme açılmasının ardından ihraç değerine kıyasla % 98 geriledi. Düşüş diğer bankalara da sıçradı. Stoxx 600 bankacılık endeksi yüzde 3.4 düşerek bu yılki kazancını sildi.
ALTINDA PSİKOLOJİK SINIR AŞILDI