İş dünyasının gözü bu haberde... ''Türkiye için büyük bir sıçrama yaratacak''

Türkiye ve AB arasında 1995 yılında imzalanan Gümrük Birliği anlaşması, yarın 27 yaşına giriyor. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu, Türkiye-Avrupa İş Konseyleri Koordinatör Başkanı Berna Gözbaşı Gümrük Birliğinin güncellenmesi süreci ve iş dünyasının beklentilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Gözbaşı, '' Yeşil Mutabakat ile birlikte Gümrük Birliği'nin güncellenmesi, bizi çok farklı bir noktaya taşıyacak.'' dedi.

AA

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Avrupa İş Konseyleri Koordinatör Başkanı Berna Gözbaşı, anlaşmanın yıl dönümünde Gümrük Birliği'nin güncellenmesi hususunun, ajandalarının en üst sırasında yer aldığını belirtirken, "Hizmetler, tarım ürünleri, kamu alımları gibi başlıkların dijitalleşme ve Yeşil Mutabakat ile birlikte Gümrük Birliği'nin güncellenmesinde ele alınması, bizi çok farklı bir noktaya taşıyacak." dedi.

AA'nın haberine göre, Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında yapılan müzakereler sonunda 6 Mart 1995 tarihinde gerçekleştirilen Ortaklık Konseyi toplantısında alınan karar uyarınca, Gümrük Birliği 1 Ocak 1996'da yürürlüğe girmişti. Türkiye ve AB arasında 1995 yılında imzalanan Gümrük Birliği, yarın 27 yaşına giriyor.

DEİK Türkiye-Avrupa İş Konseyleri Koordinatör Başkanı Gözbaşı da Gümrük Birliğinin güncellenmesi süreci ve iş dünyasının beklentilerine ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulundu.

AB'nin Türkiye'nin en büyük ticaret ortağı olduğuna ve Birliğin, dünya mal ihracatı ve ithalatından aldığı payla dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olduğuna işaret eden Gözbaşı, "2021 yılında Cumhuriyet tarihinin rekorunu kıran 225,4 milyar dolarlık ihracatımızın yüzde 41,3'ünü AB'ye gerçekleştirdik. Yeni ticari gerçekleri içeren bir sistem, her iki taraf için de çok daha büyük bir potansiyel barındırıyor." diye konuştu.

Gözbaşı, hizmet ticaretinde de 112 milyar dolar ticaret fazlasıyla AB'nin, dünyanın en büyük hizmet ihracat ve ithalatçısı konumunda olduğunu belirterek şöyle devam etti:

"Hizmetler, tarım ürünleri, kamu alımları gibi başlıkların dijitalleşme ve Yeşil Mutabakat ile birlikte Gümrük Birliği'nin güncellenmesinde ele alınması, bizi çok farklı bir noktaya taşıyacak. AB'nin yeni nesil serbest ticaret anlaşmaları ile oluşacak etkiyle bu güncellemenin ülkemiz adına çok ciddi bir sıçrama yaratacağı apaçık bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Tüm iş dünyası olarak bizler iş insanları ve sivil toplum kuruluşları olarak bu farkındalıkla hareket etmeliyiz."

Gümrük Birliği'nde, hizmet ihracat ve ithalatında, vatandaşlar ve firmalara AB pazarında iş yaparken sağlanacak ek kolaylıklar, kamu ihaleleri ve tarım alanında güncellemeler yapılmasının son derece önemli olduğunu bildiren Gözbaşı, şunları söyledi:

"Bunlarla beraber dijital dönüşüm ajandası ve regülasyonları, özellikle kişisel verilerin korunması gibi alanlarda koordinasyonun sağlanması önem arz ediyor. Yeşil Mutabakat ve Türkiye'ye sunduğu fırsatlar ile yükümlülüklerin belirlenmesi de öncelikli konular arasında üst sıralarda yerini alıyor. Farklı sektörlerin Gümrük Birliği'nin güncellenmesi sürecinde yer alması, dış ticaret işlemlerinin basitleştirilmesi ve anlaşmazlıkların halli mekanizmaları, dış ticarete yeterli kaynak ve personel ayıramayan Avrupalı KOBİ'leri, Türk üreticileri daha fazla tercih etmeleri noktasında cesaretlendirecek. Mümkün olan en geniş perspektifte, AB'nin önem verdiği başlıklarla birlikte taleplerimizin karşılanması, her iki taraf açısından da çok geniş bir anlamda pazar açılımı sağlayacak. Mevcut şartlarda bile pandemi nedeniyle tedarik zincirlerinde yaşanan problemlerin, halihazırda Avrupalı tedarikçileri Türkiye'ye yönlendirdiği de açık bir şekilde görülüyor."

"AB fonlarının kullanılması önemli"

Gözbaşı, Avrupa Yeşil Mutabakatı'nın da Türkiye'yi sadece ekonomik boyutuyla değil, diplomasiden kültüre, sanayiden kalkınma stratejisine kadar uzanan farklı açılardan etkileyecek bir dönüşüm planı olduğuna dikkati çekti.

"Yeşil Mutabakat, Türkiye'nin AB üyelik süreci dahil pek çok farklı alanı kaçınılmaz şekilde yönlendirecek." diyen Gözbaşı, şu değerlendirmede bulundu:

"Yeşil Mutabakat kapsamında, sınırda karbon düzenlemesi mekanizması kısıtlamalarının Türkiye'yi etkileyip etkilemeyeceği bu güncellemenin ana odaklarından biri. Bu konu Avrupa ile çalışan pek çok ihracatçımızı, sanayicilerimizi yakından ilgilendirmekte. Türkiye'nin 'Avrupa Yeşil Ajandası' entegrasyonunda, destekleyici AB fonlarını kullanması oldukça önemli. Avrupa Yeşil Mutabakatı'nın Türkiye üzerindeki etkilerinin hissedileceği diğer bir alan olan müktesebat uyumu, gerek sektörlerin iş yapış şeklini gerekse özel ve kamu yatırımlarını yeniden ele almamıza yol açacak. Özellikle kamu yatırımlarında yeşil yatırımların ve yeşil finansmanın önceliklendirilmesi ve çevreye zararlı yatırımların finanse edilmemesi gibi konular Yeşil Mutabakat uyumu sonrasında karşılaşılabilecek konulardan bazıları."

Bu alanda son zamanlarda Türkiye adına atılan adımları oldukça değerli bulduğunu belirten Gözbaşı, "Ticaret Bakanlığımızın hazırladığı Yeşil Mutabakat Eylem Planı ve yeşil dönüşüm hazırlıklarının, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi hususunda yarattığı ivmenin önümüzdeki dönemde önemli değişikliklerin kapısını açacağına inanıyorum. DEİK Türkiye-Avrupa İş Konseyleri olarak, paydaşlarla birlikte çalışmaya ve farkındalıklar için projeler yürütmeye devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.

"Ticari diplomasi adımlarını atıyoruz"

Gözbaşı, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi hususunun, ajandalarının en üst sırasında yer aldığını vurgulayarak, "DEİK Başkanımız Sayın Nail Olpak bu konunun en yoğun takipçisi. Yönetim kurulumuz, iş konseylerimiz, sektör iş konseylerimiz de çalışma alanları itibarıyla ticari meselelerini, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi meselesinden bağımsız bir şekilde ele almıyor. Konu geçmişi itibarıyla üzerinde hassasiyetle durduğumuz, gerekli adımların atılması için ticari diplomasi kanallarını devreye aldığımız bir konu." diye konuştu.

Özellikle AB Çalışma Grubu'nun bu konuda çok aktif olduğunu dile getiren Gözbaşı, şunları kaydetti:

"Brüksel nezdinde, tüm üye ülkeler nezdinde faaliyetlerimiz salgına rağmen devam etti. Ocak ayından bu yana göreve gelen yeni AB Çalışma Grubumuz da kendisinde oluşan tecrübeyi konunun paydaşlarına aktarmak üzere faaliyetlerine devam ediyor. DEİK Türkiye-Avrupa İş Konseyleri olarak, 2021 yılının Kasım ayında 'Türkiye-Avrupa Gümrük Birliği: Dijital Gündem ve Yeşil Mutabakat' başlıklı toplantımızı AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut ve AB Büyükelçilerinin katılımıyla Ankara'da gerçekleştirdik. Gümrük Birliği'nin güncellenmesi hususunda, kazan-kazan prensibiyle sadece Türkiye'nin değil iki tarafın da ticari çıkarlarını üst noktaya taşıyacağını belirttik. Bu süreçte, yıllardır gündemde olan bu durumu AB Büyükelçileri nezdinde paylaşmanın önemli bir adım olduğuna inanıyorum. DEİK Türkiye-Avrupa İş Konseyleri olarak, AB makamlarına yönelik önemli bir baskı grubu etkisi oluşturduğunu temaslarımızda da açık bir şekilde görüyoruz."