Akşam Gazetesi
İngiltere Başbakanı Keir Starmer, ülkede 30 Temmuz'da başlayan aşırı sağcı şiddet olayları hakkında uyarıda bulunarak "Korkuyu yaymaya çalışanlara, toplumumuza ayrılık ve nefret ekenlere müsaade etmeyecek bir ülkeyiz. Herhangi bir koşulda sokaklarımızda düzenin ve hukukun yok sayılmasına müsaade etmeyiz" dedi.
Southport kentinde 29 Temmuz'da 17 yaşındaki bir kişinin 3 çocuğu öldürdüğü olayların ardından polis, sanığın Galler'in başkenti Cardiff doğumlu olduğunu duyurdu. Ancak kimliğin açıklanmaması, aşırı sağcıların spekülatif sosyal medya paylaşımları ve haberlerin parçası oldu. Saldırganın İngiltere'ye geçen sene kaçak yollarla geldiği ve isminin "Ali" olduğu yönündeki iddialar, aşırı sağcı hesaplar ve haber siteleri tarafından paylaşıldı. 1 Ağustos'ta saldırganın kimliğinin Axel Rudakubana olduğu ve Ruanda kökenli olduğu belirtildi.
Bu gelişme sonrası aşırı sağcılar, ülke genelinde Müslümanlara yönelik saldırılara başladı. Southport'ta başlayan olaylar kısa sürede başta Liverpool, Glasgow ve Dover olmak üzere 20'den fazla kente yayıldı. Yüzlerce saldırgan gözaltına alınırken, 100'e yakın kişi de yaralandı. İngiltere hükümeti de, saldırıların hedefi haline gelen camilerin korunması için ülke genelinde güvenlik önlemlerini artırdı.
İNTERNETTE ŞİDDETİ ÖVMEK SUÇ
İngiltere Başbakanı Starmer da, aşırı sağcıların camilere saldırdığını ve Nazi selamı verdiğini belirterek, "Kim olduğumuzu göstereceğiz. Korkuyu yaymaya çalışanlara ve toplumumuza ayrılık ve nefret ekenlere müsaade etmeyecek bir ülkeyiz" dedi. Starmer sözlerini şöyle sürdürdü: "İki büyük sosyal medya şirketine ve onu yönetenlere sesleniyorum. Şiddet olayları internet ortamında körükleniyor. Bu bir suçtur ve sizin platformlarınızda yapılıyor. Hukuk her yerde geçerli olmalıdır. İnternette şiddeti övmek suçtur, ifade özgürlüğü değildir. Sosyal medya platformları için burada uyulması gereken bir denge var. Sosyal medya inanılmaz bir imkan ama büyük sorumluluk taşıyor."