Türkiye’deki tasarrufların artırılması için Bireysel emeklilik Sistemi’nde (BES) katılımcı sayısını artırmayı hedefleyen hükümet, getirmeyi planladığı “otomatik BES sistemi”nde son aşamaya geldi. sigorta şirketleriyle paylaşılan son taslağa göre, otomatik katılım sadece işe yeni girenleri kapsayacak.
Burada da ilgili işletmenin çalışan sayısına bakılacak. Zorunlu BES’te yükü çalışan üstlenecek, işveren payı olmayacak. Sigorta sektörünün önde gelen isimleri, yurtdışı örneklere bakıldığında işveren payının geçerli olduğunu, bunun da sistemi büyüttüğünü ifade ederken, Türkiye’deki çalışmada bu uygumanın geçerli olmaması halinde, sistemden hızlı çıkışlar olabileceği konusuna dikkat çekti.
Çıkış korkusu
45 yaş altı zorunlu
Pencere Sistemi çıkışı uzatacak
- İşletmenin çalışan sayısı ve yaş sınırının tutması halinde otamatik BES’e giriş “zorunlu” olacak. İşveren veya çalışan “sisteme girmek istemiyorum” diyemeyecek.
- Otomatik BES’e katılan bir kişinin 6 ay boyunca hiç çıkış hakkı olmayacak.
- Sistemden çıkmak isteyenler ilk işe giriş tarihinden ancak 6 ay sonra çıkmak isteyebilecek ama bu durumda da hemen sistemden çıkamayacak.
- Getirilecek olan Pencere Sistemi ile 2 aylık cayma hakkı süresi hayatımıza girecek. Böylece 6 ay sonra çıkmak isteyenler, bunun üzerine eklenecek 2 ayın ardından, yani 8 ay sonrasında sistemden çıkabilecek.
Ayda 50 TL kesilecek
- Otamatik BES’e katılımda işveren payı olmayacak. Prim tutarı çalışanın maaşından kesilecek.
- Aylık prim tutarının kişi başına aylık 50 liranın altında olmaması planlanıyor. Bunun tamamını da çalışan ödeyecek.
- Otamatik BES için kesilen paralar standart fonlarda, yani sadece risksiz yatırım araçlarında değerlendirilebilecek.
‘Kredi faizleri iyileşebilir’
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Merkez Bankası’na yeni başkan atanması sürecinin iyi yönetildiğini, TCMB’nin faiz indirimi sonsarı kredi faizlerinde bir miktar iyileşme görülebileceğini ancak kalıcı iyileşme için birkaç şartın daha gerçekleşmesi gerektiğini söyledi.
Bankaların imkanlarının, kredi-mevduat oranın yüzde 120 olması nedeniyle “sınıra dayanmış durumda” olduğuna dikkati çekerek, içeride tasarruf imkanları artmaz, dışarıdan yeni kaynak gelmezse, sistemin kredi hacmi anlamında önümüzdeki döneme ilişkin fazla bir manevra alanı kalmadığını kaydetti.
‘Bilseler, istemezler’
Şimşek, “Sermaye yeterlilik oranları yüksek. Kredi mevduat oranlarının yükselmiş olması mevduat faizlerini de yükseltiyor. TCMB’nin attığı adımlar kredi maliyetlerini muhtemelen olumlu etkileyecektir ki, büyük resimde önemli ancak tek belirleyici değil. Dolayısıyla esas olan Türkiye’ye kaynak girişinin artması, Türkiye’nin kendi iç tasarruflarını artırması. Bu iki değişken çok önemlidir. Zaten bu alanlarda da çok ciddi çalışmalarımız var” dedi.
Şimşek NTV yayınındaki konuşmasında, TCMB’nin görev tanımında değişikliğin doğru bir tartışma olmadığına da dikkat çekerek, “İş alemi bu tartışmanın kendileri için ne kadar olumsuz sonuçlara neden olacağını bilse, bunu istemezler. TCMB’nin görev tanımı açık ve net. Fiyat istikrarı esastır, çelişmemek üzere ekonomiyi destekleyici politikalar uygulanır. Bunun ötesinde ne getirilebilir bilmiyorum” ifadesini kullandı.
‘Çalışmalar tamamlandı Meclis’e göndereceğiz’
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, bireysel emekliliğe otomatik katılımla ilgili çalışmaların tamamlandığını kaydederek, “EKK ile konuyu görüşten sonra konuyu Bakanlar Kurulu’na getirip ondan sonra Meclise göndereceğiz” dedi.
Şimşek, yeni sisteme göre yeni işe girenlerin ve iş değiştirenlerin bir süreliğine otomatik olarak BES sistemine tabi tutulacaklarını söyledi. Belli bir süre sonunda çalışanın sistemde kalmaması halinde çıkabileceğini de belirten Şimşek “Bu sistemle işçilerimizin gelecekte sadece devletin emeklilik maaşına bağımlı kalmasını ortadan kaldırmış olacağız” diye konuştu.
Şimşek, dünyada benzer uygulamalarda devlet katkısının olmadığını vurgulayarak, “Şimdilik biz daha çok devlet katkısı üzerine kurgulanmış bir sistem planlıyoruz... Sistemde uzun süre kalmayı, emeklilik sonunda bunu maaş olarak peyderpey almayı teşvik eden bir sistem” dedi.
‘Turizmde riskleri ciddiye alıyoruz’
Başbakan Yardımcısı Şimşek, turizm sektöründe ilk iki ay itibariyle yüzde 6 civarında düşüş yaşandığını, mevcut şartlarda dramatize edilecek bir durum görmediğini de kaydederken, bununla birlikte riskleri de ciddiye aldıklarını söyledi. Turizm sektörüne yönelik önemli destekler verildiğini belirten Şimşek, bunların dışında üzerinde çalıştıkları yeni bir paket olmadığını da söyledi.
Asgari ücrette vergi diliminden kaynaklı oluşacak kayba yönelik bir çalışmalarının da gündemde olmadığını ifade eden Şimşek, kıdem tazminatı konusunda da işçilerin hesabına yatıracak şekilde bir sistem için çalıştıklarını, sonuçlandırılmasının ardından bunu açıklayacaklarını sözlerine ekledi.MİLLİYET