1
Fuat Oktay’ın açıklamalarından satırbaşları:
İthal edilen teknoloji bir süre sonra geçerliliğini kaybettiğinde bu alanda rekabet imkanını da kaybetmektedir. Kritik sektörlerdeki ihtiyaçları, sadece başka ülkelerden tedarik edersek o teknolojiye erişememe veya yine ihtiyacımız olduğu anda o sistemi kullanamama riskiyle karşı karşıya kalabiliriz. Bunun örneklerini geçmişte ve bugün yaşıyoruz. Gelecekte yaşamamak için gerek ARGE'ye gerekse teknolojinin üretimine odaklanmayı sürdürmekte kararlıyız.
Savunma Sanayii alanında askerimizin kullanacağı piyade tüfeğini üretemeyen Türkiye'den, milli helikopterini, İHA'sını SİHA'sını üreten ve insanlı insansız milli savaş uçağını geliştirmek için gecesini gündüzüne katan bir Türkiye'ye geldik. Savunma Sanayii'nde yerlilik oranımızı yüzde 65'lere kadar çıkarttık.
Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı'nın 2017 raporuna göre; Türkiye yerli patent başvuruları sıralamasında dünyada 13'üncü sırada yer almaktadır. Ancak üzerine basarak yinelemek istiyorum. Bu seviyeyi de yeterli görmüyoruz. Sanayi üretiminde yerlilik ve millilik oranını daha yukarılara çıkartmamız gerektiğinin bilincindeyiz.
Türkiye'de üretimini yapan firmalar bizim için yerli firmalardır. Çalışmalarımıza durmaksızın devam ediyoruz. Durmak yok, yola devam.
Üretimde yeni teknolojilerin kullanılması maliyeti düşürmekte ve kaliteyi artırmaktadır. Teknolojinin verimlilik için olmazsa olmaz bir unsur olduğu ancak tek başına da yeterli olmayacağının altını çizerek ifade etmek istiyorum.
Bu açıdan verimliliği teknolojik ilerlemeyle özdeşleştiremeyiz. Verimlilik sosyal hayatta da dahil olmak üzere, toplumun her alanında da geçerlidir. İki günü eşit olan zarardadır diyen bir peygamberin ümmeti olarak, hem günlük hayatımızda hem de yapmakta olduğumuz işlerde zamanımızı ne kadar verimli değerlendirdiğimizi gözden geçiriyoruz.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün itibariyle görüntü ve gürültü kirliliğinin önüne geçecek dijital çerçeveye duyarlı bir seçim kampanyası yöntemi uygulanacağını açıklamıştır. Açıklanan dijital seçim kampanyası, çevreye ve insana saygının da somut bir örneği olacaktır. Ümit ediyoruz ki bu dalga dalga yayılsın.
KAMUDA OLAN HİÇ BİR BELGEYİ VATANDAŞTAN İSTEMEMEYE KARARLIYIZ
E-devlet üzerinden vatandaşlarımıza sunulan hizmetleri verimli hale getirmek ve özel sektörü de sisteme entegre etmeye dönük dijital dönüşüm çalışmaları hızla devam etmektedir. Dijital dönüşüm ofisiyle bu çalışmalar daha hızlanarak devam edecektir. Elimizdeki imkanları en verimli şekilde kazanıma dönüştürme gayreti içindeyiz.
En geç bir yıl içerisinde artık Türkiye'de belgeye değil, bilgiye dayalı bir iş anlayışına geçiyoruz. Kamunun kendisinin herhangi bir hizmeti kamudan alıyor olması için kapı kapı dolaşma süresini bitirmekte kararlıyız. Kamuda olan hiçbir belgeyi vatandaştan istememekte kararlıyız.
(AA)