Evlenmeler azaldı, boşanmalar arttı

Türkiye’de geçen yıl evlenen çift sayısı 553 bin 202, boşanan çift sayısı ise 142 bin 448 oldu. Evlenen çiftlerin sayısı 2018'de bir önceki yıla göre yüzde 2.9 azalırken, boşanan çiftlerin sayısı yüzde 10.9 arttı. Türkiye İstatistik Kurumu, 2018 yılına ilişkin evlenme ve boşanma istatistiklerini yayımladı. Kaba evlenme hızı binde 6.8 olarak gerçekleşirken, boşanma hızı ise binde 1.75 oldu. İlgi çeken diğer veriler de şöyle: 

22 bin 743 yabancı gelin var  

- En yüksek kaba evlenme hızı binde 8.55 ile Kilis’te. En düşük Gümüşhane’de. 

- İlk evlenme yaşı, erkeklerde 27.8, kadınlarda 24.8 olarak kaydedildi. 

- Erkekle kadın arasındaki ortalama ilk evlenme yaş farkı 3 oldu. 

- Boşanma hızı en yüksek il binde 2.79 ile İzmir oldu. En düşük ise Hakkari. 

- Boşanmaların yüzde 37.6’sı evliliğin ilk 5 yıllık döneminde, yüzde 20.4’ü ise 6-10 yılında gerçekleşti.

- Yabancı gelinlerin sayısı geçen yıl 22 bin 743 olarak kayda geçti. Suriyeli gelinler ilk sırada yer alırken, sırasıyla Azerbaycanlı ve Alman gelinler geldi.

- Yabancı damatların sayısı ise, geçen yıl 4 bin 119 oldu. Yüzde 34.1 ile Alman damatlar birinci sıraya yerleşti.

Sosyal medya büyük bir etken 

Klinik Psikolog Derya Yalçınkaya, boşanmalara ilişkin şöyle konuştu: “Araştırmalara göre, sosyal medya kişinin hayatındaki beklentileri artırıyor. Kişilerin evliliklerini sanal alemde gördükleri evliliklerle kıyaslaması mutsuzluğu artırıyor. Beklentileri sağlıklı bir şekilde değerlendirmeniz gerek. Kadının ekonomik özgürlüğünü ele alması erkeğe olan bağlılığını da azaltıyor.”

Kadın ekonomik gücü eline aldı  

Birçok boşanma davasına bakan ve ‘Ayrılırken tanışalım’ adlı bir kitap da yazan Avukat Ayşegül Mermer de, verilere ilişkin şunları söyledi: “Tanık olduğumuz boşanma davalarında çiftlerin ortak özellikleri eğitim ve ekonomik seviyelerinin yüksek olması. Kadınların iş hayatına atılması ve eğitim seviyelerinin yükselmesi geçmiş dönemlerde ‘zorla’ yütülen evliliklerin günümüzde sonlandırılmasında büyük rol oynuyor. Ekonomik özgürlüğünü kazanan kadın, erkekten gördüğü psikolojik baskı, aşağılanma ve şiddeti artık sineye çekmiyor.”