Tüketicileri gıdalara karşı üst düzeyde korumak için hazırlanan düzenleme için geri sayım başladı.
Yeni Şafak'ın haberine göre; 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren hazır ambalajlı gıdalarda 100 gram veya 100 mililitre üzerinden beslenme bildirimi yapılması artık zorunlu olacak. Gıdalarda yapılacak bildirimler renklendirme şeklinde olmasından kaynaklı trafik ışığı uygulaması olarak da adlandırılacak.
GIDADA 11 BİLGİ ZORUNLU OLACAK
1 Ocak'ta yürürlüğe girecek düzenleme kapsamında gıda etiketlerinde zorunlu olarak gıdanın adı, bileşenlerin listesi, alerjiye veya intoleransa neden olan belirli madde veya ürünler, belirli bileşenlerin veya bileşen gruplarının miktarı, gıdanın net miktarı, tavsiye edilen tüketim tarihi veya son tüketim tarihi, özel muhafaza veya kullanım koşulları,menşe ülke, kullanım bilgisi olmadığında gıdanın uygun şekilde tüketimi mümkün değilse, gıdanın kullanım talimatı ve alkol içeren içeceklerde hacmen gerçek alkol derecesi gibi çok sayıda bilgi de yer alacak.
Aynı tipte olan ürünlere yanlış özellikler yazılması ya da ikame ürünlere yanıltıcı içeriklerin koyulması da tamamen yasaklanacak.
3 RENKLİ BESİN BİLDİRİMİ
Düzenlemenin getirdiği en dikkat çeken yenilik ise besin bildirimi olacak. Hazır ambalajlı gıdalarda 100 gram veya 100 mililitre üzerinden yapılacak bildirimlerde enerji değeri ile birlikte besin ögelerinin (yağ, donmuş yağ, trans yağ, karbonhidrat, şeker, protein ve tuz) miktarının yer alması zorunlu olacak. Bunun için de trafik ışığı uygulaması devreye alınacak.
Katkı maddeleri miktarlarına göre ürünler sarı, kırmızı ve yeşil renkle etiketlenecek.
TÜKETİCİ TALEP EDERSE VERİLECEK
Gıda hakkında zorunlu bilgilendirme, hazır ambalajlı gıdalarda doğrudan ambalajın üzerinde veya bu ambalaja ayrılmayacak şekilde yapıştırılmış veya iliştirilmiş bir etiket üzerinde bulunacak. Toplu tüketim yerlerindeki ambalajsız ürünler için ise tüketici istediği zaman herhangi bir ürünün bileşenlerini veya besin bildirimini talep etmesi halinde işletme sahibi bunu tüketicilere vermekle yükümlü. olacak.
31 ARALIK ÖNCESİ İÇİN RAF ÖMRÜ İSTİSNASI
Etiketler üzerinden getirilen çok sayıda bildirim zorunluluğunun kapsamı için de uygulamanın yürürlüğe giriş tarihi esas alınacak. Gıda üreticileri tarafından 31 Aralık'tan önce üretilip etiketlenen ve piyasaya arz edilen gıdalar raf ömürlerinin sonuna kadar düzenlemeye dahil edilmeyecek.
RESTORAN, LOKANTA VE OTELLER DE KAPSAM İÇİNDE
Düzenleme sadece ambalajlı olarak satılacak ürünleri de kapsamayacak. Otel, restoran ve lokanta gibi toplu tüketim yerlerinde son tüketiciye sunulan hazır ambalajlı olmayan gıdalarla ilgili de zorunlu bilgiler tüketiciye sunulacak.
Gıdalardaki alerjen, alkol ve domuz kaynaklı bileşenle ilgilibilgiler kolayca görülebilecek, açıkça okunabilecek şekilde menüler, yazı tahtaları, broşür benzeri araçlar vasıtasıyla son tüketiciye sunulacak. Gıda hakkında zorunlu bilgilendirme Türkçe olarak yapılacak.
DEĞİŞİKLİK YAPILMAYACAK
Gıda işletmecileri, kendi kontrolleri altında yürütülen faaliyetler kapsamında, son tüketiciyi yanıltacak veya tüketicinin korunma düzeyini ve bilinçli seçim yapma şansını azaltacak şekilde gıdaya eşlik eden bilgilerde değişiklik yapamayacak, yapılması halinde ise sorumlu olacak.
Bakanlıkça onay şartı getirilen gıdalar için etikette gıda onay numarası yazılması da zorunlu olacak.
YANILTICI REKLAMA SON!
Düzenleme sadece gıda içeriklerini de içermeyecek. Gıda hakkında bilgilendirmenin doğru, açık ve tüketicinin kolay anlaşılır olması için de bir takım kurallara uyulacak.
Gıdanın bir hastalığı önleme, tedavi etme veya iyileştirme özelliğine sahip olduğuna dair bilgilendirme yapılamayacak ve bu tür özelliklere atıfta da bulunulamayacak.
BAKANLIĞA ÖNEMLİ YETKİ: GEREKLİ GÖRÜRSE TAKİP EDEBİLECEK
Yönetmelikle birlikte Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na da çok önemli bir yetki de verilmiş oldu. Bakanlık gerekli gördüğü durumlarda, belirli gıda veya gıda gruplarına yönelik olarak ürünün izlenebilirliğini temin etmek amacıyla, etiketlerde ürün takip sistemini uygulayabilecek.
TUZDA KRİTİK SINIR
Öte yandan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Türk Gıda Kodeksi kapsamında yapılan yasal düzenlemelerle, gıdalardaki tuzun azaltılması için de çok sayıda adım atıldı.
Buna göre, tuz oranı, ekmeklerde en az yüzde 25, kavurmada ağırlıkça yüzde 40, salçalarda en az yüzde 64, kırmızı pul biberde yüzde 22 düşürüldü. Sofralık zeytinde tuz miktarı ağırlıkça maksimum yüzde 8 ile sınırlandırılırken, peynirlerin içerebileceği maksimum tuz oranı çeşidine göre değişmekle birlikte yüzde 35-61 azaltıldı.
ŞEKERDE DE ORAN DÜŞÜRÜLMELİ
1 Ocak'ta yürürlüğe girecek uygulamaya ilişkin konuşan İstanbul Esenyurt Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özer Ergün, tüketici sağlığı konusunda çok yerinde bir karar olduğunu belirterek,
''Bir yetişkinin günde alması gereken tuz miktarı 5 gram. Fazla tuz yüksek tansiyona, insülin direncine, böbrekte hasara, mide kanserine, kemik erimesine neden oluyor. Düzenlemeyle tuz oranları ekmekte yüzde 25, salçada yüzde 64 düşüyor. Tüm paketli gıdalarda tuz oranları düşürülmeli. Paketli gıdalarda özellikle turşu, ketçap, zeytin, soya sosu gibi ürünlerin tuz oranına dikkat edilmesi gerekiyor. Tuz pek çok sağlık sorununa neden oluyor. Aynı şeyin şekerli ürünlerde de yapılması gerekmekte. Şekerin de zararı tuzdan daha fazla.'' dedi.
MUTLAKA ETİKETE BAKIN
Uygulamanın çok iyi takip edilmesi gerektiğine de dikkat çeken Ergün, düzenlemeye uymayan firmaların, catering şirketlerinin, restoranların ve marketlerin de ceza alması gerektiğine vurgu yaptı. Tüketicilerin mutlaka ve mutlaka alacakları ürünün etiketlerini okuması gerektiğini dile getiren Ergün, ''Etiketlerde sodyum oranı şüpheli olan firmaları vatandaşlar da şikayet etmeli ki yaptırımlar doğru uygulanmalı.'' dedi.
Yönetmeliğe aykırı davranılması halinde ise ciddi yaptırımlar olacak. Ürünlerle ilgili belirtilen bildirimlerde bulunmayanlara yönelik para cezasının yanı sıra işletmenin durdurulmasına kadar giden süreç işletilecek.