Doğum oranlarında tehlikeli gerileme

Türkiye’de canlı doğan bebek sayısı, geçen yıl % 3.6 azalarak 1.2 milyona geriledi. Uzmanlara göre, köyden kente göç ve yükselen evlilik yaşı, doğurganlık hızının düşüşünde etkili oluyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2018 yılına ilişkin doğum istatistiklerini açıkladı. Revize edilen 2017 yılı verilerine göre, 1 milyon 295 bin 784 olarak belirlenen canlı doğan bebek sayısı, geçen yıl yüzde 3.6 oranında azalarak 1 milyon 248 bin 847 oldu. 

1.99 ÇOCUĞA DÜŞTÜ

Geçen yıl canlı doğan bebeklerin yüzde 51.3’ü erkek, yüzde 48.7’si kızlardan oluştu. Araştırmadan ilginç sonuçlar şöyle: 

- Bir kadının doğurgan olduğu dönem (15-49 yaş grubu) boyunca doğurabileceği ortalama sayıyı ifade eden ‘toplam doğurganlık hızı’, 2017 yılında 2.07 çocukken, geçen yıl 1.99 oldu. Bu durum, doğurganlığın nüfusun yenilenme düzeyi olan 2.1’in altında kaldığını gösterdi. 

- Kaba doğum hızı 2017 yılında binde 16.10 iken, 2018’de binde 15.30 oldu.  

En yüksek 25-29 yaş arasında

- En yüksek yaşa özel doğurganlık hızı 25-29 yaş grubunda görüldü. 2018’de 25-29 yaş grubundaki her bin kadına 128 doğum düştü. 

- 15-19 yaş grubunda bin kadın başına düşen ortalama canlı doğan çocuk sayısını ifade eden adölesan doğurganlık hızı, 2018’de binde 19’a geriledi. 

En önemli nedeni göç 

Ankara Üniversitesi Yaşlılık Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Emine Özmete, şu görüşleri paylaştı: Doğurganlık hızının düşmesinin en önemli nedenlerinden biri köyden kente göçtür. Kente gelen genç ailelerde, hem erkek hem kadın çalışıyor. Yaşlılar da köyde kalıyor. Gençler, yaşlıların işlevsel olarak torun bakma desteğinden de yoksun kalıyor. Gençler, bakıcı, kreş gibi seçenekleri de tercih etmiyor. Bu da gençlerin çocuk yapma kararını etkiliyor. İnsanların sorumluluk almaya gönüllü olmaması, iş yaşamında rekabet de çocuk isteğini azaltıyor.

Evlilik yaşı yükseliyor

Sosyolog Prof. Dr. Adnan Gümüş de, "Eğitim ve kentleşme arttıkça doğum oranları düşüyor, çünkü evlilik yaşı yükseliyor. Kentleşmeyle, eğitimin artmasıyla beraber ferdiyetçilik artıyor.