İki kiracıdan biri arabulucuda uzlaştı

Uzlaşamayan kiracı ile ev sahibi arabulucuya koştu. 6 ayda 130 bin başvurunun yapıldığı sistemde başvurulardan 69 bin 239'si anlaşma ile sonuçlandı. Anlaşamayıp mahkemeye gidenlere ise Ocak 2025'e gün veriliyor.

Arzu Kurum

Kira anlaşmazlığında arabuluculuk düzenlemesinin devreye girdiği 1 Eylül 2023'ten bu yana soluğu arabulucuda alanların yarısı uzlaştı. 6 ayda 130 bin başvurunun yapıldığı sistemde başvurulardan 69 bin 239'si anlaşma ile sonuçlandı. Ancak bu süreçte uzlaşamayanlar ise mahkemelerin iş yükünü katladı. Hukukçular 1 Temmuz'da sona erecek olan uygulamanın ev kirasında yüzde 25 zam sınırının etkilerinin süreceğini, şu anda açılan bir kira tespit davası için duruşma tarihinin Ocak 2025'e verildiğini söylüyor. Merkezi yerleşim alanlarında ve kentsel rantın yüksek olduğu büyükşehirlerde uyuşmazlıkların daha fazla olduğuna vurgu yapan uzmanlar, mahkemelerin yetersiz kaldığını ve alanda yeni bir düzenlemenin ise şart olduğunu savunuyor.

SİSTEM BAŞARILI

Arabuluculuk düzenlemesini değerlendiren Avukat-Arabulucu İlteriş Emiroğlu, kira uyuşmazlıklarında arabuluculuk yolunun hayatımıza girmesi ile kiracı ve kiraya verenin, arabulucu nezdinde kendi mahkemelerini kurarak, 4 hafta gibi kısa bir sürede alternatif çözümler üreterek, uyuşmazlıkları yargıya taşımadan çözmekte başarılı olduğunu söyledi.

KARŞILIKLI ANLAŞMA

Çoğu zaman tarafların birbirini görmeksizin, emlak danışmanları vasıtasıyla kurulan kira ilişkisi ile sağlıklı bir iletişim sonucu arabulucu nezdinde tam bir uyuşmazlık haline gelmeden sorunu çözülebildiğini anlatan Emiroğlu, "Bu çözümlere örnek olarak; karşılıklı anlaşma ile tahliye tarihinin kararlaştırılması, kira bedelinde mutabakat sağlanması, nakliye ve hamal ücretleri ile ayrıca bonus ödemeler konusunda anlaşılması, depozito bedelinin ve demirbaşların akıbetinin belirlenmesi vb. durumları çoğaltarak sıralayabiliriz" diye konuştu.

YENİ DÜZENLEME ŞART

Büyükşehirlerde, yargıya taşınan uyuşmazlıklarda meydana gelen olağanüstü artış ve yargı sisteminin alt yapı eksikliği nedeniyle dava sürelerinin uzamaya devam ettiğini anlatan Emiroğlu, "Merkezi yerleşim alanlarında, kentsel rantın yüksek olduğu büyükşehirlerde uyuşmazlıkların daha fazla olduğu ve yargının iş yükünü arttırdığı aşikar. Tarafların talepleri arasında bulunan uçurum nedeniyle bu yerlerdeki taşınmazlar için hakimin müdahalesi dışında bir çözüm üretmek bir hayli zor. Bunun dışında yargı süreçlerinin uzun olması ve yasal artış sınırı bulunması kiracı tarafın masaya oturmasını güçleştiriyor. Bu bölgelerde yer alan taşınmazlar için yasal düzenleme getirilmesi ve % 25 artış oranı sınırının kaldırılması elzem" dedi.

İŞ YÜKÜ KATLANIYOR

Oran ve sayısal olarak bakıldığında arabuluculuk yolunun etkin ve başarılı olduğunu ancak verilerin güçlü olmasının mağduriyetlerin azaldığı anlamı taşımadığına dikkat çeken İlteriş Emiroğlu, "Konut kiraları için uygulanan % 25 artış oranı sınırının yürürlükte kaldığı her gün uyuşmazlık sayısı artıyor ve mahkemelerin iş yükü nedeniyle davaların sonuçlanma süreleri de uzamaya devam ediyor" değerlendirmesinde bulundu.