Dünya'yı sarsan ekonomik kriz ve Türkiye

Kovid-19 pandemisinin dünyada neden olduğu ekonomik kriz, farklı sektörlerde etkisini artırarak devam ediyor. Salgın sürecinde ülkeler; üretimi azaltırken, istihdam da küçüldü ve finansal kaynaklar daha çok sağlık sektörüne aktarıldı. Dünyanın önde gelen ekonomileri “yüksek enflasyon” ve “enerji krizleri” gibi gerçeklerle karşı karşıya kalırken Türkiye, birçok alanda yükselen bir profil çizdi.

Aksam.com.tr/HABER ANALİZ

Küresel piyasalarda enerji sektörü salgının en çok etkilediği alan oldu. Avrupa'da özellikle son iki yılda hem elektrik, hem de doğalgaz fiyatları ikiye katlandı, 9 aylık artışlar ise yüzde 250'leri aştı.

Birleşik Krallık'ta ocaktan bu yana spot elektrik fiyatı üçe katlanırken, İtalya, İspanya ve Almanya'da elektrik fiyatlarında bu yılın ilk 9 ayında yaşanan artış yüzde 250 seviyelerinde.

Dünyanın en büyük ekonomilerinden olan Çin tasarruf amacıyla planlanmış elektrik kesintileri uyguluyor.

Almanya'da ocaktan bu yana yüzde 300'e yaklaşan fiyat artışları görülürken Hollanda'da doğalgaz fiyatları ilk dokuz ayda yüzde 270'in üzerinde seyretti.

Petrolde de ham petrolün varil fiyatı, bir önceki yıla kıyasla ikiye katlandı.

Türkiye ise yoğun çabalarla bu krizlerin etkisini asgari düzeyde tutabilmeyi başardı. Doğalgazda ve elektrikteki fiyat artışlarından sanayi kullanımı etkilenirken, oluşan maliyetler hane halkı, küçük tüketici ve esnafa yansıtılmadı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, doğalgaz depolarında 4'te 3 oranında doluluk olduğunu, ilerleyen dönemlerde tamamının dolacağını açıkladı.

Market ve sebze-meyve hallerinde fahiş fiyat artışlarının önlenmesi için yoğun denetimler gerçekleştiriyor.

Bir yandan devam eden doğalgaz ve petrol arama faaliyetleri ile enerjide dışa bağımlılığın azaltılması amaçlanıyor.

Bu zorlu süreçte gerek hükümetin faaliyetleri, gerek TCMB'nin politikalarıyla azami gayret gösterilerek Türkiye ekonomisi olumlu veriler elde etti. Fitch Ratings, son analizinde Türkiye'nin Avrupa'da tedarik zincirlerindeki değişimden en fazla kazanç elde edecek ülke konumunda olduğunu belirtti.

Türkiye'nin ekonomideki verileri gibi uluslararası notları da yüksek

Dünyanın krizlerle boğuştuğu bir dönemde Türkiye ekonomisi yüzde 21,7'lik bir büyüme kaydederek OECD ülkeleri arasında Birleşik Krallık'tan sonra ikinci sırada yer aldı.

IMF, Dünya Bankası ve uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye için daha önce yaptıkları büyüme tahminlerini yükselterek bir anlamda bunu teyit etti.

IMF Türkiye'ye yönelik 2021 yılı için ekonomik büyüme tahminini yüzde 5,8'den 9'a, Dünya Bankası yüzde 5'ten 8,5'e, Standard & Poor's yüzde 6,1'den 8,6'ya, Fitch Ratings yüzde 7,9'dan 9,2'ye, Moody's yüzde 5'ten 6'ya, Unicredit yüzde 7,5'ten 9,7'ye çıkarmıştır.

DTÖ ve TÜİK verilerine göre Türkiye'nin dünya ihracatındaki payı Cumhuriyet tarihinde ilk defa yüzde 1'in üzerine çıktı. Yıllıklandırılmış ihracat değeri ise 212,2 milyar dolar ile yeni bir Cumhuriyet rekoru kırmayı başardı.

15 Ekim'de sadece bir günde 1,5 milyar dolarlık ihracat yapılarak önceki dönemlerin yıllık ve aylık rakamları bir günde yakalandı.

Sanayi ihracatı, eylülde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 29,8 artışla tarihin en yüksek aylık ihracat rakamına ulaştı.

Dış ticaret açığı Eylül ayında geçen yılın aynı ayına göre %47,5 azalarak 4 milyar 856 milyon dolardan, 2 milyar 547 milyon dolara geriledi.

İhracatın ithalatı karşılama oranı Eylül 2020'de %76,7 iken, 2021 Eylül ayında %89,1'e yükseldi.

Yeni yabancı yatırımlar geldi

İsveçli mobilya şirketi IKEA, Polonya hazır giyim firması LPP, Alman ilaç firması Boehringer Ingelheim, Belçika paketleme şirketi DW Reusables, İtalya merkezli Benetton Group, Rusya'nın en büyük petrokimya şirketi SIBUR ve Çinli Xiaomi bu dönemde Türkiye'ye yatırım yaptı.

Bu firmaların yatırım haberlerini değerlendiren uluslararası derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, son analizinde Türkiye'nin Avrupa'da tedarik zincirlerindeki değişimden en fazla kazanç elde edecek ülke konumunda olduğunu belirtti.