Türk iş dünyası olarak emeklerimizin karşılığı almak bizleri gelecek için motive ediyor. Zor günlerden geçtik, geçiyoruz. Rakamlar da bunu bize gösteriyor, geçen yılın üçüncü çeyreğinde yıllık bazda yüzde 0,8 daralan Türkiye ekonomisinin, bu yılın aynı döneminde yüzde 11,1 büyümesi, ekonomimizin toparlanması adına önemli bir gösterge oldu. Bu rakam, 2011 yılının ilk üç çeyreğinde görülen yüzde 11’lik yıllık büyüme rakamlarından sonra en yüksek GSYH artışı anlamına geliyor. İnşaat sektörümüz ise aynı dönemde yüzde 18,7’lik artışla bu büyümede önemli bir rol oynadı. Dolayısıyla ülke ekonomisinin büyümesinde öncülük görevini üstlenmek sektörümüz açısından da sevindirici bir gelişme. Kuşkusuz; konutta düşük maliyetler ve uzun vadelerle düzenlenen kampanyalar, iç talebin canlanmasında çok etkili oldu. Özellikle eylül ayındaki konut satışlarında bu kampanyaların pozitif etkisini yaşadık. Beklentimiz; Türkiye olarak ekonomik büyümede 2018 yılında yüzde 5’i çok rahat yakalarız. Tabii, küresel bazda bir barış ortamı sağlanırsa bu rakam çok daha yukarılara gidebilir.