Eklem kireçlenmesi tarih mi oluyor?

Eklem kireçlenmesinin kıkırdak dokunun yıpranması ve eklem içi sıvısının azalmasıyla ortaya çıkan, yaşam kalitesini oldukça düşüren, ilerleyici bir hastalık olduğunu söyleyen Dr. Yüksel Büküşoğlu, eklem kireçlenmesi tedavisi hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

KIKIRDAK DOKU PROBLEMLERİ

Kıkırdak dokunun görevi, eklemlerin iç yüzeylerini kaplayarak hareketi kolaylaştırmak ve kaygan bir yapı oluşturarak kemiklerin birbirine sürtünmesini engellemektir. Eklem kıkırdağı, eklemin düzgün çalışması adına çok önemlidir. 

Yaşa bağlı olarak kıkırdakta sorun oluşabilir veya herhangi bir sebepten ötürü örselenebilir. Eklem kıkırdağında harabiyet sonrası, eklem ve dizlerde ağrı meydana gelir, hareket kabiliyeti azalır. Yaşa bağlı olarak gelişen kireçlenme genelde 55 yaş üstü kişilerde görülür. En sık görüldüğü yer ise kalça ve diz eklemleridir. Ancak kıkırdak hasarı çok ilerlemişse ameliyatla protez tedavisi gerekebilir.

KÖK HÜCRE SVF TEDAVİSİ

Kıkırdaktaki harabiyeti engellemek, tedavi etmek için tıptaki ilerlemelerle yeni bir tedavi yöntemi geliştirilmiştir. Vücutta kök hücreden en zengin doku göbek çevresi yağ dokusu olduğu saptanmış durumda. Kök Hücre  SVF (StromalVasküler Fraksiyon) Tedavisi olarak adlandırılan bu tedavi yöntemi ile kendi göbek çevresi yağ dokumuzdan elde edilen canlı kök hücrelerin hemen ayrıştırılarak, hiç bekletilmeden eklem içerisine enjekte edilmesi tedavi gerçekleştirilmektedir.

Kök hücre, vücudun herhangi bir organında, bağ ya da kemik dokusunda farklılaşabilen ve onarıcı, yenileyici görevler üstlenen hücredir. Vücuttaki hasar gören yerlerde onarımı sağlamak için başka hücrelere dönüşebilme ve çoğalma yeteneğine sahiptir. Kök hücre bakımından en zengin bölge ise göbek çevresi yağ dokularıdır. Cilt altındaki yağ dokusundan küçük bir miktar alınarak  ve daha sonra laboratuvarlarda özel işlemlerden geçirilerek kök hücre yönünden zengin bir sıvı ortaya çıkartılır.  Böylece yenileyici , onarıcı, tamir edici milyonlarca kök hücre elde edilir. Bu yöntemin adı Kök Hücre SVF tedavisidir. Yani hastalar kendi vücutlarından elde edilen canlı kök hücre sıvısının vücutlarına enjekte edilmesiyle iyileştirilirler.

Kök Hücre SVF'nin üretilmesi için hastalardan steril operasyon odası şartlarında 50 ila 200 cc arasında yağ dokusu alınır. (Bu miktar kişi için estetik ya da medikal bir sorun yaratmayacak küçük bir miktardır.) Yağ dokusu alınma işlemi steril operasyon odası şartlarında bir estetik cerrah tarafından karın, bel veya kalçadan alınarak yapılır. Daha sonra bu yağ dokusu üzerinde laboratuvarda çalışmalara başlanır. Bu çalışmaların sonucunda milyonlarca sayıda canlı, aktive edilmiş kök hücre içeren SVF sıvısı elde edilir. Hastanın şikayeti hangi bölgedeyse oraya enjekte edilir ve yenileştirici, onarıcı tedavi süreci başlar. Hastanın kendi yağ dokusundan elde edilen bir madde olduğu için de alerji, reddedilme, aşırı duyarlılık reaksiyonu istenmeyen yan etkiler ve riskler barındırmaz.

Kök Hücre SVF Tedavisi'nin eklem kireçlenmesi ( osteoartrit)  şikayetlerinin ilerlemesini durdurduğu, kıkırdak ve bağ dokusundaki hasarı onarıp, iyileştirdiği bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır. Kök Hücre SVF Tedavisi diz ve kalça eklem kireçlenmesinin yanı sıra; kas yırtılmaları, tendon hasarı, menisküs ve spor yaralanmaları gibi durumların tedavilerinde de etkilidir.