İstanbul Ticaret Borsası'nda bamya konuşuldu: Zahmetli ama karlı bir ürün

İstanbul Ticaret Borsası'nın “Altın Tohumlar” projesinde bu ay “bamya” konuşuldu. Bamyanın zahmetli fakat karlı bir ürün olduğuna dikkat çeken konuşmacılar yaşanan kuraklıkların üretimi daralttığını belirtti.

HABER MERKEZİ

İstanbul Ticaret Borsası'nın katma değeri yüksek tarımsal ürünlerin yaygınlaştırılması amacıyla başlattığı "Altın Tohumlar" projesinde bu ay "bamya" konuşuldu. Toplantıda, bamya üretiminde karşılaşılan sorunlar, küresel tüketim alışkanlıkları, ihracatındaki sorunları ve çözüm önerileri ayrıntılı olarak değerlendirildi.

Online gerçekleştirilen toplantının açılış konuşmasını İstanbul Ticaret Borsası Meclis Başkanı Ahmet Bülent Kasap, moderatörlüğünü İSTİB Genel Sekreter Yardımcısı İsmail Şen yaptı. Toplantıya, Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsünden Ziraat Yüksek Mühendisi Dr. Kutay Coşkun Yıldırım, Bergama İlçe Tarım ve Orman Müdürü Ümmiye Çelik Saygın ve Harnup

İSTİB Meclis Başkanı Ahmet Bülent Kasap, dünya bamya üretiminin yüzde 60'dan fazlasını tek başına karşılayan Hindistan'a dikkat çekti.

Kasap, bamya üretiminde Türkiye'nin teknoloji ve verimlilikle ön plana çıkabileceğini ifade ederek, "Bu ürünü markalaştırarak, katma değerli hâle getirerek, üretim ve ticaretteki payını artırabiliriz" dedi.

"ORGANİK ÜRETİM VE KOOPERATİFLEŞME ŞART"

Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsünden Ziraat Yüksek Mühendisi Dr. Kutay Coşkun Yıldırım, üreticilerin organik bamya üretimi ve kooperatifleşme ile bamyanın katma değerini ve gelirlerini artırabileceğini belirterek, "Marmara Bölgesi'nde Yalova Akköy, Kabaklı ve Marmara çeşitleri yaygın olarak ekiliyor. Fakat sertifikalı organik bamya üretimi teşvik edilirse ürün daha değerli hale gelebilir. Aynı zamanda üreticilerin bir kooperatif çatısı altında toplanması, satış konusunda fiyatların üreticilerin istediği seviyeye ulaşmasına katkı sağlayacaktır" dedi.

Yıldırım, dünyanın en büyük bamya üreticisi olan Hindistan, Türkiye ve Avrupa'daki tüketim alışkanlıklarının farklı olduğunu ifade ederek, "Hindistan'ın bamya üretimi iri boy ve salatalık büyüklüğüne ulaşabiliyor. Ürün kızartılarak tüketiliyor. Bu sebeple tonaj olarak birim alanda alınan ürün fazla gözüküyor. Fakat ülkemizde ve Avrupa bölgesinde bamyanın serçe parmağı geçmesi istenmiyor" şeklinde konuştu.

Bamyanın katma değer kazanması için de Enstitü bünyesinde çalışmalar yaptıklarını belirten Yıldırım, "Bamya tohumu yağının deneme üretimini gerçekleştirdik. Büyük potansiyeli olan bu yağ konusunda Türkiye'de yatırım yapılması gerekiyor" dedi.

Bergama İlçe Tarım ve Orman Müdürü Ümmiye Çelik Saygın, bamya üretimini zorlaştıran etkenlerin başında işçi maliyetleri ve kuraklığın geldiğini belirterek, "Bamya, dikenli bir bitki olması dolayısıyla toplanması zor, işçi maliyetleri yüksek ve işçi bulmakta güçlük çekilen bir ürün. Bölgede 15 dekar olan üretim alanı, bu yıl işçi maliyetlerindeki artış nedeniyle 8-9 dekara geriledi" dedi.

Saygın, kuraklığın verimi düşürdüğünü ifade ederek, "Bölgede yaşanan kuraklık nedeniyle üretim yerlerinde sulama ve sondaj çalışmaları kısıtlandı. Bu durum, geçen yıl dekar başına 1.500 kg olan verimi 1.000 kg'a düşürdü" şeklinde konuştu. Saygın, bamyanın çok karlı bir ürün olduğuna dikkat çekerek, "Küçük aile işletmeleri 5 dönüme kadar işçiye gereksinim duymadan bu ürünü ekebilir ve yüksek kazanç elde edebilirler. Bugün bamyanın müstahsil satışı 80 lira civarında. Kurak bir yılda bile dönümden 1 ton elde eden müstahsilin 80 bin lira cirosu olur, kârı ise 50-55 bin lira civarındadır. Bamya zahmetli ama kârlı bir ürün" dedi.

"PESTİSİT SORUNU BAMYA İHRACATININ ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGEL"

Harnup A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kalaycı, bamya ihracatını engelleyen en büyük sorunun pestisit olduğunu belirterek, "Üreticiler, ürünlerindeki böceklenme sorununu geçici ruhsatlı pestisit ilaçlarıyla çözmeye çalışıyor. Halbuki bu ilaçların kullanımından sonra 7 gün boyunca hasat yapılmaması gerekiyor. Fakat üretici hasadı günlük yaptığından, toplanan ürünlerde pestisit oranı yüksek çıkıyor. Oysa tamamen doğal olan Arap sabunu ya da pestisit önleyici ilaçlar kullanılsa böceklenme sorunu çözülecek. Bu bilgiler üreticiye ulaşmıyor. Bu konuda üretici bilinçlendirilmeli" dedi.

Kalaycı, Yunanistan'ın Türkiye'den ithal ettiği bamyaları paketleyerek Avrupa'da katma değerli olarak sattığını belirterek, "Yunanistan, ülkemizden ithal ettiği bamyaları Avrupa ülkelerine Yunan Bamyası adıyla pazarlıyor. Bulgaristan'da semt pazarlarında bamyanın kilosu bugün 7,5 euro. Tabii bu fiyatlar tüketim alışkanlıklarıyla da ilgili. Yunanistan'da kişi başı yıllık bamya tüketimi ortalama 20 kg iken ülkemizde tüketim 3 kg'ı geçmiyor" dedi.

Kalaycı, bamyanın katma değerli olarak ihraç edilmesinin önemine dikkat çekerek, "Bamyanın paketlenerek, cips ya da çerez olarak ihracı elde ettiğimiz geliri katlayacaktır. Bu konuda bana yurtdışından talepler geliyor ama üretim yok. Ayrıca bamya tohumu yağı da katma değerli bir ürün olarak öne çıkıyor. Tüm bu konularda yatırım yapılması gerekiyor" dedi.