'Dünyayı hor kullandık, gıda kıtlığı kapıda'

TGDF Başkanı Şemsi Kopuz, iklim krizi, pandemi ve artan girdi maliyetleri nedeniyle gıdada zam furyasının kaçınılmaz olduğunu böyledi. Hazırladıkları son rapora da dikkat çeçen Kopuz, “Dünyayı hor kullandık. gıda kıtlığı kaçınılmaz“ diye konuştu.

ŞENAY BÜYÜKKÖŞDERE

Kurak bir yılın ardından artan gıda fiyatları vatandaşın bir numaralı gündemi. Ancak üreticiler artışın fahiş olmadığını, henüz maliyetin etiketlere çok sınırlı ölçüde yansıtıldığını söylüyor. Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu Başkanı Şemsi Kopuz, "Üreticiye yansıyan fiyatların yüzde 40'lar, tüketiciye yansıyan fiyatların ise yüzde 15'ler civarında artması sürdürülebilir bir durum değil. Biz üreticiler olarak dayanabileceğimiz son noktaya geldik ve geçtik" diyerek, yaklaşan zam furyasının sinyallerini veriyor.

Dünyanın yaşadığı iklim krizinin, yaklaşan gıda krizinin de habercisi olduğu söyleniyor. Siz yakın zamanda bir gıda krizi bekliyor musunuz? Türkiye'nin durumu nasıl?

Veriler iklim krizinin kısa zamanda geri döndürülemeyecek noktaya geldiğini gösteriyor. Biz bunları Türkiye'de İklim Değişikliği ve Tarımda Sürdürülebilirlik Raporu'nda ortaya koyduk. Raporda 2100 yılına kadar Türkiye'nin tüm bölgeleri için ortaya çıkan projeksiyonlar son derece kaygı verici. Şimdiden ciddi bir "gıda kıtlığı" kapıda diyebiliriz. O nedenle pandemiyle başlayan süreçte ortaya çıkan bunca sorunun üzerine yaşanan yangın ve sel felaketlerinden ders çıkarmak zorundayız. İnsanoğlu bu dünyayı hor kullandı. Şimdi kaybedecek bir dakikamız bile yok. İklim değişikliğine tüm ülkeler olarak bütüncül yaklaşmamız şart. Dünyanın herhangi bir yerinin avantajlı olması, başka coğrafyalarda insanlar acı çekiyorken diğerlerinin huzurlu olması mümkün değil.

Bu konuda ne gibi önlemler alınabilir?

Özellikle su havzalarının korunması konusunun tarımsal üretimin 2030, hatta 2050 yılları düşünülerek planlanması gerekli. Bu konu ciddi bir araştırma ve yatırım gerektiriyor. Sağlam ve kararlı adımların atılması gerekiyor.

İTHALAT BARİYERLERİ KALDIRILMALI

Gıda fiyatlarındaki artışın girdi maliyetleri kaynaklı olduğunu açıklamıştınız. Bunun önüne geçmek mümkün mü?

Kurak bir yıl geçirdik. Bunun tarımsal ürünlere yansımaları pazarda görülüyor. Bu durumun bir mevsimde değişmesi ne yazık ki mümkün değil. Maliyet artışlarımız sürüyor ve gıda arzının sürebilmesi için bu maliyetin ülkece paylaşılması gerekecek. Otoriteler bu konuda başta tarım sektörü olmak üzere gıda tedarik zincirindeki tüm oyuncuların maliyetlerini düşürme konusunda adım atmalı. Kritik durumlarda ithalat bariyerleri kaldırılmalı, fiyat dengesini koruyacak serbest ticaret anlaşmalarına ağırlık verilmeli.

Tüketici fahiş fiyatlardan şikayetçi, üretici ise 'maliyet artışlarını fiyatlara yansıtmadık' diyor...

Üreticiye yansıyan fiyatların yüzde 40'lar, tüketiciye yansıyan fiyatların ise yüzde 15'ler civarında artması sürdürülebilir bir durum değil. Biz üreticiler olarak dayanabileceğimiz son noktaya geldik ve geçtik. Fiyat artışları fahiş değil. Denetimlerle de bu artışların önüne geçilemez.

Pandemi döneminde gıda sektöründe istihdam kaybı oldu mu? Normalleşmeyle birlikte yeni işe alımlar başladı mı?

Gıda sektörü pandemi döneminde faaliyetini en az durduran sektörlerden oldu. Bizde de istihdamda bir düşüş oldu elbette ama diğer sektörlere kıyasla bunun daha hafif olduğunu söyleyebiliriz. Normalleşmenin getirdiği dinamiklerle hareket etmeye çalışıyoruz, ancak maliyetlerimiz normalleşme sürecine paralel şekilde düşmüyor. Bu nedenle sektörümüzde de belirli bir düzeyde işsizlik sorunu görülüyor.

Şehirler arasında su savaşları başlayacak

İklim değişikliği ve sürdürülebilirlik raporunuzdan nasıl sonuçlar çıktı. Gıda sektörünü bekleyen tehlikeler neler?

Ne yazık ki ürkütücü bir tabloyla karşı karşıyayız. 2100'e kadar, yağış yetersizliği, su sıkıntısı ve aşırı hava olaylarındaki artış; tarım ve gıda üretimimizi sınırlayacak. Fiyatlar yükselecek, ithalat artıp ihracat düşecek. Sıcaklıktaki artış, insan, bitki ve hayvan sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yapacak, haşere, hastalık ve ölüm oranları artacak. Türkiye'nin mevcut su kaynakları ve gıda sorunlarına yeni sorunlar eklenecek, sulama, içme ve kullanma suyunda sıkıntılar yaşanacak, sektörlerle birlikte iller/bölgeler arasında su için büyük bir rekabet ortaya çıkacak. Ayrıca, artan hava sıcaklığından büyükbaş hayvancılık olumsuz bir şekilde etkilenecek.

Pandemide israf azaldı

Gıda israfı sorununu çözdük mü?

Gıda israfı konusunda halkımız giderek bilinçleniyor. Pandemi bu açıdan beraberinde bir farkındalık getirdi. Tabii israf konusunda daha bilinçli bir bakış açısının ortaya çıkmasında fiyat artışlarının da etkisi yadsınamaz. Üzücü ama maalesef böyle. Bu noktada üyelerimizin kamuoyunda yürüttükleri farkındalık çalışmalarının da altını çizmekte fayda var.

Son aylarda gıdada el değiştirmeler arttı

Bu dönemde ihracatta bir mesafe katedildi mi?

Pandemi döneminde dış ticaretimiz önce yavaşladı, sonra arttı ve olması gereken ivmeyi kazandı. Bu arada ithalatımız da arttı ama yine de dış ticaret fazlası veren en önemli sektörlerden biriyiz.

Sanayi yatırımları artıyor. Bunda gıdanın payı nedir?

Sektörde yatırım artışından ziyade daha çok el değiştirmeler olduğunu görüyoruz.