1
İlter, AA muhabirine yaptığı açıklamada, STAR Rafineri'nin 19 Ekim'de Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in katıldığı törenle açıldığını hatırlattı.
Yıllık 10 milyon ton ham petrol işleme kapasitesi bulunan rafinerinin kademeli olarak devreye alındığını dile getiren İlter, kapasiteyi artırırken hem lojistik hem de ikmal kaynakları açısından iyi bir organizasyon yapılması gerektiğini söyledi.
İlter, petrokimya entegrasyonu ile hayata geçirilen 6,3 milyar dolarlık yatırım değerine sahip rafineride şu anda tüm test çalışmalarının tamamlandığını ifade ederek, şöyle devam etti:
"Bugün geldiğimiz noktada, rafineri komple faal halde üretim yapıyor. Çok kısa bir süre içerisinde tam kapasiteye ulaşmış olacağız. Bu yılın kalan döneminde 7,5-8 milyon ton petrol işleyeceğiz. Önümüzdeki yıl da tam kapasite bir şekilde 10 milyon ton petrolü işleyeceğiz. Rafineri tam kapasite üretime geçtiğinde Petkim'in bütün ham madde ihtiyacını karşılayacak. SOCAR Türkiye tarafından planlanan ikinci petrokimya tesisi devreye alınana kadar yılda yaklaşık 500 milyon dolarlık petrokimya ham maddesini ihraç edeceğiz. Bu da 700 bin ton civarında bir petrokimya ham maddesi anlamına geliyor. İkinci petrokimya tesisinin yapımına karar verilip devreye alındıktan sonra artık bu tesisin ihtiyacını karşılıyor olacağız."
YILLIK PETROKİMYA İTHALATI 17 MİLYAR DOLAR
İlter, Türkiye'nin akaryakıt sektöründeki büyüme ve ithalat rakamlarına bakıldığında her zaman yeni rafineri ihtiyacı bulunduğunu belirterek, olası yeni rafineri yatırımlarının da petrokimya entegrasyonu ile gerçekleştirilmesinin çok önemli olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin dış ticaret açığını dengelemek için bu yatırımlara ihtiyacı olduğunun altını çizen İlter, şunları kaydetti:
"Türkiye'de hiç ekonomik büyüme olmasa bile bu açığı kapatmak adına bu yatırımlar gerekli ama biz önümüzdeki süreçte de ekonomik büyümenin devam edeceğine inanıyoruz. Grup olarak Türkiye ekonomisine, devletin resmi kurumlarına ve tüketiciye çok güveniyoruz. Bu yüzden, yatırımlara hiç durmadan devam ediyoruz. Önümüzdeki 10 yıllık süreçte de ortalama yüzde 3-4 ekonomik büyümenin görüleceğini düşünüyorum. Yıl bazında veya dönemsel olarak ekonomik büyümede azalma olabilir ama tarihsel verilere baktığınızda son 10 yılda Türkiye ortalama yüzde 5 büyüdü. Bu yüzden, Türkiye ekonomik değişikliklere karşı çok hızlı aksiyon alabildiği için bu sürecin geçici olduğunu düşünüyorum. En azından 2019'un ikinci yarısından itibaren büyüme rakamlarının pozitif geleceği kanaatindeyim."