Doğu Akdeniz’de artan ihtiyaç üzerine ikinci sondaj gemisini de alındı

Türkiye Petrolleri, Doğu Akdeniz’de sondaj faaliyetlerine hız vermek için bir gemi daha satın aldı. 262.5 milyon dolara satın alınan Deepsea Metro I, ilk sondaj gemimiz Fatih’le birlikte araştırma filomuza dahil olacak.

1

oğu Akdeniz’de Yunan tacizi altında Barbaros Hayrettin Paşa gemisi sismik çalışmalarını sürdürürken Fatih gemisi de sondaja hazırlanıyor. Türkiye Petrolleri (TP), Doğu Akdeniz’de artan ihtiyaç üzerine ikinci sondaj gemisini de aldı. Fatih sondaj gemisine kardeş geldi. TP, Deepsea Metro I sondaj gemisini de 262.5 milyon dolara satın aldı. Olası uluslararası baskılara karşı faaliyetlerini milli imkanlarla yapmaya hazırlanan Türkiye, Fatih’ten hemen sonra Doğu Akdeniz’e ikinci sondaj gemisini de gönderecek. Türkiye’nin sondaj gemileri sayısının daha da artabileceği belirtilirken uzmanlar, bu gemilerin üzerinde görev yapacak hizmet vericilerin yetenekli, deneyimli ve milli isimler arasından tercih edilmesi gerektiğine işaret ediyorlar.

2011’DE İNŞA EDİLDİ

Türkiye Petrolleri'nin 154 milyon dolara satın alarak adını Fatih olarak değiştirdiği derin deniz sondaj gemisi Deepsea Metro II’nin kardeşi Deepsea Metro I, 262.5 milyon dolara satıldı. Alıcının kim olduğu henüz açıklanmadı. Ancak bir süredir, ikinci bir sondaj gemisi almak isteyen TP’nin Fatih’in kardeşi Deepsea Metro I ile yakından ilgilendiği bilindiğinden, alıcının TP olduğu belirtiliyor. Yeni Şafak’a bilgi veren kaynaklar, TP’nin Deepsea Metro I’i satın aldığını bildirdi. TP, Hyundai Heavy Endüstri’nin 2011 yılında inşa ettiği Deepsea Metro I’i Odjfell Firmasından satın aldı. Gemi, Brezilya Off Shore sahasında Vietnam’da sorun olunca kızağa çekilmiş ve 2017 yılından bu yana da rutin bakımları yapılmak suretiyle “warm stacked” pozisyonunda tutuluyordu.

DOĞU AKDENİZ HAZIRLIĞI

Doğu Akdeniz ve Ege enerji sahalarında milli imkanlarla sondaj kabiliyetine ihtiyaç duyan Türkiye’nin birden fazla sondaj gemisine sahip olması büyük bir avantaj olarak görülüyor. Fatih gemisinin sonbaharda Doğu Akdeniz’de sondaj faaliyetine başlayacağı açıklanırken, Deepsea Metro I’in de gelmesiyle birlikte daha çok alanda sondaj faaliyeti yürütülebilecek. Ayrıca birden fazla gemi, lojistik ve yedek parça temini gibi teknik açılardan da Türkiye’nin elini rahatlatacak. Deepsea Metro I, 10 bin feete kadar sondaj yapabilecek. Ekstra ekipmanla derinlik 12 bin feete inebilecek.

SADECE GEMİ DEĞİL HİZMET DE ÖNEMLİ

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin ihale ettiği parsellere Exxon Mobil başta olmak üzere sondaj gemilerinin önümüzdeki süreçte gelmesi beklenirken her iki sondaj gemisinin de bu konjonktürde Kıbrıs ve Türkiye ruhsat sahalarında görevlendirilebileceği belirtiliyor. Barbaros Hayrettin Paşa Sismik Araştırma Gemisi’nin geçtiğimiz yıllarda yaptığı sismik araştırmalar ışığında topladığı verilerin rapora dönüştürülmesi bu süreçte daha da aciliyet kazanmış durumda. TP’nin önümüzdeki süreçte hızla sondaj düşünülen lokasyonları belirlemesi gerekiyor.

ELİMİZ GÜÇLENDİ

Öte yandan Türkiye, Doğu Akdeniz enerji kavgasına hazırlanırken, iki derin deniz sondaj gemisiyle elini güçlendirdi. Ancak uzmanlar, bu gemilere sahip olmanın kritik önemde olmasının yanı sıra gemilerin üzerinde sondaj hizmetini verecek personelin de büyük önem taşıdığına işaret ediyorlar. Dünya petrol piyasasına hakim yetkili kişilerin ve simülatörleri ve uzmanlarıyla yetkin firmaların burada görev alması kritik görülüyor. Tabi burada, sondaj gemisi için alınacak cihaz hizmetleri ve kullanacak personelin yerli ve milli olması da kaçınılmaz. Son olarak Yunan basınında, Doğu Akdeniz’de sondaja hazırlanan Fatih Gemisi üzerindeki personelin gemiyi terk ettiği iddia edilmişti.

Barbaros asla engellenemez

Güzelyurt açıklarında araştırma yapan Barbaros Hayrettin Paşa gemisinin sismik çalışmalarının hiçbir şekilde engellenemeyeceği bildirildi. Tacizci Yunan fırkateyn, Barbaros’un çok yakınından geçmek suretiyle gemi üzerindeki cihazları köreltmeyi planlıyordu. Uzmanlar, Barbaros’un Kıbrıs Off Shore’unda yıllarca araştırma yaptığını, İsrail fırkateynleri ve savaş uçaklarının baskı ve engellemeleriyle karşılaştığını, ancak hiçbir tacizin 3D sismik veri çalışmalarını engelleyemediğini bildirdi. Fırkateynlerin radar sinyallerinin suyun metrelerce altından alınan sismik sinyalleri etkilemeyeceği, yakın geçişlerin yarattığı gürültünün cihazlarda yoğun algılanmasının ortaya çıkardığı bir durumla karşılaşılacağı, bunun da filtrelerle elimine edilebildiği vurgulandı.

(Yeni Şafak)