Dünya havacılığına Türk mühendis gücü

Bilet gişelerinden uçak kapılarına kadar olan tüm terminal süreçlerine dijital çözümler geliştiren Emse, Türkiye'deki hava yollarında yolculuğu keyifli hale getirirken, global bir marka olma yolunda da ilerliyor.

ÖZGÜL ÖZTÜRK

Döviz panolarıyla başlayan bir mühendislik hikâyesi, bugün Avrupa'nın havalimanlarında dijital dönüşüme öncülük eden bir teknoloji markasına dönüştü. İstanbul merkezli EMSE, havacılık sektörüne sunduğu self servis çözümleriyle yalnızca Türkiye'de değil, Almanya'dan Orta Amerika'ya kadar geniş bir coğrafyada Türk mühendisliğini temsil ediyor. 1980 yılında Muslu Oğuz'un kuruculuğunda temelleri atılan EMSE (Elektro Mekanik Sistemler Endüstrisi), bugün geldiği noktada küresel ölçekte rekabet eden bir yapıya evrildi. Şirketin ikinci kuşak lideri Ceren Oğuz'un vizyonuyla kurumsal dönüşümünü hızlandıran EMSE, Frankfurt merkezli Quavis şubesiyle Avrupa pazarında güçlü bir adım attı.

Muslu Oğuz - Ceren Oğuz

KUYRUKTA BEKLEMEYE SON

Yolculuğun her adımında zaman kazandırmayı hedefleyen şirket, bilet gişelerinden uçak kapılarına kadar olan tüm terminal sürecinde kullanıcılara rehberlik eden dijital çözümler geliştiriyor. Yolcuların havalimanlarında en çok şikâyet ettiği konulardan birinin kontuarlarda uzun kuyruklar ve bagaj teslim süreci olduğunu ifade eden şirketin Avrupa Genel Müdürü Ceren Oğuz: "Geliştirdiğimiz Self Servis otomasyon üniteleriyle kontuara gitmeden biniş kartı ve bagaj etiketini self servis cihazlardan almak mümkün. Ayrıca bagajlar da kontuara gitmeden Self Servis Bag Drop ünitesinden saniyeler içinde gönderiliyor. Böylece yolcu açısından kuyruklarda beklemekten kurtulduğu gibi havayolu operatörleri biniş işlemlerinin hızlı, ekonomik ve güvenli bir işlemle tamamlanmasını sağlıyor" dedi.

AVRUPA'YA AÇILAN KAPI

Self servis sistemlerini Türkiye'de faaliyet gösteren tüm havayolu şirketlerini kapsadığı gibi yurtdışında Türk Cumhuriyetler'de de kullanıldığı bilgisini veren Oğuz, şunları kaydetti: "Bugün, büyüme stratejimizin merkezinde Avrupa pazarı var. Frankfurt'ta kurulan Quavis (Qualified Aviation Solutions) markası, EMSE'nin havacılığa özel çözüm portföyünü küresel bir kimlikle buluşturuyor. Almanya, Orta Amerika ve Güney Afrika'da projelerimiz devam ediyor."

LONDRA'DA İLGİ ODAĞI OLDU

EMSE'nin küresel arenadaki en dikkat çeken adımlarından biri de geçtiğimiz aylarda Birleşik Krallık'ta düzenlenen Passenger Terminal Expo 2025 oldu. Fuarda en çok dikkat çeken ürünlerden biri, sadece 14 kilogram ağırlığındaki taşınabilir check-in cihazı Q-Mobile Port oldu. Küçük ve orta ölçekli havalimanları için geliştirilen bu cihaz, bagaj etiketi ve biniş kartı basma özellikleriyle kullanıcı dostu bir deneyim sunuyor. Ayrıca Self Servis kiosklar, One-Step BagDrop çözümleri, ödeme entegrasyonları ve koltuk seçimi gibi özelliklerle zenginleştirilen sistemler de fuarda büyük ilgi gördü. EMSE'nin biyometrik doğrulama ve uzaktan yönetim sistemleri konusundaki inovatif yaklaşımı da sektör profesyonellerinden tam not aldı.

ENTEGRE ÜRETİM YAPISIYLA FARK YARATIYOR

EMSE'nin küresel rekabetteki en güçlü yanlarından biri, tüm üretim süreçlerini yazılım, donanım ve tasarım dahil olmak üzere tek çatı altında yürütmesi. Bu entegre yapı, hem ürün kalitesini artırıyor hem de özel müşteri taleplerine hızlı uyum sağlama kapasitesini yükseltiyor. Bugüne kadar teknik yetkinliğiyle öne çıkan EMSE, artık küresel markalaşma sürecine de adım atmış durumda. Dijital pazarlama, uluslararası etkinlik katılımı ve veri odaklı yönetim anlayışı, şirketin yeni dönemdeki stratejik yatırımları arasında yer alıyor.