Benli, 2. Uluslararası Temiz Kömür Teknolojileri Zirvesi ve Fuarı'nın açılışında yaptığı konuşmada, enerji sektöründe yerlileşme açısından bakıldığında kömürün en önemli kaynaklardan birisi olarak öne çıktığını söyledi.
Yerli kömürün Milli Enerji ve Maden Politikası'nın odağına yerleştirildiğini ifade eden Benli, 2013'e kadar kömürle ilgili yerlileştirme çalışmalarının teorik planda kaldığını ve somut bir adım atılmadığını anlattı.
Yerli kömüre dayalı elektrik üretim tesislerine 2013'te teşvik verilmeye başlandığını aktaran Benli, şöyle konuştu: "Bu santraller hangi bölgede olursa olsun beşinci bölge teşviklerinden faydalandı. Özellikle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Berat Albayrak'ın bakanlık döneminde, kömür için apayrı bir başlık açıldığını görüyoruz. Yerli kömüre dayalı elektrik üretim santrallerinin çektiği sıkıntıları biliyorduk, oraya öncelikle bir alım garantisi modeli getirildi. Kamuya ait sahaların tamamının özel sektöre devredilerek geliştirilmesi ve ekonomiye kazandırılması için yapılan modelde, Çayırhan için ihale gerçekleştirildi ve başarılı olundu. Çayırhan dahil 2023'e kadar yerli kömürden 5 bin megavata yakın elektrik üretim kapasitesinin devreye gireceğini öngörüyoruz. Devlet bu noktada üzerine düşen herşeyi yaptı. Artık iş yatırımcıların omuzlarında."
- "Özel sektör gözünü yumarak teklif verebilir''
Yaklaşık 3 ay önce bir kanun değişikliği yapılarak, kamunun elinde olan fakat kamu tarafından işletilmeyen sahaların ruhsatlarının da özel sektöre devredilerek ekonomiye kazandırılmasının amaçlandığını anlatan Benli, bu kapsamda planladıkları yeni ihale modeline ilişkin şu bilgileri paylaştı: "İlk örnek olarak TTK'ya ait Armutçuk sahasıyla yola çıktık ve bu TTK'nın diğer işletmediği sahalarla devam edecek. Sonra da Türkiye Kömür İşletmeleri'nin bir kısım sahalarının ihaleleri olacak. Sektörün bu ihalelere ilgi duymasını arzu ediyoruz. Yerli kömürde özel sektörün hiç korkmadan, gözünü yumarak gelip teklif verebileceği bir metod geliştirdik. Kesinlikle burada amaç kamuya gelir kazandırmak değil, üretim ve istihdam sağlanmasıdır. Her sahanın kendi özelliklerine göre hazırlık dönemine ilişkin süreler konulacak. Bu süre bittikten ve üretime başladıktan yaklaşık 15 ay sonra gelir beklentimiz söz konusu olacak. Yatırımcı bütün harcamalarını, yatırımlarını ve 15 ay üretimini de yapsın. Artık rahatladıktan sonra kamuya da gelir veya kömüründen pay versin. Bu şekilde bir yarışma olacak. Bana göre tarihin en esnek ihale modellerinden birisi oldu.''
Söz konusu ihalelere jeolojik veriler üzerinden çıkılacağını belirten Benli, "Uluslararası veya UMREK standartlarında tespitler yapılacak. Bu da yapmış olduğumuz ihaleyi bütünüyle etkileyeceği için rapor ne diyorsa sözleşmenin her maddesi ona göre uyumlu hale getirilecek. Bu hem finansörler için hem de yatırımcılar için riski minimize ediyor. Yatırımcının kusurundan kaynaklanmayan durumları da şartnameye mücbir sebep olarak koyuyoruz." ifadelerini kullandı.
Paris İklim Değişikliği Anlaşması'na bağlı olarak kömürde de temiz teknolojilerin kullanılması ve Türkiye'ye de bu teknolojilerin kazandırılması gerektiğini vurgulayan Benli, "kirli yakıt" olarak değerlendirilen kömürde kullanılacak teknolojilerin de bu anlamda temizlikte fark yaratacağını kaydetti.
- "Kömüre değer katanlara" ödül verildi
Programda "kömüre değer katan" şirketlere ödül verildi. Bu kapsamda, yatırım alanında Polyak Eynez, Aksa Enerji ve Bereket Enerji ödüle değer görülürken, Akçelik Madencilik, Aydın Linyit ve Ercan Şirketler Topluluğu'na 50. Yıl Ödülleri verildi.
Çevre ödülü Yeniköy-Kemerköy Elektrik Üretim AŞ'nin olurken, sosyal sorumluluk alanındaki ödüller TKİ ve Cengiz Madencilik'e verildi.
Anadolu Birlik Holding rehabilitasyon proje ödülünü alırken, Garanti Koza proje ödülüne, Prof. Dr. Güven Önal onur ödülüne, İmbat Madencilik istihdam ödülüne ve Kolin-Hidro-Gen şirketi de teknoloji ödülüne değer bulundu.
(AA)