1
Kaza yapan araçların masrafları sigorta ve kasko firmaları tarafından karşılansa da, araçların plakalarına işlenen hasar kayıtları satış sırasında araç sahiplerini maddi zarara uğratıyor. Araçlarını satmak isteyenlerin korkulu rüyası haline gelen bu kayıtlardan dolayı araçlarını piyasa değerinin altında satmak zorunda kalanlar, uğradıkları zararı sigorta şirketinden talep edebilir. Hasar kaydından doğan maddi kayıp için sigorta şirketine dava açılarak ‘araç değer kaybı tazminatı’ alınabilir.
Geriye dönük hakların talep edilebileceğini çoğu araç sahibinin bilmediğini söyleyen Avukat Cevahir Cem Yarım, “Hasar kaydına işlenen kaza, aracın satışı yapılırken fiyatını düşüren etkenler arasında yer almaktadır. Bu zarar, karşı tarafın sigorta şirketinden talep edilebilir. Zararın tazmininde kusur oranı esastır. Değer kaybına neden olan sürücü, kusursuz olduğunu ispat ederse tazminat ödemekten kurtulabilir” dedi.
"15 gün içinde cevap vermezse dava açılır"
Aracı zarar gören kişinin, sigorta şirketinden zararının karşılanmasını talep edebileceğini belirten Avukat Yarım, “Aracı zarar gören kişi, karşı tarafın sigorta acentesine zararının tazmini için yazılı başvuruda bulunur. Sigorta acentesinin başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruya yazılı olarak cevap vermemesi ya da talebi karşılamaması durumunda dava açılabilir. Ya da 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurulabilir” ifadelerini kulandı.
Zarar nasıl hesaplanır
Araç değer kaybı tazminatının, aracın kaza yapmadan önceki ikinci el değeri ile kaza yaptıktan sonraki ikinci el değeri arasındaki fark olduğuna vurgu yapan Avukat Yarım, “Kazadan önce aracın değeri, modeli, kilometresi, üretim yılı ve hasar oranı dikkate alınmaktadır. Aracın kazalı ve kazasız piyasa değeri bulunarak aradaki fark hesaplanır. Ortaya çıkan miktar değer kaybı kabul edilir ve sigorta şirketi tarafından ödenir” şeklinde konuştu.
Süreye dikkat
Araç değer tazminatının 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ‘Zamanaşımı’ başlığı altında düzenlenen 72/1. Maddesi’ne göre, 2 ile 10 yıl arasında zaman aşımına uğradığını hatırlatan Avukat Yarım, zarar görenin zararı, kazanın kusurlu tarafının kimliğini öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ya da kazanın gerçekleştiği tarihten başlayarak on yıl içerisinde zaman aşımına uğradığını bildirdi.
Yarım, “Bu sebeple süreye dikkat edilmeli ve hak talebinde geç kalınmamalıdır” dedi.
İHA