Eti Bakır'dan Mazıdağı'nda dünyaya model olacak tesis... Küre'nin bakır artığından Mercedes'e batarya

Kastamonu Küre'de çıkarılan bakırın yan ürünü pirit, Mardin Mazıdağı'ndaki dev tesiste Mercedes ve Samsung'un batarya teknolojisinde kullandığı kobalta dönüşüyor.

AYDIN TÜRKMEN

Cengiz Holding bünyesindeki Eti Bakır, 1.2 milyar dolarlık yatırımla Mardin Mazıdağı'nda dev bir üretim tesisi kurdu. 3 yıl önce faaliyete geçen, bölgenin en büyük özel sektör yatırımının hikayesine Cengiz Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Cengiz ve Genel Müdür Emre Kayışoğlu'nun ev sahipliğinde tanıklık ettik.

Hikaye, 2008 yılındaki Lehman Brothers krizinden hemen önce yaşanan emtia fiyatlarındaki tarihi artış sırasında kobaltın ön plana çıkmasıyla başlıyor. 6-7 yıl süren fizibilite çalışmaları sonrasında Kastamonu Küre'de Cenevizliler döneminden beri çıkartılan bakırın yan ürünü olan piritin ekonomiye kazandırılmasına karar veriliyor. O güne kadar atık havuzlarında depolanan ve kobalt ve çinko bakımından zengin piritin işlenmesi için fosfat zengini olan Mazıdağı'nda yatırım yapılması planlanıyor.

ZORLU ÜRETİM YOLCULUĞU

Bölgede kurulu fosfat tesisi özelleştirme süreciyle bünyeye dahil edilip, 1.2 milyar dolarlık yatırımla 1,6 milyon metrekareye kurulu 'Mazıdağı Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre Tesisi'ne dönüştürülüyor. Küre'den özel konteynerlere yüklenen pirit, önce TIR'larla Çankırı Kurşunlu'daki istasyona, ardından vagonlarla Diyarbakır'a oradan da yine TIR'larla tesise getiriliyor. (Ki demiryolu hattı şimdi tesise kadar uzatılmış durumda ve faaliyete geçmeyi bekliyor)

Buradaki yüksek sıcaklıkla kavrulan pirit, işleme sürecinde kobalt, demir keki, çinko karbonat gibi ürünlere, yakma sırasında çıkan sülfürik asit fosfatla birleştirilerek tarım gübresine dönüştürülüyor. Yani Küre'den çıkan artık pirit, yüzde 100 hatta yakma sırasında elde edilen ve tesisin elektrik ihtiyacının yüzde 70'ni karşılayarak yüzde 120 katma değerli bir ürün haline geliyor. Tesisteki üretimle 350 milyon dolarlık gübre, 270 milyon dolarlık metal ithalatının önüne geçilerek yıllık 620 milyon doların ülkede kalması sağlanıyor.

DÜNYADA BAŞKA ÖRNEĞİ YOK

Tesisi gezince ilk akla gelen soru 'modeli nereden aldınız?' oluyor... 36 yaşından itibaren planlamayı yürüten, aynı zamanda mühendis olan Genel Müdür Kayışoğlu, o soruyu şöyle cevaplıyor: "Rol modelimiz yoktu, ihtiyaçları belirleyip dünyada piritten kobaltı geri kazanan ilk ve tek tesisi ülkemize kazandırdık. Şimdilik yılda 2500 ton üretiyoruz ve bu dünyadaki toplam üretimin yüzde 2'sine Afrika dışındaki üretimin de yüzde 6'sına denk düşüyor. Batarya, pil, katalizör yapımında, seramik sektöründe kullanılan kobaltı, ABD, İngiltere, G.Kore, Çin dahil 10'dan fazla ülkeye ihraç ediyoruz."

7 YIL SONRASI İÇİN PLANLAMA

Entegre tesiste elde edilen nihai ürünlerden demir keki, metale dönüştürülmek üzere Vietnam'a ihraç ediliyor. Genel Müdür Kayışoğlu, önlerinde 2 yatırım planı olduğu belirterek "150 milyon dolarlık ilave yatırımla demir kekini ihraç etmeden burada metale dönüştüreceğiz. Ayrıca elektrikli araçlarda kullanılan bataryaların 7 yıl gibi bir sürede ömrünü tüketeceği var sayılıyor. Biz şimdi bu bataryaların geri dönüşümünü sağlayacak bir planlama içindeyiz. Batarya tozunda bulunan kobalt, nikel, lityum ve bakırın tek tek ayrıştırılmasının dışında bileşik halinde bulunan tozu yeniden aktifleştirilerek kullanılabilir hale dönüştürmeye kafa yoruyoruz" dedi.

'Çocuk işçi' ve 'insan hakları' denetimi

Tesiste 2 milyon saattir iş kazası yaşanmamış, yanmaz tulumsuz, gözlüksüz ve kasksız çalışan görmek mümkün değil... Onun dışında da Mercedes-Benz, Samsung gibi firmalar tarafından düzenli uluslararası denetimden geçiyor. O denetimlerde, 'çocuk işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığı', 'çevreye zararı', 'Bölge halkının şikayetçi olup olmadığı' araştırılıyormuş.

'KAPATIR' DEMİŞLERDİ 750 MİLYON $ YATIRDIK KİMSE ÖZÜR DİLEMEDİ

Cengiz Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Cengiz, siyasi tartışmaların merkezi haline getirilmekten dertli... 'Bu ülkeye olan borcumu ödemek için çabalıyorum' diyen Mehmet Cengiz şunları anlattı:

"Eti Alüminyum'u özelleştirmeden aldığımızda 'kapatacaklar' dediler. Ne oldu? 750 milyon dolar yatırım yaptık, Avrupa'nın en modern tesisi haline getirdik. Kimse dönüp özür dilemedi."

"İstanbul Havalimanı bizim yüz akımız... Bir müteahhit gibi düşünmedik, en iyisi olsun diye fazladan cebimizden 2 milyar Euro harcadık. Yaptıktan sonra Fransızlar'dan teklif geldi, ilgilenmedik.... 1915 Çanakkale Köprüsü de çok önemli proje, ben yapmadım ama Allah yapandan razı olsun."

"Dünyada gübre fiyatları artan maliyetler yüzünden fırlamış durumda. Şu an 1250 dolardan satılıyor. Biz Mazıdağı ve Samsun'da Türkiye'nin yıllık 7 milyon tonluk gübre üretiminin 1 milyon tonunu üretiyoruz. Talimat verdim, çiftçilere verilmek kaydıyla minimum kar marjıyla satacaksınız diye... Şu an DAP gübresini 800 dolara satıyoruz. Türkiye'nin ciddi bir tarım planlaması yapması gerekiyor. Devlet bu işe el atmalı."

"Biz bu tesisi bilerek buraya kurduk. Kimse yatırım yapmak istemiyordu, biz istedik... Güneydoğu Anadolu Bölgesi Türkiye'nin yatırım yapılacak en önemli yeri. Ulaşımı kolay, coğrafyası uygun, suyu var... Terör var dediler ama... Biz burada çok mutluyuz, insanından çok memnunuz ve tüm yatırımcıları buraya davet ediyoruz."

MAZIDAĞlLILAR 'İTHAL İŞÇİ'NİN YANINDA ÖĞRENDİ

4 vardiya usulüyle faaliyet yürüten tesiste 1500 işçi çalışıyor ve 'mavi yakalılar'ın tamamı Mazıdağı ve Mardin'deki vatandaşlar arasından istihdam ediliyor. Genel Müdür Emre Kayışoğlu, yatırım sürecinde kalifiye eleman sıkıntısının nasıl aşıldığını şöyle anlatıyor: "Bölge halkı tarım ve hayvancılıkla uğraşıyor, dolayısıyla kalifiye olmak bir tarafa sanayi kültürü de yoktu. Lise mezunu kriteriyle işçi alımı yaptık ve eğitimleri için mühendislik şirketleri ile temasa geçtik. Ancak yüksek rakamlar talep ettiler. Bunun üzerine Hindistan, Pakistan, Filipinler ve Zimbabwe gibi ülkelerden kalifiye işçiler ve mühendisler getirdik... Yanlarına Mazıdağlı gençlerimizi koyduk ve işi kavrayana kadar onlarla birlikte çalıştılar. Şimdi kontrol merkezi dahil en kritik işlerde kendi işçilerimiz görev yapıyor."

15 çift mühendis çalışıyor

Tesis için başlarda mühendis bulmakta zor olmuş. Tesis şimdilerde ise 32-34 yaşlarında genç mühendislere emanet... Kendileri işe girdikten sonra, civarda başka çalışma imkanı olmayınca, bir çoğunun mühendis olan eşleri de tesiste işe alınmış Şu an 15 çift mühendis görev yapıyor.