'Fitch’lik yapmazsa not artışı kaçınılmaz'

Hızlı büyüme, ihracattaki artış, enflasyon ve işsizlikteki düşüşün ardından kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in cuma günü Türkiye’nin notunu artırması gerektiği düşünülüyor.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in ekonominin her alanında yaşanan toparlanmanın ardından cuma günü Türkiye’nin kredi notuyla ilgili nasıl bir karar vereceği merakla bekleniyor. Fitch, bu yılın ilk ayında 15 Temmuz’daki hain darbe girişiminin ardından alınan önlemlerin sonuçlarını beklemeden acele bir karar alarak Türkiye'nin kredi notunu "BBB-"den "BB+" seviyesine düşürmüştü. Böylece Türkiye, “yatırım yapılabilir” kategorisinin altına çekilmişti. Fitch, Türkiye’nin kredi notununun, not görünümünü ise "durağan"da tutmuştu. 

Büyümede zirveye tırmandık

Türkiye ilk çeyrekteki yüzde 5’lik büyümeyle OECD içerisinde en hızlı büyümeye ulaşırken, işsizlik istihdam seferberliği ve ekonomide çarkları hızlandıran tedbirlerle 3 ayda 2.5 puan gerileyerek nisanda yüzde 10.5’e inerek tek haneye yaklaştı. Enflasyon tek haneye doğru yol alırken sanayi üretimi ve ekonomi güven endeksi son ayların en yüksek seviyelerine çıktı. Borsa İstanbul ise peş peşe rekorlar kırarak dünyada yılın en fazla kazandıran borsası durumunda. Ekonomi çevrelerinde işte böyle bir performans gösteren Türkiye’nin notunun artırılması gerektiği görüşü hakim. 

Artık artışa gitmek zorunda

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Bülent Gedikli,  Fitch'in Türkiye'nin notunu artırmak zorunda olduğunu belirterek, "Fitch, Türkiye büyümesini geçen ay revize etti, daha birçok olumsuz beklenti analizleri 15 Temmuz'dan sonra boşa çıktı. Zaten notu düşürmeleri de siyasi bir karardı. Not artışı yapmak zorundalar. Ancak yapmayacaklar çünkü tarafsız bir değerlendirme yapmadıkları ortada" dedi. 

Ekonomik iyileşmeyi kabul edecek

Rabobank Gelişen Piyasalar Kur Stratejisti Piotr Matys ise Fitch Ratings'in, Türkiye'nin "BB+" olan kredi notunu revize etmesinin pek olası görünmediğini ifade ederek, kredi derecelendirme kuruluşunun Türkiye'nin ekonomik aktivitesindeki son dönemdeki etkili iyileşmeyi kabul edeceği öngörüsünde bulundu. 

Hiçbir tahminleri doğru çıkmadı

"15 Temmuz sonrası Türkiye ekonomisi hakkında hiçbir öngörüsü isabetli çıkmayan kurumların, teknik değil adeta muhalif parti gibi davranmaya devam edecekleri görülüyor" diyen Gedikli açıklamasında şu değerlendirmelere yer verdi: "Biz Türkiye olarak yolumuza devam edeceğiz. 2008 krizini öngöremeyen ve sonrasında birçok yanlış analiz yapanların, kriz teğet geçecek dediğimizde bunun ne anlama geldiğini idrak edemeyenlerin söylemlerine bakarak yatırımcılar karar almıyorlar. Dünyanın en büyük yatırımcılarının kararları ile kredi kuruluşlarının raporları birbirinden çok farklı.”