EYT son dakika haberleri sizlerle..

Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) 2020 yılında meclisten gelecek olan mutlu haberi bekliyor. TBMM Genel Kurulu , bu hafta 3 gün çalışacak.Salı , Çarşamba ve Perşembe günleri yapılacak genel kurul görüşmelerinde , sırada bekleyen maddelerin görüşülmesi bekleniyor.

EYT,  af, nafaka, 3600 ek gösterge yasası milyonlarca vatandaşı yakından ilgilendiriyor. Geçtiğimiz yıl EYT ile ilgili birçok yeni açıklama yapıldı. En son bu yıl Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, emeklilikte yaşa takılanlar ve 3600 ek gösterge ile ilgili açıklamalarda bulundu. 

EYT SON DAKİKA HABERLERİ

ZEHRA ZÜMRÜT SELÇUK: "REFORMU GERİYE DÖNDÜRMEK AKTÜERYAL DENGENİN BOZULMASI DEMEK"

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, emeklilikte yaşa takılanlar ve 3600 ek gösterge ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Emeklilikte yaşa takılanların yaş ortalamasının 43-47 olduğunu söyleyen Selçuk, "Bunların yüzde 80-90'ı da çalışmaya devam ediyor. Biliyorsunuz, emekliliği hak etmenin üç şartı var: yaş, prim ödeme gün sayısı ve sigortalılık süresi. Dolayısıyla, emeklilikte yaşa takılanlar dediğimizde, yaştan dolayı emeklilik hakkını kazanamayanlar var. Konuyu etraflıca inceledik ve birden fazla alternatif üzerinden çalışıp maliyetleri çıkardık. Yüksek maliyetinin yanı sıra sosyal güvenlik reformundan bir geri dönüşü ifade ettiği için ilke olarak da karşıyız. Reformu geriye döndürmek aktüeryal dengenin bozulması demek" dedi.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN EYT AÇIKLAMALARI 

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Katar ziyareti dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Başkan Erdoğan tartışılan EYT konusu ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Son günlerde, Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) konusu üzerinden yeniden gündem oluşturuluyor. Kitlelerin etkilenmesine dönük çabaları nasıl yorumluyorsunuz? Ekonomideki son duruma ilişkin değerlendirmeniz nedir?

Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) konusu; fazla uzun sürmez, kısa bir süre sonra bu olayın nasıl bir manipülasyon, ülke ekonomisini çökertmeye dönük nasıl bir adım olduğunu herkes kabul edecek ve bunun karşısında durmaya başlayacak. Bunun, ülkemize bir kazanımı yok, kaybettirir. Şu anda İskandinav ülkeleri artık bu işten vazgeçme noktasına geldiler. Emeklilikte yaş olayını 70’in üstüne çıkarıyorlar. Biz de ise tam aksi. Kaldı ki Bay Kemal kendi döneminde emeklilik yaşının yükseltilmesini savunan birisidir. Fakat burada tamamıyla siyasi davranıyor, buradan ne elde ederiz diye bakıyor ve böyle bir tezi savunmaya çalışıyor. Geçenlerde çok açık net söyledim. Seçim kaybına vesile dahi olsa biz asla ülkemizin, milletimizin zararına olacak bir vaadin içine girmeyiz. Kaldı ki bir taraftan işsizlik konusunda mücadele veriyoruz diğer taraftan işsizliğe zemin oluşturacak taleplerle karşılaşıyoruz. Bu insanlar çalışıyor zaten. Bu insanları niye kapıya koyup, sonra iş arama yoluna sokalım. Çünkü ne olacak? Yine iş arayacak. Ondan sonra da maalesef bir başkasının istihdam hakkını kullanmış olacak. Bunlara niçin böyle bir yol aralayalım? Bu, Türkiye ekonomisi için çok ciddi bir zarardır.

Bir diğer konu da şu anda Türkiye faizde, enflasyonda bütün baskılara rağmen arzu edilen yere doğru geliyor. Allah’ın izniyle 2020’de, enflasyonda ve faizde birbirini tetiklemek suretiyle inşallah kalıcı tek haneler görülecek. Zaten tek haneliye döndükten sonra Türkiye’de paranın konumu da ekonominin konumu da çok daha farklı hale gelecek. Bundan kimsenin endişesi olmasın.

EYT tartışmasında bir de aylık bağlama oranlarının düşmesi konusu da var.

Doğru değil. Türkiye’de emeklilik rejiminde iki ayrı tarihte düzenleme yapıldı. 2000 öncesi ve sonrası ile 2008’i izleyen süreç. Burada muhalefet şunu istismar ediyor; eskiden daha az prime karşın daha yüksek aylıkla, daha erken emeklilik vardı. Erken emeklilik, süper emeklilik gibi uygulamalar değiştirildi. Bu tarihten sonra prim ödemeye başlayanların aylık bağlama oranları ile öncekilerin aynı değil. Ayrıca, işverenler kaçak işçi çalıştırma eğilimine girdiklerinde bu iddiayı çok sıkça söylüyorlar. “Biz, size açıktan ödeme yapalım, yoksa ücretiniz düşer” diyorlar. Şunu ayırmamız lazım; 2008 öncesinde yatırılan prim ve alacağı emekli aylığı ile 2008 sonrası aynı değil.

Bir şey daha var tabi; Kılıçdaroğlu, SSK’nın başında olduğu dönemde 1998’de, “Emeklilik yaşı 80 de olsa, SSK batmıştır” diyor. Ama şimdi getirdiği yer burası. Öyle bir tez ortaya atıyor ki halk oy verme noktasında CHP’ye yönelsin diye siyaseten ve hesapsız konuşuyor. Vatandaş da “genç yaşta emekli olayım” diye düşünüyor. Bir taraftan “emekli olayım” derken, sonrasında “kenara çekileyim” demiyor. “Ben, yine bir işe gireyim, çift maaş alayım” diyor. İşveren ne yapıyor? Kayıtsız istihdama başlıyor. Kayıtdışı istihdam da Türkiye’nin ayrı bir sorunudur.

Daha önce İskandinav ülkelerinde sosyal güvenlik sisteminin battığının örneğini vererek, bu ülkelerin şimdi bu işten vazgeçtiğini söylediniz.

Zararını çektiler, çok ciddi bedel ödediler ve bunun için şimdi yaşı 70’in üstüne çıkarmaya çalışıyorlar.